| |
|
|
Başbakan'ın ince hesapları
Erkan Mumcu'nun "çekilmesi" bizim için sürpriz değil de, Başbakan için sürpriz mi? Hayır. Öyleyse Başbakan neden "daha erken" davranıp, "Erkan Mumcu ile ilgili bir tasarrufta bulunmadı?" "Bu konu" Tayyip beyin "yumuşak karınlarından" biri.
Tayyip bey erken davranıp, Mumcu'yu "kabine dışı" bıraksaydı ne olacaktı? Mumcu yine "AKP'den ayrılacaktı." Ama o zaman "Bakanlıktan alındığı için partiyi bıraktı" denecekti. "Havası" hayli sönecekti.
Recep Tayyip Erdoğan, AKP'de "hala çok güçlü." "Kabine revizyonu" onun iki dudağının arasında. Zaten "istifalar Başbakan'ın çantasında" sözü bile kulislerde dolaşıyor. Başbakan'ın, Erkan Mumcu'yu "Haziranda değiştirmeyi düşündüğü... Sonra vazgeçtiği" de yine kulislerin bir başka söylentisi. Bunlar "bize kadar" geliyor da, Başbakan'ın kulağına gitmiyor mu?
Herkes biliyor ki "Başbakan, kabine revizyonuna niyetlendi." Kamuoyu önünde "hazırlık yapıyorum" dedi. Ama sonra "bazı sorunlar doğdu." "Revizyon" gerçekleşmedi. Tayyip bey de "medyanın arzusuyla revizyon mu yapacağım" diye sert bir çıkışla, işin üstünü örttü.
İki kere iki eşittir dört, Başbakan'ın kafasında "revizyon" var. Ama Tayyip bey "kaş yaparken göz çıkarmaktan... Parti içinde sorun doğmasından" endişe ediyor. Erkan Mumcu'nun gitmesi AKP'de "büyük kaynamalara" yol açmaz. Ama "bir başkasının... Veya başkalarının" bakanlıktan alınması veya "aktif olmayan bir bakanlığa çekilmesi" partide ciddi huzursuzluk yaratabilir. Zira böyle işlerin "Doğu... Güneydoğu" dengeleri var, "başka hesapları" var.
Kabine revizyonu için "Tayyip bey ile Abdullah Gül'ün arasında mutabakat sağlanmadığı söylentileri" kulislere yayılıyor ama... "Ana sorun" o değil. Tayyip bey ile Gül "her konuda anlaşırlar." Kabine revizyonu söz konusu olunca "kimse Tayyip beyin işine karışmaz." Fakat bazı "hassasiyetler" mevcut. "İsim vermek istemiyoruz" ama, "bir bakanın değişmesi ile 30-35 milletvekilinin tedirgin olması" söz konusu ise... "Bu işlerin" sanıldığı kadar kolay olmadığı anlaşılır.
|