Ülker Gıda Grubu Başkanı Metin Yurdagül, 2005'te yeni bir kategoriye girmeyi düşünmediklerini, ancak yurtdışı yatırımlarının artacağını belirtti.
2004, Türkiye'de pek çok sektör ve şirket için kritik bir yıldı. Kimileri için biraz daha kritik. Krizin yorgunluğunun ardından 2003'te kola, dondurma ve mama sektörüne girip, 2004'ü soya yatırımıyla tamamlayan Ülker Grubu, kadrosunu da yeni profesyonellerle desteklemeye devam etti. Son 6 yılda piyasadan 200 profesyoneli bünyesine katan ve yeni kategorilere girerek dikkat çeken Ülker, 2005'te Türkiye'de yeni bir kategoriye girmeyip, biraz soluklanacak. Ama koşu, bu kez yurtdışına kayacak. İran'da 8 fabrikası olan Ülker, bu ülkelerdeki yatırımları artıracak, hızlı büyüyen İran pazarında ambalaj ve yağ yatırımı da gündemde. Bir de yeni bir pazar var, Mısır. 2004'te 4 milyar dolar ciroya ulaşan Ülker'in içinde gıda grubunun payı yüzde 20'lerde. Yurtiçinde yeni alanlara girmeyince çok fazla bir büyüme de hedeflemediklerini söyleyen Ülker Gıda Grubu Başkanı Metin Yurdagül, grubun 2005 stratejileri ve Türkiye pazarının durumuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.
VERİMLİLİK ARTACAK * 2005 yılı sizin için nasıl bir yıl olacak? Yeni kategorilere girecek misiniz? Enflasyonun düşmesi, dolardaki düşüş ve TL'nin kıymetlenmesi gibi çeşitli konulardan bakınca 2005'e Türkiye ekonomisi ve de Ülker'in derlenme, toparlanma ve verimlilik üzerine yoğunlaşacağı bir yıl olarak bakıyoruz. Çünkü eskiden aylık enflasyonun yüzde 10 olduğu bir dönemde zam yapmak çok kolaydı. Artık Türkiye ekonomisi zammı çok kolay kabul etmeyecek, mutlaka gerekçelerini arayacak. Hatta indirim talep edecek. Maliyetlerimiz arttığında bile zam yapmakta güçlük çekeceğiz. Böyle olunca verimliliği artırmamız lazım. Masrafları kısmaktan sözetmiyorum, verimliliği artırmak zorundayız.
* Son yıllardaki en dikkat çekici yatırımınız Cola Turka oldu. Hedefinize ulaştınız mı? Evet, ilk hedeflerimize ulaştık. Kola pazarında yüzde 20'nin üzerinde bir pay düşünüyorduk, ulaştık. Zira dünyanın iki büyük devinin sahada oyuncu olduğu bir pazarda daha fazla ve birden bire hızlı hareket etmek mümkün değildi. Pazarda sıralamayı değiştirmiş olduk. Önemli bir farkla ikinciyiz.
17 MİLYON $ YATIRDIK * Soya ürünü tutacak mı? Türk insanı daha çok et sever... Soya sağlık açısından çok önemli bir ürün. Soya denilince insanın aklına birkaç yıl öncesine kadar sadece soya yağı geliyordu. Soyanın esas asıl sağlıklı tarafı proteini. Türkiye'de ithal edilen soya ürünleri satılıyordu ama ilk kez biz üretmeye başladık. Bizim için en zor ürünlerden birisi. Pazarı yaratma misyonumuz var, bilinmeyeni ortaya çıkarma misyonumuz var. Amerika'da kişi başına 3 kilo soya tüketiliyor. Bunun et karşılığı 9 kilo. Türkiye'de ölçülebilir bir pazar yok henüz. İthal edilip çok yüksek fiyatla satılan ürünler var. Türkiye'de küspenin yapıldığı soyayı ezip karıştıran bu da soya kıyması diye çok ucuza piyasaya sunanlar var. Bu da çok sağlıklısız. Soya yatırımımız yaklaşık 17 milyon doları buldu. Bu, kısa zamanda geriye dönecek bir yatırım değil. Ama 'madem ki biz gıdada varız bunu yaparsak biz yaparız' dedik. Türkiye'- de hammaddesi çok kısıtlı. Adana'da tesisimiz var, soyanın da yeri Adana. Oradan aldığımız yetiyor.