|
|
Sarıgül ihraç edilmedi
CHP Merkez Yürütme Kurulu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün partiden ihracı istemini reddetti..
İsmet Çanakçı başkanlığında yapılan YDK toplantısında, Sarıgül'ün savunmasının ardından yapılan değerlendirmelerden sonra oylamaya geçildi.
Alınan bilgiye göre, oylamada 15 YDK üyesinden 6'sı, Sarıgül'ün ihracı yönünde oy kullanırken, 9 üyenin karşı oyuyla ihraç istemi reddedildi.
YDK Başkanı İsmet Çanakcı ile üyeler Bedia Söylemez, Avni Çelebi, Neriman Genç, Selahattin Öcal ve Ergün Aydoğan'ın Sarıgül'ün ihracı yönünde oy kullandıkları, diğer üyeler Alper Karcıoğlu, Şehriban Ercan, Saniye Gül Barut, Engin Baba, Veli Ağbaba, İrfan Gürpınar, Cafer Dursun, Ali Şahin ve Hasan Akyol'un ise ret oyu kullandığı öğrenildi. Böylelikle MYK'nın, Sarıgül'ün tedbirli olarak kesin ihracı yönündeki istemi YDK'da reddedilmiş oldu.
CHP'den kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'nda (YDK) durumu görüşülen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ''Beni kağıt üzerinde ihraç edebilirler, ama gönlümdeki CHP'lilik ruhunu yok edemezler'' dedi.
Sarıgül, YDK toplantısında savunma yaptıktan sonra CHP Genel Merkezi'nden ayrılırken gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kapı kapı, köy köy dolaşarak CHP'yi bütün yurttaşlara anlatmak istediğini dile getiren Sarıgül, ''Yaptığımız araştırmalarda, kamuoyu yoklamalarında, partimizde yapılacak bir değişimle 356 milletvekilimizle birlikte genel merkezimize geleceğimize inanıyorum. İstiyorumki partimizle halkımız arasında örülen yapay duvarları kaldıralım'' diye konuştu. Ülkenin sorunlarını ve çözüm yollarını bildiğini söyleyen Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Arzu ediyoruzki CHP'de disiplin kurulları kendi evlatları için toplanmasın. Ben istiyorumki Atatürk'ün bize bıraktığı laik, çağdaş Türkiye'yi sonuna kadar koruyalım.
CHP gençlik kollarının yetiştirdiği, helal süt emmiş bir annenin evladı olarak kamuoyuna aktarmak istiyorumki bütün yurttaşlarımız hiç merak etmesinler, haktan, adaletten yana mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bu mücadelenin sonunda, CHP'nin bayrağını, laik ve çağdaş Türkiye'nin bayrağını en yükseğe dikeceğiz.''
Atatürk'ün Anıtkabir'de rahat uyuması için CHP'nin iktidar olmasının şart olduğunu anlatan Sarıgül, ''Beni kağıt üzerinde ihraç edebilirler, ama gönlümdeki CHP'lilik ruhunu yaşamımın sonuna kadar yok edemezler. Bu mücadele, koltuğa sevdalı olanlarla laik, demokratik Cumhuriyete sevdalı olanların mücadelesidir. Bu mücadelede başarıya ulaşacağız ve CHP'yi iktidara taşıyacağız'' dedi.
Sarıgül, açıklamasının ardından, gazetecilerin soruları üzerine, ''İki saat içinde birlikte olacağız'' diyerek YDK kararının ardından bir açıklama daha yapacağını söyledi. Sarıgül'ün genel merkeze, 06 CHP 356 plakalı bir araçla geldiği dikkat çekti.
YDK SAVUNMASI
Mustafa Sarıgül, YDK'ya hakkındaki iddialarla ilgili hazırladığı 30 sayfalık rapor sundu. Bu rapor, danışmanları aracılığıyla basın mensuplarına da dağıtıldı.
Raporda, hakkında kendisiyle ilgili iddiaları, ''asılsız, iyi incelenmemiş, dayanaksız ve karalayıcı'' olarak nitelendiren Sarıgül, disipline sevkının Şişli Belediyesi ile ilgili iddialarla hiç bir ilgisinin olmadığını savundu. Sarıgül, ''Esas işlediğimiz suç, sorumluluk yüklenerek, ülkemiz ve partimizle ilgili sorunlarımızı, sıkıntılarımızı, en önemlisi endişelerimizi, gelecekle ilgili güvensizliğimizi, partimizin esas sahibi olan halkımızla paylaşma girişimimizdir'' dedi.
YDK üyelerine seslenerek, çok önemli bir kararın arifesinde olduklarını belirten Sarıgül, öncelikle Şişli Belediyesi ile ilgili iddialara ilişkin yanıtlarını sıraladı. Sarıgül, belediye ile ilgili iddiaların daha çok idari yargıya konu olabilecek nitelik taşıdığını belirtti. Sarıgül, disiplin sürecine konu olan üç milletvekili tarafından hazırlanan raporla ilgili de bilgi verdi.
OLAYLARIN BAŞLANGICI
Gerek rapordaki iddiaların gerekse gerçekte olayların başlangıcının, 2003 yılı ortalarına uzandığını anlatan Sarıgül, o tarihte kendisine yönelik bir suikast hazırlığını, organize suç bürosuna ihbar ettiğine dikkati çekti. Bu konuyla ilgili yargılamanın devam ettiğini belirten Sarıgül, olayların başlangıcının, Şişli Belediyesi'nde güçlerini kullanan bazı mafya mensuplarını ihbar etmesine dayandığını söyledi. Kendisine yapılan bazı şantajlara aldırmadığını, belediye meclisi üyesi bir arkadaşının ayaklarından vurulduğunu kaydeden Sarıgül, ''Bu belki de bana yönelik bir saldırı hazırlığının uyarsı niteliğindeydi'' dedi.
İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin incelemeleri sonucu mercek altına yatırılan 50 inşaattan 4'ü hakkında gerekli işlemler yerine getirilmediği için rapor düzenlendiğini, konunun savcılığa ulaştırıldığını anlatan Sarıgül, ''Sadece İstanbul'da 1 milyonun üzerinde imar mevzuatına aykırı bina bulunmakta olup, bu sorunun çözümü tek başına belediyelerin inisiyatifinde bulunmamaktadır'' dedi.
RÜŞVET BELGESİ SAHTE
Kendisiyle ilgili hazırlanan raporda, ''rüşvetin belgesi'' olarak belirtilen belgedeki imzanın sahte olduğunu ve bunun yapılan soruşturmada tespit edildiğini öne süren Sarıgül, parti suçu işlediğine ilişkin iddiaları da yanıtladı.
Yurt genelinden yoğun ve ısrarlı davetler olduğu için geziler düzenlediğini ve bu gezilerde parti suçu oluşturabilecek bir eylemde bulunmadığını ifade eden Sarıgül, şunları kaydetti:
''Disipline sevk edilmeme neden olan eylemlerin hiç birisinin parti suçu olarak tüzükte tarif edilmediği ortadadır. Ancak esas parti suçunu, hakkımda düzmece ve gerçek dışı iddialarla rüşvetçi, sahtekar, üç kağıtçı, şarlatan gibi hakaretleri tüm kamuoyu önünde sarf eden partimizin genel başkanı, genel başkan yardımcısı, genel sekreteri ile bu iddialar bahane edilerek ve maksatlı hazırlattırılan raporu hazırlayan milletvekilleri işlemiştir.''
Sarıgül, savunmasının sonunda, ''Vereceğiniz karar, örgütü özgürleştirme kararı olacaktır. Vereceğiniz karar, partimin de ulusun da önünü açacaktır'' diyerek, disiplin cezası isteminin reddedilmesini istedi.
|