|
|
Rektörlük seçimleri üzerine
Üniversitelerde rektör adayını belirleme seçiminin hiçbir garantisi yoktur. Ara söz YÖK'te ve son söz de Cumhurbaşkanı'nın takdirindedir. Durum böyle olmasına karşın, seçim sırasında üniversitelerde bilim yuvasına yakışmayacak olaylar yaşanır; kamplaşmalar, bölünmeler ve cepheleşmeler ortaya çıkar. İşin içine, mevcut YÖK yasasının rektöre tanıdığı ve kötüye kullanıldığında 'tek adam'lığa yol açan, 'dükalığa' kadar varabilen yetkiler de girince; üniversiteler yanlı, çifte standartlı, adaletten uzak, hukuktan ırak uygulamalara sahne olur. Bunun örneklerine her gün tanık olmaktayız. Seçim aşaması bir 'sel' gibi üniversiteden geçmekte, listede yer almanın hiçbir değeri olmamakta ve bıraktığı kumun tozlarını üniversite toplumu solumak zorunda kalmaktadır. Bu sisteme çekidüzen verecek inisiyatifi, üniversite ve YÖK'ün kendisi siyasi iktidardan önce başlatmalıdır. Siyasetçilerin hazırladıkları YÖK yasa taslakları gündeme geldiğinde, üniversiteler tartışmak / değişimi sağlamak yerine savunma mekanizması geliştirmekte ve ortaya çıkan toz duman içinde işin özü kaybolup gitmektedir. Prof. Dr. NADİR PAKSOY (Sitopatolog, serbest hekim) KOCAELİ
|