|
 |
 |
 |
|
| G.O.R.A. filmi için yaş sınırı olabilirdi
|
|
İlişkileri beceremiyorum, yalnızım diyorsunuz. Sürekli en seksi en çekici, en karizmatik seçilmenize rağmen neden yalnızsınız?
-Yok canım, yok öyle bir şey. Öyle seçeceklerine gelsinler burada gerçekten seçsinler (gülüyor). Ya böyle kuru kuru bilgisayarın başına geçiyorlar ve "Seksi" seçiyorlar. Gelip burada karar versinler kim erotik kim değil. Kimmiş bakayım en seksi?
Hadi peki bırakalım seksiliği, kadınları güldürüyorsunuz. Bu, ilişkilerde çok önemli bir yetenek. Bunun da mı artısını görmediniz?
-Valla çok kadınlar içinde bulunmuyorum ki ben bunu test edebileyim.
Niye cep telefonunuzdan arayan hayran, manken vesaire yok mu yani?
-Hayır kesinlikle yok. Onlar çok geçmişte kaldı. Aslında bu tip şeyler benim hayatımda çok fazla olmadı. Yedi sekiz senedir hiçbir eğlence mekânına, gündüz oturma mekanına falan gitmiyorum, ya da çok az gitmişimdir. Örneğin Cihangir'de olup bitenden haberim yok. Beyoğlu'nda ne oluyor gerçekten bilmiyorum. Önceleri biraz daha fazla geziyordum ama şimdi hiç gezmiyorum.
ÇOCUĞUM OLSUN İSTERİM
Niye kapadınız bu kadar kendinizi evinize? Tamam ev güzel de...
-Eyvallah (gülüyor). Sosyal bir mekâna girdiğim zaman kadınlar açısından başıma neler gelebileceğini tahmin edebiliyorum ama inanın ben artık öyle bir hayat geçirmek istemiyorum. Öyle mankenler falan... Öyle bir hayatım olsun istemiyorum. Özenmiyorum, merak da etmiyorum ama tabii bu yalnızlık getiriyor, orası doğru.
Evlilikten korkuyorsunuz. Peki ya çocuk?
-Valla çocuğum olsun isterim ama bunu bazı gay şarkıcılar gibi istemiyorum. "Vallaaa çocuğuuum olsuuun istiyoruuum" diyorlar ya televizyonda. O tonda değil yani. Gerçekten de çocuğum olsun isterim. Ara sıra evlilik ve çocuk konusunda gözümün karardığı oluyor ama sonra kendime geliyorum (gülüyor).
G.O.R.A. filminde fazla küfürlü sahneler olduğu için eleştirilmiştiniz. Hatta çocuklar için sakıncalı olduğu bile söylendi. Ne düşünüyorsunuz?
-Ben şöyle diyorum bu filmle ilgili "Çok küfür var bu filmin a... koyayım." Ben küfürlü konuşurum, ailem de küfürlü konuşur ama nerede nasıl konuşacağımızı biliriz. Yani numara yapmayız. Terbiyeliyizdir bunda sorun yok yani, bu bir dil meselesi. Herkes kendince küfür kullanıyor zaten.
Ya çocuklar?
-Bu konuda bir hassasiyet olmasını anlarım ama bazı kurumlar var bu memlekette. Onların çalışması lazım. Mesela filme bir yaş sınırı koyulabilirdi. Ama bunu da ben düşünmek zorunda değilim ki. İngiltere'de bizim filme 12 yaş sınırı koydular örneğin. Bundan sonra yapacağım filme zaten 45 yaş sınırı koyduracağım (gülüyor).
BAŞKA MEZİYETLERİM VAR
Biz de seyredemeyeceğiz yani...
-Yok ben siz o yaşa gelene kadar yapmayı düşünmüyorum bu filmi, beklerim ben (gülüyor). Mesela ilk gösterimde 46 sınırı koymuştum, yani deli (Bir süre gülüyor).
Nebil Özgentürk sizinle ilgili programında küçüklüğünüzden beri küfürle iç içe olduğunuzu anlatıyordunuz.
-Kendisi ölmeden önce benimle program yapmak istedi (gülüyor)... Evet öyle, doğru. Çocuklara kötü örnek olma konusunda ince bir çizgi var filmde bunu kabul ediyorum ama çocuk da sözlüye kalktığında öğretmeniyle o şekilde konuşulmayacağını biliyor zaten. Yani nerede küfür edeceğinin farkında.
Nasıl bilsin ki? Bir tarafta örnek aldığı, bayıldığı Cem Yılmaz küfrediyor.
-Benim başka meziyetlerim de var ama... Resim yapsınlar, karikatür çizsinler. Ayrıca benim ustalarım da küfür kullanıyorlardı. Sadece sinema perdesinde görmeye alışkın değildi millet o kadar. Ben sinemaya taşıdım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
