kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
KÜÇÜKHANIM HEM HER YERDE HEM DE HİÇBİR YERDEYDİ : Latife odasından hiç çıkmıyordu ama her yerde izi vardı. Mustafa Kemal’in odasındaki çiçekler, sayılı bırakılan sigaralar, ardından koşturulan paltolar. Hepsi evde olduğunun kanıtıydı.
Neydi bu kadının adı; Latife değil mi?
Her akşam bahçede saklanıp bekliyordu
Kemal'in sigaraları artık gül kokuyordu
Mesajına Mesajla Cevap Alıyordu

Neydi bu kadının adı; Latife değil mi?

Kafasını iyiden iyiye kurcalamaya başlamıştı bu kız. O çiçekler... Sonra masanın üzerindeki soğuk su, gazeteler... Fransız, İngiliz, Yunan, Türk gazeteleri. Hepsinde yer alan resimlerinin etrafını kırmızı çiçeklerle süsleyen kim olabilirdi ki.

Yumuşak halı ile kaplı bir tabure üzerinde bir yığın gazete olduğunun farkına vardı. İşte, yatmaya gerek kalmadan geceyi neyle geçireceği anlaşılmıştı. Çünkü böylece, bu kadının evinde yatmayacak ve onun evinde konaklamış olmayacaktı. Neydi O'nun adı Latife değil mi? Gözüne bakınca emir verecek biri gibi görünmüyordu. Gözleri de sert bakışlı değildi, ama gümüş gibi parlıyor ve oldukça da büyüktü. Bir küçük masa üzerinde bir bardak su vardı ve bir solukta bardaktaki suyu içti. Tuhaf, bu su nasıl da soğuktu, Anlaşılıyor ki bu kız kötü düşünceli değil! Ama izin vermiyordu içki ve sigaraya. Ama buna kafa yormayacaktı. Sabah buradan ayrılacak ve bu problem de sona erecekti. Gazeteleri eline aldı ve tarihlerine bakmaya başladı. Hepsi günlüktü. Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman, Yunan ve Türk gazeteleri ve her gazetede Mustafa Kemal'den söz edilmişti. Ayrıca kırmızı mürekkeple etrafları çizilmiş haberler veriliyordu.

MEKTUPLARI GERİ VERDİM
Bütün gazetelerde yer alan resminin etrafına, kırmızı çiçeklerle süslenmiş çelenkler yapılmıştı. Gazeteleri heyecanla gözden geçirmeye başladı. Sakarya'da, Yunanlarla yapılan savaşta onların kaçışının ayrıntılı haberleri ile dolu idi. Fakat resimlerin etrafını kırmızı çiçeklerle süsleyen acaba kim olabilirdi? Onları daha dikkatle inceledi. Resimlerin etrafını süsleyen çiçekler sanki canlıymış gibi güzel kokuyordu. Kulağında birdenbire şu dört kelime derinden gelen bir ses olarak çınladı. "Ve eğer bunu ispat edersem" bu sözü ve beyaz eli iyi anımsıyordu. Karanlık ve kasvetli oda birden sallandı, gaz lambası ışığında çılgınca uçan beyaz kelebek görünüşlü bir göğsün derinliğinden, siyah kumaşların altından çıkan madalyonu anımsayıverdi. Ve "Bunu gösterirsem" dediği zaman ses tonu öyleydi ki sanki gümüşten yapılmış zillerin çağrı sesleri gibi. Tebessüm ettiği zaman o fevkalade beyaz dişler görülüyordu. Başkan uzandı. Lambayı söndürmek üzere idi ki kapı sessizce açılarak, ihtiyar uşak şaşkın bir durumda içeri girdi. Ayak parmakları üzerinde, kapalı gözle, odanın bir ucundan diğer ucuna yürüdü. Pencereye vardığı zaman Başkumandan'ın sesini işitti.

ÜŞÜRSÜNÜZ EFENDİM
- Küçük hanıma ne istediğimi söyledin mi? Uşağın bütün vücudu titredi ve kekeleyerek: - Söyledim ekselansları. - Peki ne dedi? - Hiçbir şey söylemedi. Yalnız buraya gelmemi ve havanın serin olması nedeni ile pencereyi kapatmamı söyledi. - Halbuki ben pencereyi kapatmamanı istiyorum. Çünkü benim böyle zamanda pencere açık olarak uyumak adetimdir. Uşak ağlar gibi bir sesle şöyle söylemeye çalıştı. - Ekselansları beni affediniz ama küçük hanım, eğer istemeseniz de pencereyi kapatmamı söyledi. - O pencereyi açık bırakacaksın! - Küçük hanım böylesini onun istediğini size söylememi bildirdi. - O mu istiyor? - Evet... Çünkü rüzgar var, sonra üşürsünüz efendim. İhtiyar yavaşça pencereye doğru yöneldi ve pencereyi kapattı.

SİZE İYİ GECELER DİLEDİ"
İnler gibi uğuldayan denizin ve gümleyen dalgaların sesi uzaktan bahçeye kadar ulaşan yangının gürültüsü ile birbirine karışarak, sanki tek bir gürültü gibi pencere camına çarpıyordu. Kısa bir sessizlikten sonra Başkan'ın sesi işitildi. - Gidebilirsin. Uşak kapı aralığında durdu, ağlayacak gibi şaşkın bir halde, ağzından şu kelimeler döküldü. - Küçükhanım size iyi geceler dileğini gönderdi. Uşak bunu söyleyerek kapıyı kapatıp koşarcasına koridora doğru uzaklaştı. Başkan içinde güzel kokan çiçekler olan vazoyu kendine doğru çekti. Latife bir daha gözükmedi. Başkan onunla karşılaşmadı. O'nu arama çabaları boşuna idi. Latife'yi görebilmiş olsa yasaklamalarından dolayı ondan hesap soracak bunun böyle gitmeyeceğini ona açıklayacaktı. Latife ortadan kaybolmuştu. Sanki evden taşınmış veya odasında kilitli tutuluyormuş gibi idi. Başkan subayları aracılığı ile onu arattı. Fakat onlar da bulamadılar. Köşkteki uşaklara sordu, onlar: - Elbette efendim küçükhanım evde, her emri o veriyor, denetim yapıyor, daima evdedir, şehre bile gitmedi. Dün akşam beyler evde yokken bahçede gezindi bile... diye cevap veriyorlardı.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Az Kaldı Gidiyor
 Kar kimine keyif kimine çile oldu
 Cem Uzan için 32 yıl hapis istemi
 'Sezen'e güvenimi tamamen yitirdim'
 'Özgür Yürek'e medya 'Oscar'ı
 Okullara reklam alınmayacak
 Edelman: Rice ziyareti iyi bir test
 Şener: Türkiye birleştirici olacak
 Yargıtay'da yeni görev dağılımı
 Soğuk Hava doğalgazı patlattı
 'Yürek' burkan bürokrasi
 'Komşu' hayat kurtardı
 Karadeniz'de gemi battı, 7 kişi kurtarıldı, 4'ü kayıp
ERDAL ŞAFAK
Kilitleyen gerekçe
Alman gazetesi "Well am Sonntag"ın...
UMUR TALU
Özgürlük tornası
Yargıtay Ceza Kurulu'nun "ifade...
Ateşkesi getiren tokalaşma
Binlerce kişinin hayatını kaybettiği İsrail-Filistin çatışmaları...
Komşuya direnişçi cumhurbaşkanı
Yunanistan parlamentosu, Ege'de "güven artırıcı önlem" paketine imza...
İşte sihirli cin
İşte sihirli cin
G.Saray'ın yeni transferi Ribery: "Tekniğim yüzünden bana 'Sihirli...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu