LPG doğalgazdan daha çevreci devlet neden teşvik etmiyor?
Devlet, doğalgazdan yüzde 3, LPG'den yüzde 40 ÖTV alıyor. Aygaz Genel Müdürü Ali Neyzi, "Daha çevreci olduğundan LPG'yi bütün Avrupa teşvik ediyor, oysa bizde durum tam tersi" diyor.
Son zamanlarda birbiri ardına yaşanan LPG'li otomobil kazalarından sonra özellikle akaryakıt sektörü harekete geçti. Çünkü, 'dönüşüm doğru dürüst yapıldığı taktirde bu tür patlamaların olması mümkün değil' diyorlar. Devlet denetim görevini iyi yapar, otomobillerin hiç değilse bir kısmı fabrikadan LPG'li olarak çıkar ve dönüşüm de kurallara uygun yapılırsa ortada tehlikeden falan söz etmek mümkün değil anlayacağınız. Tabii LPG deyince sadece otogazdan söz etmek de doğru değil. Türk halkı için bir anlamda LPG eşittir mutfaklarda kullanılan tüp demek. Her ne kadar doğalgaz yayıldıkça mutfak tüplerinin pazarı küçülse de, Türkiye, hala Avrupa'da en çok tüp tüketilen ülkelerin başında. Tabii bir de ısınmada ve sanayide kullanılan dökme gaz var. LPG doğalgazdan bile daha çevreci olarak biliniyor ama devlet hâlâ Türkiye'de bu gazı teşvik etmiyor. Üstelik doğalgaza yüzde 3 koyulan ÖTV yani Özel Tüketim Vergisi, LPG'de yüzde 40 olduğundan bir anlamda cezalandırılıyor da... LPG pazarının yüzde 35'lik pazar payıyla açık ara lideri Aygaz'ın Genel Müdürü Ali Neyzi ile bu pazara ilişkin sorunları ve pazarın geleceğini konuştuk.
* Türkiye'de LPG yani likit petrol gaz yeteri kadar tanınmıyor mu? LPG'yi tam olarak tanımıyoruz. Ne kadar çağdaş bir yakıt olduğunu hâlâ bilmiyoruz. Oysa dünyada giderek LPG kullanımı artıyor. Eskiden sadece petrol rafinerilerinde LPG üretilirmiş, şimdi doğalgazdan da LPG üretiliyor. Yani ne kadar çok doğalgaz üretilirse, o kadar çok LPG üretilecek. Dünyada LPG tüketimi 1990 yılında 137 milyon tondu. Bu yıl 231 milyon tona çıkması bekleniyor. 2015 yılı için hedef 290 milyon tonluk bir tüketim. Bu ürünün tüm dünyada tüketimi artıyor, bu yüzden de maliyeti düşüyor. Dolayısıyla ucuzluyor. Çok önemli bir özelliği var, çok çevreci. O nedenle teşvik ediliyor. Ama Türkiye'de bu tarafı bilinmiyor. 'Doğalgaz geldi, tüp bitti' şeklinde bir anlayış hakim. Oysa böyle bir durum yok.
* Doğalgaz yayıldıkça tüp kullanımının azalacağı düşünülüyor. Bir de doğalgaz daha ucuz tabii.. LPG sadece tüp değil ama. Türkiye'de böyle algılanıyor nedense. İtalya'da bizden daha çok LPG tüketiliyor. Bütün Batı ülkelerinde tüketim artıyor. Ama tabii diğer ülkelerde dökmegaz şeklinde, yani ısıtmada ya da sanayide kullanılan tipi daha çok artıyor. Çünkü ucuz ve çevreci. Biz işte bunun değişmesini, yani otogaz ve dökmegazın giderek artmasını, tüplügazın azalmasını bekliyoruz. Değişim çabuk yaşanmıyor şu anda, çünkü Türkiye'de vergi yükü çok fazla. Tüplü ve dökmede çok zorlanıyoruz. Çünkü doğalgaz teşvik ediliyor. Doğalgaz'ın ÖTV'si % 3, oysa LPG'nin yüzde 40.
DÜZGÜN YAPILIRSA TEHLİKE YOK * Doğalgaz LPG'den daha iyi değil mi peki? Tek problemi var. Otomobillerde ve evlerde olduğu gibi. LPG'yi koyduğun kabı doğru dürüst yapacaksınız. Tehlike aslında hepsinde aynı. Hepsi patlayabilir, standartlara uygun kaplara koymadığınız zaman.
* Son zamanlarda LPG'li taksiler kaza yapınca patlama ve ardından yangınlar ve talihsiz olaylar yaşandı. Belki de bu yüzden oluşan olumsuz bir imaj var. Bunun sebeplerini anlatır mısınız o zaman? Öyle bir kanı oluştu ki sanki LPG güvenilir değil, tehlikeli, patlayabilir. Oysa durum öyle değil. Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre, nükleer santral gibi bir yerde yani riskli meslek kollarında çalışan birinin ölüm riski binde 1. Trafik kazasında binde 5, ev kazalarında on binde 1, güvenli meslek kollarında çalışanlarda yüzbinde 1, uçak yolculuğunda, yıldırım çarpmasında ve LPG kullanımında ise milyonda 1. Medyada son zamanlarda LPG'li araç kazaları çok çıktı. Bir iyi tarafı oldu bence. Tüketici bilinçlendi. Sektör bir araya geldi. Üç taraf var. Devlet, vergi ve denetimden dolayı, otomotiv üreticileri ve bizler yani akaryakıtçılar. Otomotivciler artık şunu diyor: Araçlar yakıt sistemi konusunda çok hassas üretiliyor. Binlerce teste tabii tutuluyor. Sonra köşedeki herhangi birisi bu sistemi bozuyor ve LPG takıyor. Oysa bu iş ne Avrupa'da ne ABD'de böyle oluyor. Bu işi yapan kişiler onaylanıyor. Yani standartlara ve kurallara son derece hassaslar. İşte şimdi bu olaylardan sonra sektör bir araya gelip, çözüm için çalışıyor. Devlet de denetlesin istiyor.
HAKSIZ REKABET VAR * Müşteri LPG'li taksiye binerken belge mi aramalı? Hangisi bu işi standardına göre yaptırmış, nasıl bilecek? Ruhsata işlenmeli tabii. Ama belki taksilerin üzerine bu işin kurallara uygun yapıldığına dair bir belge yapıştırılabilir. Toplam 1.5 milyon LPG'li araç var ve bunların da yüzde 10'u taksi. Büyük bir rakam yani.
* Haksız vergilendirmeyi biraz açar mısınız? Otogaz olarak kullanılan LPG'ye uygulanan ÖTV oranı tüplügaz, dökmegazdan farklı. 23 Mart 2005 tarihi fiyat yapısı ile bu fark, ton başına 247 YTL. (187.18 ABD doları) Bazı firmalar bu farktan yararlanarak haksız kazanç elde ediyor. Rafinerilerden ve dağıtıcı firmalardan tüplügaz ve dökmegaz olarak LPG alıp tüketicilere otogaz olarak sunuyor. Kaçakçılığın boyutu ayda 3.7 milyon doları buluyor.