Masal kahramanı günlükleri-5
Hansel ve Gretel
Sevgili günlük, Nasıl bir rezillik bu yaşadığımız anlatabilmek mümkün değil. Şeye sürülecek akıl yok kardeşimde de bende de... Hadi babamız olacak salak, üvey anamızla birlik olup bize katakulli kuruyor, ormana bırakıyor. Sen aklıevvel kardeşim bunu önceden bil ama bana bir şey söyleme, cebine ekmek doldur. Yolda kaybolmayalım diye ekmeği ufalayıp ufalayıp yola bırak, kuşlar da o ekmek kırıntılarını yesinler. Kuş beyinli olan benim salak kardeşim sayesine kaybolduk. Sadece ekmekle beslendiği için böyle oldu tabii... Cebine talaş doldur, konfeti doldur, ormana ekmek kırıntısı bırakılır mı, kurdu var kuşu var, hepsinden geçtim, karıncası bırakır mı o ekmek kırıntılarını... Yaşadığımız rezillik yetmemiş gibi bir de yolda karşımıza cadının çikolatadan evi çıkınca bu salak kardeşim aklını kaybetmesin mi? Su basmanından başladı evi yemeye... Biz kaybolmuşuz ve kardeşim bir evi yiyor, dehşet bir manzara... Bari kolonunu yeme, bir deprem olsa çikolatadan ev yıkılacak diyorum dinlemiyor. Sonra cadı çıktı sahneye, bir mutlu bir mesut evi yendiği için... İntikam almaz mı bizden, alır elbet. Al işte yağmurdan kaçarken doluya tutulduk dedim içimden, üvey ana kabusu bitti cadı kabusu başladı. Kadın baktı bizimki şekere çikolataya düşkün, bunu besiye çekmeye başladı, iyice semirince yiyecek herhalde... Ama aşırı doz tatlı tüketmekten her yerini sivilce bastı bizim kızın. Cadı zaten sivilceli, Gretel ondan sivilceli... Hepsi birden patlarsa sivilceler volkan gibi patlayacak. İrinler sıcak çilolataların içine karışacak... Dediğim kadar varmış di mi, tam rezillik tam yani... Ah kafa otursana evinde. Bitter'in bitter'i var diye boşuna dememişler...
Alaaddin'in Sihirli Lambası
Sevgili günlük, Dile benden ne dilersen. Üç hakkın var... Bir anda dile gelip benden 3 dilek dilermişsin... Bana böyle kal gelirmiş... Dermişimmm, aha aha aha... O değil de bu Alaaddin ibişinden sıkıldım. Uluorta ovalama şu lambayı diyorum, inadına yapıyor. Arkadaşlarına hava atacak ya, olur olmaz zamanda çağırıyor beni, milletin dileklerini sorduruyo... Belki o an tuvaletteyim, bir manita yapmışım takılıyorum ya da cinlerle toplandık top oynuyoruz. Cininsek de kölen değiliz ya... İstekleri de istek olsa! "Oğlum bize bakkaldan bir bir büyük rakı, yarım kilo peynir, bi de kavun kap gel" dedi geçen gün. Alnının orta yerine uçucaktım, cin çarpmışa dönecekti. Efendilik bende kalsın dedim. 'Abi yardım et' diye yalvardığı günleri çabuk unuttu Alaaddin efendi. Ayrıca "Bitti kardeşim 3 dileğini gerçekleştirdim, artık kapik işlemez benden" diyorum, "Devret şu lambayı, çıkar elinden" diyorum oralı olmuyor. Ovala lambayı çıksın içinden cin gerçekleştirsin dileğini... Oh ne ala memleket! Geçen sırtımı kaşı diye çağırdı ya. Bir günden bir güne de cin kardeş ne yer ne içersin, bir derdin var mı, bu dileği nasıl gerçekleştiriyorsun diye soran yok... Bir gün de bir insan evladı bana sorsa 3 dileğimi, ama yok yooook... Ama ben biliyorum yapacağımı. O Alaaddin adisi bir daha ovalasın beni, tüm mal varlığım meydanda çıkıcam karşısına öyle bir gözleri yerinden oynayacak ki!! O anda bizi gören, "Cinin biri, sapık Alaaddin'in son dileğini zevkle gerçekleştiriyordu" diyecek. Lamba da bozuluyor olan bitene, ama ne yapsın. Sinir sahibi oldu yılların lambası. Yakında masalın adı 'Alaaaddin'in Sinirli Lambası' olarak değişirse sakın şaşırma!
|