kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fatoş filmi iyi okuyamamış!
Fatoş filmi iyi okuyamamış!
Son yıllardaki ruhu olan tek film bence!

Fatoş filmi iyi okuyamamış!

Erden Kıral, Yılmaz Güney'i anlattığı 'Yolda' filmine Fatoş Güney'in tepki göstermesine anlam veremedi: Filmini çekmemi istemedi diye Yılmaz'a hiç kırılmadım. Sadece öksüzlük hissettim... Filmde de bunu anlattım.

Yılmaz Güney'in bir cezaevinden diğerine nakledilirken geçirdiği iki günlük yolculuğunu anlatan 'Yolda' filmi 8 Nisan'da gösterime giriyor. Film; Türk sinemasının efsane ismi Güney'in hapishane koşullarında sinema yapmaya çalışmasını, hayallerini nasıl başka yönetmenlere teslim ettiğini, bir cezaevine nakledilirken başka bir araçla kendisini takip eden karısını, arkadaşını ve de filmini teslim ettiği yönetmeniyle aralarında geçen diyalogları anlatıyor. O yönetmen de, Güney'in senaryosunu hapiste yazdığı 'Yol' filmini çeken Erden Kıral'ın ta kendisidir. Güney; filmin dialarını görür, sonuçtan memnun kalmaz ve Kıral'ın filmi bırakmasını ister. Yani usta ile çırak arasında geçenler de 20 yıl sonra ilk kez bu filmde anlatılır... Ancak gösterime girmeden önce filmi izleyen; 'o yolculuğun' tanığı ve Yılmaz Güney'in hayat arkadaşı Fatoş Güney, filmin Yılmaz Güney'i anlatmadığını, yaşananların tek taraflı verildiğini, Erden Kıral'ın 20 yıllık acısını bu filmle çıkardığını ileri sürdü. Fatoş Güney'in itirazları ve eleştirilerini dün yayımladık, şimdi söz sırası Erden Kıral'da...

* Fatoş Güney'den böyle bir tepki bekliyor muydunuz?
Hayır, beklemiyordum. Filmi siz de gördünüz; bırakın intikamı, içinde en ufak bir kızgınlık dahi yok. Daha çok öksüzlük var...

* 'Her şey farklı' diyor Fatoş Güney. 'Yılmaz'la aramızdaki ilişki, konuşmalar, diyaloglar her şey çok farklı. Bu biz değiliz.' Buna cevabınız nedir?
Bir kere bu filmde kurmaca söz konusu. Yaşamla film arasındaki ayrımı dikkate almak zorundayız. Çünkü o anlatılanlar gerçek değil.

YILMAZ KAYBEDEN BİRİ
* 'Bizim ilişkimiz filmde anlatıldığı gibi kuru ve duygusuz değildi, karısına sarılmıyor bile' diyor Fatoş Güney...
Mutluluğun kısa anlara sıkışıp kalmasından doğan bir hüzün yaratmak istedim. Çünkü vakit yok, bir yolculuk yapılıyor. Bir bakışma, elini eline değdirmesi o kısacık anlara sıkışıp kalıyor. Bundan doğan bir hüzün var, bu bütün filmin içine sızıyor. Bunu ben özellikle yapmak istedim, bilinçli yaptım. Bu Yılmaz Güney'in bütün yaşamını anlatan bir epik değil; bunu daha önce de söylemiştim.

* Yılmaz Güney'in 'son derece bezgin, yılgın, yorgun ve umutsuz bir adam' gibi gösterildiği eleştirilerine ne diyorsunuz?
Onurlu bir sükunet ve abartıdan uzak duran bir oyunculuk istedim.

* Yılmaz Güney'i bizzat tanıyordunuz. Filmde yansıttığınız gibi biri miydi o?
Bu filmdeki Yılmaz Güney benim Yılmaz Güney'im! Ona saygı duyduğumu, çok büyük bir sinemacı olduğunu her yerde söyledim ben. Filmi çekerken de onun anısına saygısızlık etmemek için çok çekindiğimi, korktuğumu söylemeliyim. Kaldı ki şunu da söyledim; bire bir algılanmamalı her şey. Çünkü birisi drama, ötekisi de yaşamın kendisi. Yani bu ayrımı vermek gerekiyor. Şu da var: Yılmaz Güney aslında kaybeden biri. Yani hayatında birçok şeyi kaybediyor. Gençliğini, sevdiklerini, ülkesini... Bunu vermek istedim. Bu çok hazindi. Onun en hazin yanı buydu. Çok özverili ve çok verici olmasına rağmen sürekli kaybediyordu. Çünkü büyük baskı altındaydı.

BELGESEL ÇEKMEDİM Kİ!
* Filmi çekerken yaşananların bir tanığı olarak Fatoş Güney'in fikrini neden almadınız?
Yılmaz Güney'le beceremedim bu işi, Fatoş Güney'le de becerememiş olmamak için! En azında filmi beceremezsem bütün sorumluluğu bana ait olsun diye. Tek başıma kalıp 'Bütün bunlar neden oldu?' diye düşünmek istedim. Şunu da söylemeliyim: Fatoş, İmralı savcısının Yılmaz'a 'Devlet içinde devlet olmaz, hapishane içinde bir cumhuriyet kurmuşsunuz, buna son verme zamanı geldi' dediğini anlatıyor beni düzelterek. Ben de bunu anlatıyorum oysa...

* Filme göre, Yılmaz Güney birinin kendisini gammazladığını söylüyor ama...
Gammazlama olayıyla başlıyor iş, savcıdan gerekçeyi duyuyoruz. O sahnenin amacı şu: İhanetlere uğramış bir adam Yılmaz Güney. Gammazlıyorlar da zaten. O bütün bunları öğreniyor, hapishane sanatına sahip bir adam çünkü. Bana İzmit Cezaevi'nde olanları da anlatmıştı. Bir hamamda onu öldürmek istediklerini... Bakın ben bir belgesel ya da haber filmi çekmiyorum. Bir dramaturji koyuyorum. Seyirciyi etkileyebilmek için de bir hikaye örgüsüne ihtiyacım var.

* 'Ben kendi Yılmaz Güney'imi anlattım' dediniz. Sizin bakış açınıza göre yılgın, yorgun ve bıkmış bir adam mıydı Yılmaz Güney?
Hayır değildi. Siz de gördünüz filmi; cevabı orada var! Fatoş Güney filmi iyi okuyamamış. Yeniden izlediğinde bunu fark edecektir. Şunu da söylüyorum: Bu filmde Yılmaz Güney'in aleyhinde söylenmiş tek bir sözcük bile yoktur. Yani işin etik yanına baktığımızda son derece rahatım. İntikam almak gayesiyle de çıkmadık yola. Yılmaz Güney filmde 'Dialara baktım çok kötüydü' diyor. Bunu söyletebiliyorum yani. Ama bu konuda Fatoş'un söylediği her şey doğru. Ben burada zayıf davrandım ve onun etkisi altında kaldım. Etkisi altında kaldığım için de özgürce yaratamadım!

ŞİRİN SEVER

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Ayakları yere basıyor ama akılları uzayda
 Dikkatli bakın gözlere, 'Nihal'i hatırlarsınız
 Onların hayatı denizde geçiyor
 'Gül esintisi' ile isimlerini dünyaya duyuracaklar
 Sex shop'ta çalışarak önemli bir tabuyu yıktım
 24. İstanbul Film Festivali'nde bugün
 Kapadokya'da atlı tura ilgi büyük
 Turistler Türkçe öğrendi
 Turistlere çikolata masajı
GÜLSE BİRSEL
Kadın kuaförü işkenceleri
Gören herkes aynı şeyi...
AYŞE TÜTER
Ilık ıspanak salatası
Ispanak yapraklarını ve...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Suçluluk
"Çocuk olma, Sonya," dedi Raskolnikov...
'Gereksiz yere sezaryen yaptıran bebeğinde bronşit riskini göze alır'
'Gereksiz yere sezaryen yaptıran bebeğinde bronşit riskini göze alır'
Sezaryenin sadece tıbbi gereklilik hallerinde yapılması gerektiğini...
Doğa'nın yerine Özgü oynayacak
Doğa'nın yerine Özgü oynayacak
Ortaoyuncular Tiyatrosu'nun 'gümüş yılı' şerefine sahneye konacak...
Malikâne Jennifer'a
Malikâne Jennifer'a
Yaklaşık iki ay önce aldıkları ayrılık kararlarıyla hayranlarını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.