|
|
|
|
|
|
Bilim - kültür ile ısınma turu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya'nın başkenti Madrid'de AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Borroso ile biraraya geldi..
Uluslararası Güvenlik ve Terör Toplantısı'na katılan devlet başkanları onuruna İspanya Başbakanı Jose Rodriguez Zapatero'nun verdiği yemek öncesinde Borroso ile biraraya gelen Erdoğan ve beraberindeki heyetin görüşmesinin öngörülenden uzun sürmesi dikkati çekti. Yaklaşık 20 dakika sürmesi beklenen görüşme 1 saat 10 dakika sürdü.
Görüşmede, uluslararası terörle mücadele, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci ve Kıbrıs sorununun gündeme geldiği öğrenildi. Kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Erdoğan, ''terörle mücadele konusundan sıkça söz edilmekle birlikte uluslararası düzeyde halen ortak bir eylem planı oluşturulamamış olmasının üzüntü verici olduğunu'' belirtti.
Erdoğan, görüşmede Barroso'ya ''AB bunun zeminin oluşturulmasına öncülük edebilir. Avrupa'nın bu konuda sorumluluk üstlenmesi yerinde olacaktır'' dediği öğrenildi.
Kaynaklara göre Erdoğan, terörle mücadele konusunda çeşitli ülkelerin istihbarat birimleri arasında bilgi değişiminde kıskanç davranılmasının bir sorun teşkil ettiğine değinerek, ''Bu konuda bizim savunduğumuz bir ilke var: Ya yargıla ya iade et. Ama bu ilkeye kimi AB ülkelerinin bile zaman zaman uymadıklarını görmek üzüntü verici. Halbuki bu ilkeye uyulacak olsa teröristlerin başka ülkelerde barınabilmeleri de zorlaşacaktır'' dedi.
Barroso ise istihbarat birimleri arasındaki bu tür kıskançlıkların varlığını doğruladı ve ''Maalesef aynı ülkenin farklı güvenlik birimleri arasında bile bu türden kıskançlıklara rastlanabiliyor'' dedi.
Yargının özerkliğini korumaya özen gösterirken, terörle mücadele konusunda ülkeler arasındaki işbirliğinin zaman zaman aksayabildiğine de değinen Barroso, her şeye rağmen AB'nin terörizmle mücadele konusunda işbirliğini artırmaya kararlı olduğunu belirtti. Barroso'nun ''Avrupa ortak tutuklama emri alanı'' oluşturmaya yönelik hukuki bir belge hazırlanmasını da buna örnek olarak gösterdiği belirtildi.
AB SÜRECİ
Erdoğan'ın görüşme sırasında AB'ye uyum süreci bağlamında 17 Aralık sonrasında Türkiye'de bir yavaşlama olduğu şeklindeki kimi iddialardan rahatsızlığını da dile getirdiğini kaydeden kaynaklar, Erdoğan'ın bunun gerçeklerle bağdaşmadığını vurgulayarak ''17 Aralık'tan önce bu konuda ne denli kararlıysak, müteakip dönemde ve şu anda da kararlılığımız aynı şekilde sürdürmekteyiz'' ifadelerini kullandığı bildirdiler.
Barroso'nun da Erdoğan'a cevaben ''Kararlılığınızın farkındayız. Bize ulaşan bilgiler de bu yönde. Türkler zaten kararlılıklarıyla da meşhurdurlar'' dediği öğrenildi. Barroso'nun bazı konularda önceden adım atmanın da büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, geçtiğimiz günlerde Türk polisinin gösterici kadınlara yaptığı muamele sonrasında hükümetin sergilediği tavrı buna örnek gösterdiği öğrenildi. Olaya tek bir cümleyle değinen Barroso, ''Hükümetin bu konuda soruşturma açacağını açıklamış olması sevinç vericidir'' diye konuştu.
KIBRIS KONUSU
Kıbrıs konusunun da gündeme geldiği görüşmede Barroso'nun, Kıbrıs sorununun BM şemsiyesi altında ele alınması gerektiğinin bilincinde olduklarını ifade ederek, AB'nin buna ne tür katkılarda bulunabileceğini sorduğu öğrenildi.
Görüşmede 24 Nisan'da Annan planının oylanması sırasında Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye'nin çözümden yana olduklarını net bir şekilde göstermiş olduklarını hatırlatan Erdoğan, buna rağmen Kıbrıslı Türklerin mağduriyetinin sürdüğüne işaret etti. Erdoğan, ''AB'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerindeki izolasyonu kaldırarak sorunun çözümüne katkıda bulunabileceği inancındayız'' dedi. Başbakan Erdoğan, bu konuda AB yetkililerinin Türkiye'ye bazı taahhütlerde de bulunduğunu hatırlatmasının ardından sözlerini şöyle sürdürdüğü öğrenildi:
''Biz sözlerimizin arkasındayız. AB'nin de sözlerinin arkasında olmasını istiyoruz. Türkiye uyum protokolünü imzalama sözü vermiştir. Bu sözümüzü tutup protokolü imzalayacağız. Ancak gerek sizlerin gerekse AB'li diğer lider ve yetkililerin de ifade ettiği gibi Türkiye'nin uyum protokolünü imzalaması Güney Kıbrıs'ı resmen tanıması anlamına gelmeyecektir. Bizler AB'nin verilmiş bu sözlerin arkasında durduğunu varsayıyoruz.''
AB MÜZAKERELERİNİN BAŞLAMA TARİHİ
Ankara'da yapılan AB troykası görüşmelerinin de gündeme geldiği ve Erdoğan'ın AB troykası görüşmeleri sırasında Türkiye'nin, 3 ''Ekim 2005'te müzakereler başlatılabilir'' teklifini dile getirdiğini hatırlatarak, bu konuda Barroso'nun ne düşündüğünü sorduğu ifade edildi. Barroso'nun ise bu düşünceye sıcak baktıklarını söyleyerek, ''3 Ekim'de bilim, kültür gibi kolay fasıllarda müzakerelerin başlatılması mümkün'' diye konuştuğu, Erdoğan'ın da bunun üzerine ''Çok iyi olur. Türkiye de 2006 başında AB Dönem Başkanlığı'nın Avusturya'ya geçişi öncesinde müzakerelere ısınmış olur'' dediği öğrenildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|