|
|
|
|
|
|
Pink Martini: İstanbul bizim için çok özel
Değişik ülkelerden melodi ve ritmleri bir araya getiren ve bu yüzden kendilerini 'müzik arkeologları' diye nitelendiren Pink Martini üç konser vermek için Türkiye'ye geliyor. Konser öncesi sorularımızı yanıtlayan grubun kurucusu Thomas M. Lauderdale, "İstanbul bizim için çok özel" diye konuştu.
Tüm dünyada geniş bir seyirci kitlesine sahip olan Pink Martini, üç konser için Türkiye'ye geliyor. Kendilerini 'dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirip modern bir formda sunan 'müzik arkeologları' şeklinde tarif eden grup, geçtiğimiz yıllarda da ülkemize gelmiş ve hayranlarıyla buluşmuştu. Hemen her tür mekanda konser verebilen topluluğun kurucu üyesi piyanist, Thomas M. Lauderdale, "Bir müzik belgeseli hazırlıyor gibiyiz" diyerek dünyanın en geniş dinleyici kitlesine ulaşmak istediklerini söylüyor:
AMAÇLARI GENİŞLEMEK "Dünya vatandaşları ve aynı zamanda ABD'nin müzik elçileri olarak, her zaman değişik kültürlerin dillerini, geleneklerini ve tarihlerini bilmek ve etüt etmek zorundayız. ABD'li bir grubuz, ancak zamanımızın büyük bir bölümünü Avrupa'da geçiriyoruz. En büyük amacımız, hangi kültürden olursa olsun dünya üzerinde çok geniş bir dinleyici kitlesine seslenebilmek." Thomas M. Lauderdale, GÜ- NAYDIN'a konser öncesi özel açıklamalarda bulundu. * Her şeyden önce Pink Martini'den bahsederken kalabalık bir gruptan söz etmiş oluyoruz, nasıl anlaşıyorsunuz? Bu gerçekten büyük bir aile olmak gibi. Sorunlu bir kalabalıktan çok, eğlenceli bir kalabalık... Hepimiz kesinlikle birbirimizden farklıyız ancak neşeli bir aile yemeği gibi bir araya geliyoruz... * Grubunuzu müzik arkeologları olarak tanımlıyorsunuz, bu tanımın nedenini açıklar mısınız? Çünkü eski plaklar, eski orkestralar ve eski dünya müziklerini bulup ortaya çıkarmakla kalmayıp, hatta şarkıların sözlerinde de eski şiirlerden yararlanıyoruz. 1930'ların, 1940'ların Hollywood müziklerinin ya da eski İtalyanca ya da İspanyolca şarkıların peşindeyiz, bu anlamda müzik arkeologları olduğumuz söylenebilir... * Bir Amerikalı grup olduğunuz halde neredeyse tüm dünya müziklerinden, özellikle Avrupa'dan etkileniyorsunuz. Örneğin geleneksel Avrupa İspanyol şarkıları kullanıyorsunuz. Neden? Aslında bir şekilde yine de Amerikan geleneği diyebilirsiniz. Amerika'nın çok kültürlülüğünün müzikal olarak altını çizmiş oluyoruz. Farklı etnik kültürler Amerika'da bir araya geliyor ve biz de müziğimizle aynını yapıyoruz...
BİZİ MERAK EDİYORLAR
* Sadece iki albümle, özellikle Avrupa'da yakaladığınız başarınızı nasıl açıklıyorsunuz? Bana sanki merak etmekle ilgili gibi geliyor. Promosyon turnelerine çıktığımızda, insanlar bizi daha yakından tanımak istiyorlar... Daha yakından tanımaya başlayınca müziğimizi daha çok merak ediyorlar ve böyle bir denge ortaya çıkıyor. Diğer taraftan Amerika'da müzik dinleyicisinin zevkleri çok farklılaştı. Avrupa müzik dinleyicisi şarkı söylemeyi, şarkılara eşlik etmeyi daha çok seven, dolayısıyla bizim müziğimize daha yakın hisseden bir dinleyici profili... * Daha önce Türkiye'ye geldiniz, pek çok şehirde konser verdiniz. En çok nereyi sevdiniz? Dürüst konuşmak gerekirse, en çok Barcelona ve İstanbul'u sevdiğimizi söyleyebilirim. Pink Martini grubu olarak bu iki şehirdeki konserlerimiz çok özeldi ve bu iki şehir en güzel şehirlerdi...
ZEYNEP GÜLER GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|