|
 |
 |
 |
 |
|
İki mucize adam
Londra'nın Olimpiyat Oyunları'nı almasında 2 kişinin büyük payı vardı. 2 günde 60 IOC üyesiyle konuşan Başbakan Blair ve 1 yılda şehri iddialı hale getiren Coe.
Fransa Başbakanı Jacques Chirac'ın İngiliz yemeklerine yaptığı gönderme değildi elbet Londra'nın 2012 Olimpiyatları'nı almasının nedeni. İngiltere Başbakanı Tony Blair, rakibi gereksiz aşağılamalarla oyalanırken çalışkan karınca misali Singapur'a yollanmıştı bile. İskoçya'daki G-8 toplantısı nedeniyle oylamaya kalamayacağını bilen Blair, 2 günlük Singapur ziyaretini ayrıntılarıyla planlamıştı. Otel odasında yaklaşık 60 Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyesiyle görüştü. Bunların bazılarının doğrudan Londra'ya oy vermeyeceğini o da biliyordu. Hedef seken oylardı. Yani ilk seçeneği Londra olmayan üyelere, destekledikleri şehirler elenirse İngiltere'nin başkentine oy vermeleri konusunda telkinlerde bulundu.
Sebastian Coe'nun sırrı
Blair'in ilk konuştuğu üyeler ağırlıkları yüksek isimlerdi. Avrupa Olimpiyat Komitesi Başkanı ve İtalya Spor Bakanı Mario Pescante, Meksikalı Mario Vazquez Rana, Alman Thomas Bach, Asya Olimpiyat Konseyi Başkanı Kuveytli Şeyh Ahmed Al-Fahad Al-Sabah ve Uluslararası Atletizm Federasyonu Başkanı Senegalli Lamine Diack. Neredeyse her kıtanın temsilcileri. Eski bir Fransız Olimpiyat şampiyonuna göre Blair'in başarısının nedeni Chirac'tan genç olmasıydı. Ama belki de asıl sebep Blair'in bu lobi performansının yanında takımının da güçlü isimlerden oluşmasıydı. Açıkça söylemek gerekirse 1 yılda bir mucize yaratan Lord Coe ya da sporseverlerin tanıdığı ismiyle Sebastian Coe'ydu işin mimarı. 2004 Mayıs ayına kadar Londra'nın teklifinin lideri ABD'li işkadını Barbara Cassani'ydi. Ne var ki Cassani döneminde Londra, adaylar arasında en arkalarda bulunuyordu. Paris ve New York ve hatta eski IOC Başkanı Samaranch'ın lobisiyle Madrid, İngiltere'nin başkentinin önündeydi. 2004 yılı Mayıs'ında İşçi Partisi hükümeti, Muhafazakar Parti'nin önde gelen isimlerinden Sebastian Coe'yu işin başına getirdi. İngiliz basınına göre Coe'nun 2 büyük avantajı vardı Cassani'ye karşı: 1-İngiliz olması, 2-İki Olimpiyat altınının varlığı. Coe, başta Atina Olimpiyatları olmak üzere her büyük organizasyonda güleryüzü ve karizmasıyla Londra'yı tanıttı. Hele son gün oylama öncesi yaptığı duygusal konuşma Mario Pescante'nin deyimiyle, "Londra'nın oylarını yüzde 10 arttırdı". 70'lerin 2.yarısı ve 80'lerin ilk yarısında Coe, orta mesafede son 100 metrede geriden gelerek yarışlarını kazanırdı. Bu yarışta da böyle oldu. İlk turda Moskova elendi. 2.turda New York. New York'un oyları bir anda Londra'ya geçti. 3.turda elenen Madrid oyları ise Paris'e gitti ve finalde 54-50 kazanan Londra oldu. Aradaki 4 oyluk fark aslında çok daha fazlaydı. 1 yıl önce gerilerde olan bir şehir, 2 kişinin mucizevi gayretiyle zafere ulaşmıştı.
MERT AYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
