kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İslamın ilk zamanlarında kadınlar altın çağlarını yaşadı
Ve Allah kadını erdirdi
Sinekli keramet
Sessizlik sanatı
Mutlak dürüstlük
Kadın lehine en hızlı devrim

Ve Allah kadını erdirdi


İslam'ın altın çağı (asr-ı saadet) olarak bilinen Hazret-i Peygamber döneminde kadın mezardan çıkarılıp insanca yaşama hakkına kavuştu Süreç tarikatlarla gelişen özgür düşünce ortamında tamamlandı; kadın sadece onurunu kazanmakla kalmadı, yüceldi ve yüceltildi.

Yan sütunlarda çerçevelemeye çalıştığımız 'kadın lehine en hızlı devrim' olarak Hazret-i Peygamber'in mucizelerinden biridir. Ancak bu devrim, toplum hayatı için çok kısa olan 'elçilik ömrü' içinde tamamlanmış değildir. Kadının aşağılanmaktan tamamen kurtulması ve hiç değilse temel haklar açısından insan olarak erkekle eşdeğer sayılır hale gelebilmesi için toplumun hazmını ve evrimini gerektiren bir zamana ihtiyaç duyulması doğaldır. Hazret-i Peygamber kendinden sonra gelecek kuşakların ömrü içinde kadının şartlarını tamamen iyileştirecek sürecin tamamlanması için gereken temel birikimi sunmuştur. Bu birikim Kur'an-ı Kerim'in evrensel (güncel ve yerel değil) hükümleri ile 'sünnet' olarak anılan Peygamber'i söz, davranış ve benimseyişlerinden örülü bir sistemdir. Süreçte kadının aşağılanmasına son verdirecek bu birikimi tamamlama sorumluluğuna gelecek nesillerin de ortak edilmesi İslam'daki kozmik Tevhid (birleyicilik) algılayışının bir yansıması olarak görülebilir. Ne var ki, İslam dört halifeden sonra kısa zamanda tipik bir imparatorluk görünümü kazanınca Araplar'ın köhne örfündeki kadın algılaması hızla geri dönmeye başlar. İslam'ın bütün ruhuyla tasfiye etmeyi hedeflediği kölelik ve cariyelik kurumu yeniden 'hayatın yaşatılması gereken bir gerçekliği' haline gelir.

EN ERKEN İRTİCA
Artık kadın sadece bir cinsellik aracı, bir doğum makinesidir. Geri gelen bu gelenekçi arabesk yaklaşımda tek olumlu boyutu İslam'ın getirdiği 'anne sıfatıyla anneyi yüceltme' kültürüdür. İlk imparatorluk deneyi zarfında, Sufilik ortaya çıkana kadar İslam toplumunda mesela ilim hayatında yetkin bir kadın yoktur. Oysa bizzat Hazret-i Peygamber'in elinde bir İslam ve hayat bilgini olarak yetiştirilen Hazret-i Aişe, gelinen çağ için 'daha dün' denebilecek kadar taze bir örnektir. Yine aynı şekilde Peygamber'in kızı Hazret-i Fatma cömertliğin ve benzersiz yoksul sevgisiyle zirveleşen kadın örneği olarak henüz unutulabilecek kadar geçmişte değildir. Henüz toprakları kurumamış olan Hazret- i Hasan ve Hazret-i Hüseyin'in mukaddes anneleri olarak İslam toplumunda yüksek hatırası capcanlı duran sonsuz bir ilham kaynağıdır. Genel Emevi anlayışının hızla köhne Arap örfünü ihya etmeye yöneldiği bu süreçte kadını Şeriat ölçülerinin aşağılayıp dört duvar arasına hapsettiğine ilişkin aldatmaca yerleşik hale gelir. Kadınlarla ilgiliSerdar Lala Mustafa Paşanın 1582de çıktığı Doğu seferi sırasında Konyada Mevlana Türbesini ziyaretinde Mevlevilerin sema edişi, Nusretname, (Topkapı Sarayı Müzesi).bütün dini veriler adeta kuralmış gibi sadece erkeklerin gönlünü hoş edecek şekilde yorumlama yolu tutulur. Kadın artık kafeslik bir yaratık olmaya yönlendirilmiştir.

SAKLI GERÇEKLER
Oysa İslam tarihinin en büyük imamlarında kadına karşı böyle bir şartlanma görmek mümkün değildir. Aksine kadını insan ve birey olarak saygın bir muhatap kabul eden ilk dönem din büyüklerinin miktar ve çapları, Peygamber'in başlattığı devrimi tamamlamaya yetecek bir dinamiktir. Ancak imparatorluk oluşturan siyasi kudretin ürettiği resmi din anlayışı baskın çıkar.

1 HASAN Basri Hazretleri, meşhur Allah aşığı Rabia- Adeyive ile adeta bir ömür sohbet etmiş, ona evlenme teklifinde bulunmuş, reddedildikçe tekrarlamış, konuyu onunla müzakere etmiştir.

2 HANBELİ mezhebinin kurucusu, dolayısıyla İslam yorumlamada ve şer'i hüküm vermede en büyük dört otoriteden biri olan Ahmet İbni Hanbel, Bağdatlı iki büyük Sufi kadın Zübda ile Mücha için şöyle der:
-Eğer birisi dürüstlük ve vicdandan ne kadar uzak olduğunu anlamak isterse Beşir El'Hafi'nin kızlarını ziyaret etmeli, onların öğütlerini almalı ve onların yolundan gitmelidir.

3 ŞEYH-İ Ekber (En büyük şeyh) diye anılan Muhyiddin İbni Arabi'nin ilk on beş müridinin on dördü kadındır. Pek çok kadın alim ve Sufiden ders alan bu büyük Endülüslü'nün ilk şeyhi de kadındır. Sevilla'lı Fatma Binti İbni Müsenna müridi Arabi'ye şöyle der:
-Ben senin ruhani annenim ve seni doğuran annenin ışığıyım.

NEREDEN NEREYE?
Peki hani kendisine nikah düşecek yabancı kadınla görüşmek, konuşmak, sesini duymak, yüzünü görmek Şeriat'a aykırıydı? Bu ve benzeri pek çok tartışılmaz din büyüğünün kadın yaklaşımı, en azından, İslam öncesi köhne Arap örfündeki yaklaşımı kökünden sorgulatmayı gerektirmiyor mu? Şüphe yok ki burada kadınların ilk İslam çağında ve tarikat sürecinde hukukça nispeten erkeklere yaklaştığından değil, yüceldiğinden ve yüceltildiğinden söz ediyoruz. Üstelik bu öyle zengin bir vadidir ki batılı önyargısız araştırmacıları hayretlere düşürmektedir. Tarikatların var olduğu günden zamanımıza kadar İslam dünyasının dört bir yanında ortaya çıkan büyük kadın şahsiyetlerin sayısı tek başına dev bir ansiklopedi oluşturacak kadar çoktur.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Önce başını aç sonra ekrana çık
 Uyardık ama önlem alınmadı
 Anıları evliliğini bitirdi
 Org. Tolon: Terör yeniden başladı
 'Öcalan cezaevine ait bir terörist'
 Son fotoğraf
 Gençlere 'laiklik' mesajı
 'Türkiye soykırım zilleti içine düşmedi'
 Trafik suçuna dokunulmazlık
 Bursa'nın Wembley'ini açtı
 Belçika'da soykırım pazarlığı
 Sanatçılardan özel indirim
 AK Parti'de ödül sıkıntısı
 Türkiye mozaik değil Osmanlı çinisidir'
 Cinnet getiren er dehşet saçtı: 2 ölü
 Kim bunlar?
 TÜBİTAK yasası Köşk'ten döndü
 SABAH'a Abdi İpekçi Ödülü
 Çelik öfkeli gitti
ERDAL ŞAFAK
Puzzle ve parçaları
Avrupa'daki Türkiye tartışmalarında...
ÖMER LÜTFİ METE
Savunma Bakanı'na bakma (!)
Sayın Savunma Bakanı...
UMUR TALU
"Gençlik" bayramı
Tarihin anımsanması, gerekiyorsa...
YILMAZ ÖZDİL
Bayrak as, tatile kaç...
Bugün 19 Mayıs... Atatürk'ün...
ERGUN BABAHAN
'Lekelenmeme hakkı'
Türkiye'de yıllardır basının kişi...
Arka bahçede 'terörist' krizi
Venezüella ve Küba, terörle suçladıkları isim ABD'de ortaya çıkınca...
'Bağımsızlık söz konusu değil'
İspanya meclisi, ayrılıkçı ETA ile görüşmesi için hükümete izin...
Derbi için askıya
Derbi için askıya
Fenerbahçe yönetimi teknik direktör konusunu Galatasaray maçından...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu