|
|
|
|
|
|
Konferans tek yanlı olmayacak
Prof. Berktay, konferansın tek yanlı olmadığını, katılımcıların kendilerini "sadece ve sadece resmi ideolojinin dışında" diye tanımladığını bildirdi.
İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri başlıklı Konferansı düzenleyenler, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin "durdurma" kararının sadece Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerini bağladığı görüşüyle, Bilgi Üniversitesi'nde yapılması kararı aldılar. Konferansı hazırlayan öğretim üyeleri, dün Sabancı Üniversitesi Karaköy Yerleşkesi'nde basın toplantısı düzenlediler. Çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubunun izlediği basın toplantısında Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Halil Berktay, Yrd. Doç. Akşin Somel, Doç. Cemil Koçak, Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Murat Belge ve Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Selim Deringil katıldı. Komite adına Sabancı Üniversitesi Tarih Programı Koordinatörü Doç. Halil Berktay, Türkçe ve İngilizce açıklama yaptı. Açıklamada, mahkemenin yetkisi dışına çıktığı, bilim alanına ağır şekilde müdahale ettiği belirtilerek, şöyle denildi: "Bir akademik konferansa katılımcı olarak kimlerin davet edileceği ve bu kişilerin bilimsel ve mesleki ehliyetlerinin tespiti yargının yetki kapsamında değildir. Bu karar, akademik özerkliğin ötesinde, ifade özgürlüğünün evrensel kurallarını ve Anayasamızın bu ilkelerini çiğner niteliktedir." Açıklamada, konferansın her türlü engellemeye karşın en kısa zamanda yapılmasının ülke demokrasisi, bilimsel özgürlük ve üniversite özerkliği açısından bir aciliyet olduğuna dikkat çekildi ve Bilgi Üniversitesi'nde yapılması için başvurulduğu kaydedildi.
NARA FALAN ATMAYACAĞIZ Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Berktay, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yaptıkları açıklamalarla, mahkeme kararının demokrasiye ne kadar aykırı olduğunu ortaya koyduğunu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in açıklamalarının da kendisini bağlayacağını kaydetti. Prof. Berktay, konferansın ve katılımcıların "tek yanlı" olduğu şeklindeki eleştirilere karşı da şu yanıtı verdi: "Bu konferansın katılımcıları hiçbir şekilde tek görüş sahibi değildir. Bu konferansın katılımcıları kendilerini sadece ve sadece 'resmi ideolojinin dışında olmak' biçiminde tanımlamışlardır. Bu ise kendi içinde geniş bir görüş çeşitliliği yelpazesine yer veren bir tanımlamadır. Dolayısıyla konferansta hiçbir şekilde tek görüş söz konusu değildir. Bu konferansta '1915 soykırımdı' görüşünde herkesin birleşeceği, 'Türkler soykırım yaptılar' biçiminde naralar atılacağı şeklindeki vulgarizasyonlar (halka yayma) külliyen gerçek dışıdır. Bu konferansın konusu 1915'in soykırım olup olmadığını tartışmak da değildir. Konferans programına baktığınızda hiçbir yerde, hiçbir oturumda böyle bir gündem maddesi, içerik maddesi göremezsiniz. Ayrıca, 'soykırım' sözcüğü, konferansımızdaki 60 kadar tebliğ veya konuşmanın sadece ikisinde geçmektedir. Bütün bunların aylardır girişilmiş sistematik bir tahrifat olduğunu öncelikle belirtmek gerekir. Öte yandan, konferanslar çok görüşlü olur, tek görüşlü olur, 3,5 görüşlü olur, bu hiçbir kimsenin takdir ve müdahale hakkına konu olan bir mesele değildir.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|