|
 |
 |
 |
 |
|
 "AB'den ayrıcalık istemiyoruz"
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Avrupa Birliği (AB) ile karşılıklı çıkar ilişkisine dayalı, ahdi bir beraberliğimiz var. Her tam üye hangi şartlarda AB'ye üye olmuşsa, kendimize ondan başka bir imtiyaz ya da ayrıcalık istemiyoruz. Eşitlikten ve adaletten yanayız'' dedi.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, Birleşmiş Milletler'de Parlamentolar Arası Birlik (PAB) tarafından düzenlenen ''II. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı''na katılmak üzere New York'ta bulunan TBMM Başkanı Arınç ve eşi Münevver Arınç'ın onuruna Türkevi'nde
bir resepsiyon verdi.
New York ve civarında yaşayan Türk toplumunun büyük ilgi gösterdiği resepsiyonda konuşma yapan Arınç, New York'taki temasları hakkında bilgi verdi.
Kendisinin katıldığı konferansın yanı sıra önümüzdeki günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de New York'a gelerek BM Liderler Zirvesi'ne katılacağını hatırlatan Arınç, ''Bu platformlarda Türkiye'nin temsil edilmesi, Türkiye'nin konuşulması, Türkiye adına fikirlerin açıklanması ve bazı konularda katkıda bulunmanın faydalı olduğunu düşünüyorum'' dedi.
''DİYALOG ARAYIŞLARINA ÇOK ÖNEM VERİYORUZ''
''Geçtiğimiz yıl BM'deki toplantılardan birinde İspanya tarafından açıklanan bir proje bugün hayata geçirilmiştir'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
'''Medeniyetler İttifakı' projesi Türkiye ve İspanya'nın eşbaşkanlığında uygulamaya konulmuştur. İspanya'da Zapatero'nun (İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero), Türkiye'de Başbakan Erdoğan'ın temsil ettiği, akil adamlar grubu ismiyle 18 siyasetçi ve akademisyenin bir araya geleceği bu platform hayata geçirilmiş bulunmaktadır.
Biz medeniyetler buluşmasına veya medeniyetler ittifakına, diyalog arayışlarına çok önem veriyoruz. Dünyadaki çatışmaların, kavgaların, terörizmin temelinde yatan bu uzlaşmazlığın ancak bir araya gelmek, konuşmak, ortak değerleri bulmak, bu değerler üzerinde buluşmakla giderileceğine inanıyoruz. Sayın Başbakan New York'a geldiğinde eminim yanında Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın da olacaktır. Kendisi söz konusu akil adamlar grubuna BM Genel Sekreteri tarafından eşbaşkan olarak seçilmişlerdir.''
BM reformu konusunda da konuşan Arınç, bu konuda henüz bir somut gelişmenin olmadığını belirterek, ''1945'te BM kurulurken Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerine veto hakkı verilmesi, 60 yıl sonra artık başka güçlerin ortaya çıktığı bir dünyada bu güçlerin de veto hakkına sahip olmak istemesi, Güvenlik Konseyi'nin yapısında yeni değişikliklere yol açmaya yönelik çeşitli farklı programlar konuşuluyor. BM'nin yeniden organizasyonunda Türkiye'nin de sözleri ve düşünceleri var. Umarız bunlar hayata geçirilir ve yararlı olur'' diye konuştu.
Türkiye'yi 2009-2010 dönemi için Güvenlik Konseyi'nin daimi olmayan üyeliğine aday gösterdiklerini söyleyen Arınç, şunları kaydetti:
''Aynı grupta diğerleri Avusturya ve İzlanda olmak üzere üç aday var. Türkiye'nin şansının artması, bu önemli kurumda temsil ediliyor olması, hepimiz için büyük prestijdir. Bunu BM'deki konuşmamda da vurguladım. Ayrıca iyi hazırlanmış belge ve broşürlerle de Türkiye, bu konuda gerekli propagandayı yapıyor.''
''DIŞ POLİTİKADA ETKİN BİR DÖNEM''
Türkiye'nin dış politikada etkin olduğu bir dönemi yaşadığını belirten Arınç, ''Avrupa Konseyi'nde, Avrupa Parlamenterler Meclisi'nde, Avrupa Birliği (AB) içindeki birimlerde, AGİT'te, Karadeniz İşbirliği Örgütü ve NATO Parlamenterler Asamblesi'nde Türkiye artık çok etkin bir konumdadır'' dedi.
Arınç şöyle devam etti: ''NATO Parlamenterler Asamblesi'nin Başkan Yardımcısı Kırıkkale Milletvekilimiz Vahit Erdem'dir. AGİT Başkan Yardımcısı Sayın Nevzat Yalçıntaş'tır. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Başkan Yardımcısı Murat Mercan'dır. Sayın Abdulkadir Ateş Avrupa Konseyi'nin en önemli siyasi komisyonunun başında bulunmaktadır. Buna benzer pek çok milletvekili arkadaşımız, parlamenterlerin temsil edildikleri kurumlarda iyi noktalara gelmişlerdir.
Yine Sayın Hikmet Çetin gibi Afganistan'da, önemli bir görevde bulunan bir dış politika danışmanımızdan bir başkasına kadar Türkiye sesini duyuruyor, gücünü de gösteriyor. Eğer 2009-2010 dönemi adaylığımız da olumlu sonuçlanırsa, bunun da artılarını göreceğiz.
Zaten biliyorsunuz, geçen yıl da İKÖ Genel Sekereterliği'ne Türkiye'nin adayı Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu seçilmişti. Bu da çok önemli bir başarı olarak görüldü. Aynı şekilde bu dönem parlamenterlerimizden değerli bir arkadaşımız olan Sayın Kemal Derviş'in BM Kalkınma Programı başkanlığına seçilmiş olması da bizleri gerçekten sevindiriyor.''
Türkiye'nin dinamik bir yapıda olduğunu ifade eden Arınç, ekonomisiyle, dış politikasıyla, sosyal yaşamıyla ve AB'de geldiği süreçle Türkiye'nin çok iyi bir dönem yaşadığını kaydetti.
''TÜRKİYE KAPILARINI YABANCI SERMAYEYE AÇMIŞTIR''
Türkiye'nin kapılarını yabancı sermayeye açtığını belirten Arınç, yabancı sermayenin büyük bir güven ve istikrar bulunan Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Arınç, ''Büyük yatırımların olacağını biliyoruz, bunun işaretlerini görüyoruz. Türkiye enflasyonla mücadelede başarılı olmuştur. Yüzde 8'lik bir enflasyon yüz yıldır bu ülkenin hayaliydi. Yüzde 70'leri 80'leri gördüğümüzde yüzde 130'luk enflasyona bakarak sevindiğimiz günleri düşünün, şimdi yüzde 8'leri karşınıza getirin'' diye konuştu.
Faizlerin düştüğüne de işaret eden Arınç, Türkiye'nin 2004 yılı itibariyle büyüme hızında dünyada birinci olduğunu vurguladı. Arınç bu konudaki sözlerini, ''Hepimizin görevi halkımızın daha çok refah, mutluk ve huzur içinde yaşamasıdır'' diyerek tamamladı.
''Parlametomuz büyük reformları başarıyla tamamladı'' diyen ifadesini kullanan Arınç, konuşmasına şöyle devam etti: ''Türkiye, Avrupa Birliği'nde aday ülke statüsünden müzakerelere başlanacak ülke statüsüne geldi. Birkaç hafta sonra bu müzakereler başlayacaktır ve başarıyla sonuçlanmasını da bekliyoruz. Birkaç ülkeden, birkaç rahatsız edici ses bizim hedefimize bir engel olarak görülmemelidir.''
Üzerlerine düşeni yaptılarını da belirten Arınç, ''Biz dürüst insanların ülkesiyiz, büyük bir ülkeyiz, güçlü bir devletiz. AB ile karşılıklı çıkar ilişkisine dayalı, ahdi bir beraberliğimiz var. Her tam üye hangi şartlarda üye olmuşsa, kendimize ondan başka bir imtiyaz ya da ayrıcalık istemiyoruz. Eşitlikten ve adaletten yanayız'' dedi.
''Ancak Türkiye sözkonusu olduğunda geçmişte verdikleri sözleri unutarak, altındaki imzaları unutarak mırın kırın etmeye çalışanları ibretle izlediklerini'' ifade eden Arınç, bunların sonunda etkili olamayacağını, Türkiye'nin müzakerelerini yapacağını ve AB'ye tam üye ülke olacağını kaydetti.
Arınç, ilerlenilen yolda anayasa değişikliklerinden, yasa değişikliklerine kadar her şeyin önce halkın mutluluğu için, ikinci olarak da demokrasi içindeki çağdaş hukuk standartlarını yakalamak için olduğunu belirtti.
Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizim bir kültürümüz var, bir kimliğimiz var, bizi biz yapan ortak değerlerimiz var. Elbette AB içinde de başımız dik, alnımız açık, onurlu bir milletin fertleri olarak yaşayacağız.''
TBMM Başkanı Arınç, resepsiyondan önce de New York'ta bulunan Türk derneklerinin yönetici ve temsilcileriyle bir araya geldi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
