TMSF Başkanı Ertürk, bankaların Fon'a devrinin Türkiye'nin bugünkü şartlarıyla düşünülmesi gerektiğini belirterek "IMF'nin bankacılıkla ilgili halâ kaygıları bulunuyor" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), "Artık Fon'a banka alınmasın. Mali durumu iyileşmeyen banka tasfiye edilsin" görüşü tartışılırken Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, farklı bir yaklaşım sergiledi. Fon'un patronu, "Fon bankası" modeline itiraz etmedi. "Türkiye'nin özel şartları ile olaya bakmak lazım" diyen Ertürk, SABAH'a şu değerlendirmeyi yaptı: "BDDK son sözünü söyledi ve kanun taslağını gönderdi. Şu anda 'Sorunlu bankaları tasfiye etmek veya Fon'a almak' biçiminde iki seçenek var. Her ikisinin de eksi ve artı yönleri olabilir. Ancak olayı bugünkü Türkiye şartlarında düşünmek lazım. 3 yıllık perspektif içinde IMF destekli bir program sözkonusu. IMF için programın kredibilitesi önemli. Kredibilite de Türk finans sektörünün yeni bir kaosa girmesini önlemekten geçiyor. IMF'nin bankacılık sektörünün hâlâ tam olarak oturmadığı yönünde kaygıları var. Yapı Kredi olayı da henüz ortada duruyor. Bu durumda, bir bankanın, hele önemli bir bankanın pat diye tasfiyeye sokulması, sistemde tahribata yol açabilir. Bu kaygı var. 'Sistemden düşen gider' derseniz, bunun teknik olduğu kadar politik komplikasyonları da gündeme gelir. Kaldı ki BDDK, o kadar da araçsız ve çaresiz değil. BDDK ya bir bankayı faaliyet iznini iptal ederek tasfiyeye sokar ya da Fon'a devreder. Yani bu yetki BDDK'nın elinde. Dolayısıyla BDDK yapacağı tercihin sorumluluğunu üstlenecek." "Fon kapsamındaki bir bankanın geleceği ile ilgili kararlar TMSF'nin sorumluluğunda" hatırlatmasını yapan Ertürk, "Bankanın 9 ayda ne olacağına karar vermek lazım. Eğer banka için bir çözüme yaklaşılmışsa örneğin Fon, satış aşamasında mesafe almışsa, 3 ay daha beklenecek. Ancak maksimum, 12 ayda iş bitmiş olacak. Tabii 3 ay ek süre istemek, oluşabilecek zararlardan sorumluluk anlamına geliyor" dedi.
'PRİMİ BİZ BELİRLEYELİM' Ahmet Ertürk, bankaların mevduat sigorta primlerini belirleme yetkisini almak istediklerini de kaydetti ve şu görüşü savundu: "TMSF'yi biz yönetiyoruz. Fonun temel gelir kaynağı sigorta primleri. Ama prim oranlarını ve kapsamını belirleme yetkisini bir başka kurumda. Bu durum, idari ve mali zorluklar yaratıyor."