|
|
|
|
|
|
Tecimer bu noktaya nasıl geldi?
1994'de gerçekleşen 'Yalı Operasyonu' ile evinde çalıntı el yazması Kur'an-ı Kerim ile çok sayıda kayıtsız tarihi eser bulundurduğu tespit edilen Tecimer, Hırsızlık malını bilerek almak, saklamak, aracılık etmek' ve 'tarihi eser kaçakçılığı' suçlarından hüküm giydi. Ardından devlet; koleksiyoner belgesi iptal olan Tecimer'in Kanlıca'daki yalısında bulunan kayıtsız tarihi eserlere el koydu. Tecimer, çalıntı Kur'an-ı Kerim ile ilgili olarak Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 4.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın 11 Mart 1997'de Yargıtay'ca onandığı gün; Tecimer'in Türkiye'deki son günü oldu. Tecimer, onama kararı çıkar çıkmaz, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan yurtdışına kaçtı. 2863 sayılı Korunması Gereken Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyoneri yasasına muhalefet suçundan yargılanması sürerken, Tecimer; 1999'da çıkan genel affı nedeniyle şartlı tahliye oldu. Böylece koleksiyonerlik belgesi de Tecimer'e geri verildi. Ancak sanık Tecimer'in, 5 yıllık yasal süre içinde aynı cins veya daha ağır bir suç işlemesi durumunda, davanın kaldığı yerden devamına karar verildi. Böylece İnterpol tarafından aranmaktan kurtulan Tecimer için hayat yolunda gözüküyordu. Ta ki müzenin yaptığı bu son suç duyurusuna kadar... Çünkü Tecimer yine hüküm giyerse, işlediği, fakat affedilen eski suçlarından da hüküm giyecek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|