kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

82'nci yıldönümünde CHP'nin vizyonu

CHP dün kuruluşunun 82'nci yıldönümünü kutladı. Baykal başkanlığında bir heyet Anıtkabir'i ziyaret etti... Bir de İstanbul örgütü Fatih'te "laiklik" mitingi düzenledi... Hepsi bu. Ne sempozyum, ne konferans, ne seminer... Anlaşılan CHP hayatından memnun... Ama halk değil....

Hayır, "Bir parti kurulduktan sadece bir yıl sonra tek başına Anayasa'yı değiştirecek çoğunlukla iktidara gelirken, CHP neden 50 yıldır seçim kazanamıyor" türünden polemiklerin çekici tuzağına düşmeyeceğiz.
Çünkü çiğnemeye değmeyecek kadar çürümüş bir sakız bu. Üstelik Baykal ve ekibini ringin en kolay köşesinde sıkıştırmaya kalkışmaktan öte anlamı da yok.
Cumhuriyet'i kuran ve Atatürk devrimlerine öncülük eden 82 yıllık CHP'nin -bazı soruların yardımıyla- fotoğrafını çekmeye çalışmak, herhalde daha yararlı bir çaba olur. Hem CHP, hem de demokrasi için.
1- CHP sol bir parti mi? Hayır. Her ne kadar İsmet İnönü'nün bir sabah uyanıp "Biz artık ortanın solundayız" dediği 1960'lardan bu yana kendisini yelpazenin o tarafında görse, hatta Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalistleri Partisi üyesi olsa da, CHP'nin siyasal rengi "pembe" değil.
Çünkü bir sol partinin olmazsa olmaz koşulları var: Tabanının emekçilere dayanması. İşçilerden emeklilere, yoksullardan çiftçilere kadar uzanan geniş seçmen kitlesinin adresi olması. Başta sendikalar olmak üzere yaygın bir sivil toplum ağının desteğini alması...

CHP'nin
kimliği
CHP'de bunların hiçbiri yok. 6 Ok'lu partimiz uzun yaşamı boyunca halka değil bürokrasiye dayandı.
Devlet partisi kimliğini asla değiştiremedi. Ya da değiştirmek istemedi. Veya değiştirmeye gücü yetmedi. "Ortanın solu" elbisesi hep iğreti durdu üstünde. CHP'de sosyal demokratlığın sadece teoride, kağıt üstünde kaldığını görmek için uzun boylu çaba harcamaya gerek yok; sözcülerine kulak vermek yeterli.
CHP'nin yönetiminde halk hiç yer alamadı. "Bu ülkeye komünizm gelecekse, onu da biz getiririz" diyen 1930'ların ve 1940'ların Ankara Valisi Nevzat Tandoğan zihniyetinde olan, tek parti alışkanlığından kurtulamamış teknokratların siyaset hobilerini tatmin ettikleri bir kulüp yönü her zaman ağır bastı.
CHP devrimleri koruma misyonuyla yetindi; geniş kitleleri heyecanlandıracak, umutlandıracak siyasal ve sosyal projeler de üretemedi.

Güven ve vizyon
Bugün oy oranının yüzde 10-15 aralığında sıkışıp kalmasının nedenini başka yerlerde aramayın; ideoloji yenileme çabaları "cinsiyet değiştirme ameliyatları" örneğinden öteye gidemediği, kimlik sorununu bir türlü çözemediği için CHP kitlelerin gözünde iktidar alternatifi olamıyor.
2- Baykal lider mi, genel başkan mı? İkisi. Lider, çünkü tartışılmazlığının ve birikiminin getirdiği ağırlığı var. Genel başkan, çünkü sosyal demokrat partilerin bir özelliğini pek önemsemiyor: Çoğulculuk. Sol partiler, kanatlar, akımlar, hatta hizipler demetidir. Genel başkan da bu akımları veya hizipleri uzlaştırabilirse, farklı görüşlerin sentezini yapmak görevini yerine getirebilirse lider olur. Kısacası, Baykal'ın kendisine güvenenlere güvenmesi, parti içi demokrasinin "ombudsman"ı olması gerekiyor.
3- CHP umutsuz vaka mı? Hayır. Hiçbir şey için geç değil.
CHP bu kalıpları kırabilir, kimlik dahil tüm sorunlarını aşabilir. Yeter ki istesin. Yeter ki güven ve vizyon sunabilsin. Yeter ki küreselleşen dünyada "ulusal" sosyal demokrasinin yerinin ancak müze olabileceğini görsün, yenilikten, yenilenmeden, modern ve evrensel sosyal demokrat harekete dönüşmekten korkmasın. Yeter ki solun büyük ismi Jean Jaures'e kulak versin:
"Cesaret, yalanı kabullenmek değil, gerçeği aramak ve haykırmaktır. Hem de aptalların alkışlarından ve fanatiklerin yuhalamalarından hiç etkilenmeden..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Rüşvet devrimleri satın alınca...   / 09-09-2005
 Yarım bardak suda termometre   / 08-09-2005
 Yüksek yargıda "başvuru" krizi   / 07-09-2005
 Türk halkının sınav günleri   / 06-09-2005
 6-7 Eylül ve Brandt cesareti   / 05-09-2005
 Ruhsat vermemek yeterli çözüm mü?   / 04-09-2005
 Kıbrıs'ta kozlar bizim elimizde   / 03-09-2005
 İstanbul'dan Newport'a mesaj   / 02-09-2005
 Pompalının sapını gülle donatmak   / 01-09-2005
 Hepimizin hayatı namlunun ucunda   / 31-08-2005
YILMAZ ÖZDİL
Günde 4 dolar...
Birleşmiş Milletler'in raporuna göre,...
ALİ KIRCA
Kuşlara dair -3
Kuşlara dair başlığıyla kaleme aldığımız...
FATİH ALTAYLI
Hürriyet'te yalan yazma dönemi mi başladı!
Hürriyet...
MEHMET ALTAN
Türkler, Kürtler ve yaşam kalitesi
Türkiye için büyük...
ERDAL ŞAFAK
82'nci yıldönümünde CHP'nin vizyonu
CHP dün kuruluşunun...
Türk'üz doğruyuz umutluyuz
İşsizlik, ekonomik sıkıntı ve Avrupa Birliği'nin "şüpheli"...
Yazarımız Özel'in makalesi Herald Tribune gazetesinde
Yazar Orhan Pamuk hakkında "Türklüğü alenen aşağılama" suçundan 6...
Son söz Türkkan'ın
Son söz Türkkan'ın
PFDK toplantısında 3 üye seyircisiz oynama ve 2 üye de para cezasında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu