kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Eşler birbirinin mutluluğunu sağlamalı
Eşler birbirinin mutluluğunu sağlamalı
Hakim önlem alabiliyor

Eşler birbirinin mutluluğunu sağlamalı

"Biz ayrılıyoruz" demek artık o kadar kolay değil. Taraflara hak ve ödevler yükleyen yeni Medeni Kanun'la, boşanmak artık eskisinden daha zor. Evliliği bir kamu kurumu olarak gören kanun, ailenin devamlılığını sağlamak için gerektiğinde müdahale edebiliyor.

Boşanma kararını alma süreci, çiftleri en fazla yıpratan süreç olarak kabul edilse de, sonraki mahkeme sürecini hafife almamak gerek. Özellikle Medeni Kanun'da yapılan yeni düzenleme ve değişikliklerle artık boşanmak o kadar da kolay değil. Avukat Altın Mimir'e göre yeni düzenlemeler eski kanundan oldukça farklı ve çiftlerin haklarını ve ödevlerini iyi bilmesi gerekiyor.

* Hukuki olarak evliliğin tanımı nasıl yapılıyor?
Hukuk açısından evlilik karşıt iki cinsin hukuki anlamda muteber ve geçerli bir şekilde birleşmesi olarak kabul ediliyor. Ülkemizde medeni kanun evliliği, tam ve sürekli bir hayat ortaklığını beraber sürdürmek üzere iki ayrı cinsin makul ve geçerli bir şekilde birleşmesi olarak tanımlıyor. Burada evlilikteki amaç, cinsel birliktelik değil; tanımlamada belirttiğimiz üzere, 'hayat ortaklığı kanunu' önem taşıyor.

İYİ GÜNDE KÖTÜ GÜNDE...
* Hayat ortaklığı kanunu ne demek?
İyi günde, kötü günde beraber olmak, hayatın sorumluluklarını beraber yerine getirmek. Bu manada evliliğin, çeşitli doktrinlerde kabul edilmiş şekilleri var. Bir kısmı evliliği bir sözleşme olarak görüyor ve bunu şöyle tanımlıyorlar: "Kişiler kendi iradeleriyle bir araya gelip, bu evliliği devam ettirir. Dolayısıyla bu 'sözleşmeye dayalı' evliliktir" deniyor. Bu bana göre, bizim hukukumuzdan düzenlenmiş bir evlilik tanımı değil. Çünkü bizde tamamen kişilerin iradesine bağlı evlilik sistemi yok.

* Bizde nasıl bir sistem var?
Kişilerin bir araya gelişleri kendi özgür iradeleriyle olsa bile, çoğu zaman görücü usulü ve zorunlu evlilikler gerçekleşiyor. Evliliğin devamı ve sona ermesi tamamen yasal çerçeveler içinde düzenlenmiş. Dolayısıyla kişilerin buradaki iradeleri çok önem ifade etmiyor. İstedikleri anda bitiremiyorlar.

* Evlendiğimiz anda ne gibi haklara sahip oluyoruz?
Evliliğin, eşlere yüklediği haklar ve ödevler var. Eşlerin, ortak aile konutu dediğimiz konutu seçme hakkı var. Evlendikten sonra birlikte yaşama hakkı ve evliliği bir birim olarak düşünürsek, bu birimi yönetme hakları var. Bu hak, her iki tarafın; yani kanun bu hakkı sadece erkeğe vermiyor. İkisinin de söz hakkı ve bu hakkını kullanma özgürlükleri var.

* Eşlere düşen ödevler neler?
'Eşler, birliğin Mutluluğunu sağlamak zorundadır' gibi bir yükümlülük var. Bunun yanı sıra sadakat yükümlülüğü, eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğü. Yani birlikte yaşamak hem bir hak hem de yükümlülük. Eşlerin birbirleriyle dayanışma içinde olması, çocukların bakımı gibi, kanunun onlara yüklemiş olduğu yükümlülükler var.

* Peki değişiklikler neler?
Eski kanuna göre aileye koca bakardı ve evin reisi kocaydı. Şimdi giderlere katılma yükümlülüğü var. Yani eve hem kadın hem de koca birlikte bakabilirler.

AMAÇ BOŞAMAK DEĞİL
* Bu anlamda, artık 'kocam eve bakmıyor" ayrılma sebebi olmayacak mı?
Hayır bu ayrılık sebebi değil. Ancak eşlerden birinin parası olduğu halde aileye aktarmıyorsa, görevini yerine getirmediği gerekçesiyle hakim müdahale edebilir.

* Ne gibi durumlarda hakim evliliğe müdahale edebiliyor?
Yukarıda saydığımız yükümlülüklerden bir veya birkaçını eşinin yerine getirmediğini taraflardan biri kanıtlarsa hakim o evliliğe müdahale edebiliyor. Ya da eşler arasında çok önemli bir uyuşmazlık var ve eşler her türlü konuşmaya rağmen bunu çözemiyorsa hakimin müdahalesini isteyebiliyor.

* Bu nasıl bir müdahale?
Hakimin müdahalesi boşanma amaçlı değil. Çünkü aile, kamu kurumu olarak görülüyor. Aile toplumun çekirdeği, kamunun en küçük birimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Buna göre esas olan da ailenin devamlılığını sağlamak. Bu nedenle zaten hukuk aileye hükmediyor.

Dilek SANCILI

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Çocuk gözüyle aşk
 Yılın ayrılığında işler iyice karıştı
 Salatanın yağlısı zayıflık düşmanı
 Beğenmediği role Altın Küre verildi
 9 haftalık hamile!
 'X-Files'ın yıldızı Afrika'da evlendi
 Beslenmenin altın kuralları
 Kahvede fayda çok
HAKAN & UTKU
Tüm kaçan boğalar, birleşin!!
(Dağ başında iki boğa...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Çocuk ve ergenlerde madde kullanımı
Madde kullanımı...
AYŞE TÜTER
Mutfakta lezzet güneşi
Kaburga pilavı
Kaburga...
Tedavi için dibe vurmayı beklemeyin
Tedavi için dibe vurmayı beklemeyin
Alkol bağımlıları tedaviye karar verme aşamasından önce çoğu zaman...
Başkalarıyla yapamadılar!
Başkalarıyla yapamadılar!
Volkan Büyükhanlı ile Berrak Tüzünataç'ın arasına önceki ay...
Bu kadarı fazla!
Bu kadarı fazla!
Mine Kalpakçıoğlu, cesaret isteyen, heyecan verici sporlara...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.