|
|
|
|
|
|
Yeni oyun, yeni şov, yeni kitap
Ölüme meydan okuyan üç insanın öyküsünü anlattığı tiyatro oyunu yarın İş Sanat Kültür Merkezi'nde perdelerini açıyor: Sağlık Olsun Bu oyunum da dillere destan olacak! Nükhet Duru ve Cenk Eren'le birlikte Günay Kulüp'te sahne alacağı kabareyle 11 Şubat'ta İstanbul gecelerine dalıyor: Myhoş Kabare Türkiye'de ilk kabareyi de ben yapmıştım! Çocukluğunu, tiyatroyu ve yolculuklarını eğlenceli bir dille anlattığı kitabı mart ayında piyasaya çıkıyor: Ben Eskiden Küçüktüm Çünkü gülümseyerek bakıyorum hayata!.
Yılların tiyatrocusu Ali Poyrazoğlu, 2005 yılına damgasını vuracak. Poyrazoğlu, yeni bir oyun, yeni bir şov ve yeni bir kitapla deyim yerindeyse rüzgar gibi esecek. "Ödünç Yaşamlar, Eski Çamlar Bardak Oldu ve Kobay'dan sonra dillere destan olacak bir oyun daha katıyoruz repertuvarımıza: Sağlık Olsun" diyen Poyrazoğlu'nun bu yeni oyunu, yarın akşam İş Sanat Kültür Merkezi'nde perdelerini açıyor. 800 kişilik salonu doldurduğunu söyleyen usta tiyatrocu, "Kriz var diyenler yaptıkları işe baksınlar. Ben salonu dolduruyorum. İyi iş yapıldığı zaman tiyatrolar doluyor..." diye konuşuyor.
TÜRK TOPLUMUNA UYARLADI 17 ülkede oynanan 'Sağlık Olsun'u Türkiye'de sahnelemek için yeniden yazan Poyrazoğlu, çok değer verdiği oyun hakkında şunları söylüyor: "Bu oyun İngiltere'de çok tuttu, hâttâ televizyon dizisi haline getirildi sit-com olarak. Ve orada da reyting rekorları kırdı. Şimdi de Türkiye'de biz sahneliyoruz. Türk toplumuna uyguladığım bu oyunun yazarı Eric Chappell'i de davet ettim, geldi ve bu halini çok beğendi. Şimdi oyun İngiltere'de yeniden sahneye konacak. Chappell de "Gelip rejiyi sizin yapmanızı istiyorum" dedi bana. Böylece ilk kez İngiltere'de bir oyun yöneteceğim." Karakterlerin çok güzel olduğunu ve çok güldürdüğünü söyleyen Poyrazoğlu'nun bu oyunu Türk toplumuna uyarlamasının da bir nedeni var: Çok insani olması... Oyunun ana temasını ölüme meydan okuyan üç insanın öyküsü oluşturuyor. Poyrazoğlu anlatıyor:
MUHTEŞEM BİR GÜLDÜRÜ "Bu bir hastane güldürüsü. Dışarıdan hiç farkı olmayan bir hastane odasında yaşamlarının en eğlenceli ve en duygulu günlerini yaşayan 6 kişinin öyküsü var. Bir edebiyat öğretmeni, bir bilgisayar uzmanı, bir hastalık hastası, bir doktor, bir hemşire, bir hastabakıcı ve içlerinde aynı kadına aşık iki erkek... Dostluk, arkadaşlık ve sevgi üzerine kurulu muhteşem bir güldürü. Kahkaha atarken, ölüme meydan okuyan üç soytarı... Benim görüşüme göre dünyayı değiştirmenin gücü mizahın arkasına saklanmıştır. Kahkaha atarak dünyaya meydan okuyabilirsiniz... Bu oyun bütün bu malzemeyi içeriyordu, ben de o yüzden seçtim. Çünkü oyunda anlatılan benzer sorunları, benzer durumları biz de bu toplumda yaşıyoruz..." Oyunda emekli bir edebiyat öğretmenini canlandırıyor Poyrazoğlu; 'Benim değerim öldükten sonra anlaşılacak' diyen ve hiç basılmamış 20 romanın yazarı olan bir edebiyat öğretmenini... 21'inci kitabını yazan bu öğretmen, adını da büyük yazarlara özendiği ve çok çarpıcı olduğunu düşündüğü için şöyle değiştirmiş: Ahmet Şevket Beyatlı...
13 YIL SONRA KAYABAŞ'LA Poyrazoğlu'nun oyuna değer vermesinin bir başka nedeni de 13 sene sonra Bülent Kayabaş'la yeniden aynı sahneyi paylaşacak oluşu. "Bülent'le yıllar önce 'Çılgınlar Kulübü'nde oynadım. Şimdi yine birlikte oynuyoruz ve bu yüzden çok mutluyum" diyen Poyrazoğlu'nun uzun zamandır televizyona iş yapan Kayabaşı ikna etmesi de çok zor olmamış: "Bu işin er meydanı tiyatro sahnesidir" dedim. O da oyunu okuduğunda, "Tam bana göre yazılmış bir rol bu ama beni ikna etmen gerekli" dedi. Tiyatrodaki en büyük yevmiyeyi istedi. Ne dediyse kabul ettim, yani kendisini nakden ikna ettim... Bülent, oyunda hastaneye sığınmış hastalık hastası kart bir zamparayı oynuyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|