kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 

Ona kimse çamur atamaz

Bütün kadınlara buradan sesleniyorum Angelina Jolie çok ama çok güzel... Anlatacak kelime bulamıyorum

Üç gün için 20 saat uçulur mu? "Aklını kaçırmış olmalısın" dedi arkadaşım. "Dünyanın en yakışıklı erkeğini görecek olsam gitmem. Çekilir mi o yol?" Akşam kocama üç günlüğüne Los Angeles'a gidiyorum dedim. Bir gün gidiş, bir gün dönüş beş gün ediyor aslında. Ne dedi biliyor musunuz? "Şu topladığın uçak millerinle Business Class uç da, yollarda perişan olma bari." Ben neden seviyorum bu adamı? İşte bu yüzden. Beni biliyor, heyecanlarımı, korkularımı, çılgınlıklarımı, en önemlisi de işime olan aşkımı biliyor. Bir tek o konuda kıskançlık göstermiyor. Beni kendi iş alanımda serbest bırakıyor, öyle serbest bırakıyor ki bazen altından ne çıkacak diye düşünmüyor değilim hani. Üç günlüğüne Los Angeles'a gittim. Bütün dünyayı ayağa kaldırmaya hazırlanan, daha şimdiden Yunanistan galası için büyük olay çıkan filmin ön gösterimi için Amerika'dayım. Filmin ismi Büyük İskender. Yönetmeni hani şu Geceyarısı Ekspresi'nin yazarı ünlü isim, Oliver Stone. Oyuncular daha da müthiş. Dünyanın en seksi kadını Angelina Jolie, Collin Farrell ve Val Kilmer... Daha ne olsun? Uzunca bir uçuştan sonra otel odama yerleştim. Daha doğrusu ne yaptım, ne zaman soyundum, yatağa yattım ve uyudum inanın hatırlamıyorum. Sabahın erken bir saatinde kahvaltı salonu katına inmek için asansöre bindim. Benden sonra kim bindi peki? Sıkı durun. Nicholas Cage... İnsan gayri ihtiyarı etrafına bakınıp biriyle paylaşmak istiyor acaba gerçekten bu o mu diye? Hemen belirteyim teni süt beyaz. Boyu da benim tahmin ettiğim kadar uzun değil. Ben kendi kendime bir merhaba diyeyim mi, saat de erken adam kahvaltıya falan gidiyordur diye düşünürken arkamdan bir ses duydum. Daha doğrusu bir çığlık. Asansörün en dibindeki İtalyan kadın bozuk bir İngilizce'yle "Bu siz misiniz Nicholas?" diye bir süre kadar bağırdı. Nicholas Cage'ten tık yok. Ne bir gülümseme, başını sallama, ne bir kelime... Nasıl donuk, nasıl ruhsuz anlatamam. Dayanamayıp kendimi tanıttım ve Büyük İskender filminin oyuncuları ile röportaj yapmaya Türkiye'den geldiğimi söyledim. "Ne kadar kalacaksın?" dedi. "Üç gün" dedim. "O kadar uzun uçulur mu bu kadar için, bari biraz daha kal" dedi bana... Siz hayatınızda bu kadar saçma sohbet daha duydunuz mu? Yani ben Nicholas Cage ile asansörde Los Angeles'te ne kadar kalmam gerektiğini falan konuşuyorum. Nasıl yani? Sonra mı ne oldu? Asansör yolculuğu bitti. Ben daha ağzımı açıp da "Sizle de konuşsam, röportaj" falan diyemeden geldik. Adam da fırladı gitti. İtalyan kadın da arkasından. Sonuç :

1. O kadın benden çok daha iyi magazinci olur! 2. Dönüşte arkadaşım peşimi bırakmaz "Bak benim sana söylediğimi Nicholas Cage bile söylemiş, aklın yolu bir" diye...

***


Akşam yemeğinde karşı masamızda efsanevi Tom Ford oturuyordu. Karşısındaki erkeğe kur yapmakla meşguldü. Evet, yanlış okumadınız. Zaten bütün dünya biliyor "gay"liğini ama bana da kur gecesini seyretmek düştü. "Gay"ler alınmasın lütfen ama bu kadar yakışıklı ve tarz bir adamın kadın dünyasındaki kaybını anlatacak kelime bulamıyorum.... Otelde odama çıkarken bu sefer asansörde Liam Neeson'a rastladım. Bütün beğendiğim adamlar bu otelde mi kalıyor ne diye düşünürken, o asansördekilerle sohbet etmeye başladı. Liam Neeson'ı hatırlarsınız, hani Schindler'ın Listesi isimli filmde başrol oynamıştı. Nasıl iri yarı, nasıl sempatik, ses tonu nasıl seksi...Yani Nicholas Cage sıfır, Liam Neeson beş. O derece yani... Bir günde üç ünlü isim, üstelik en beğendiklerimden, bana bile fazla inanın. Los Angeles'ta Film Haftası olduğu için her taraf ünlü kaynıyor. Siz de sürekli yanınızdakini dürterek "Baksana" falan şeklinde yaşıyorsunuz "Aa bu acaba şey değil miydi?"

***


Büyük İskender Filmi'nin dört ünlü oyuncusuyla ve yönetmeniyle birebir röportaj yaptım. Hepsi birbirinden ilginç. Yarından itibaren okuyacaksınız zaten. Şimdi herkesin merak ettiği soruya gelelim. Angelina Jolie nasıldı? Bütün kadınlara buradan sesleniyorum, Angelina çok ama çok güzel. Anlatacak kelime bulamıyorum, atacak bir çamur yok yani... O ne dudaktır be kardeşim, o ne gözler... Erkeklere gelince, niye dünyanın en seksi kadını seçildiğini çıplak gözle yakından gördüm. Özellikle göğüsleri bir harika. Yani kadın bileğinin hakkıyla bu ünvanı hak ediyor. Ne diyeyim? O mu ne düşünüyor seksiliği konusunda? Hepsi yarına, bugünlük bu kadar kusura bakmayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Anneler beyin yıkayabilir mi?   / 18-12-2004
 Sokaklarda öpüşüp duruyoruz   / 11-12-2004
 Kadınlar sadece çocukları eğitmek için okumalı   / 04-12-2004
 Çırağan Sarayı'nda bir kedi   / 27-11-2004
 Cezalı öğrenci gibiyim   / 20-11-2004
 Ona kimse çamur atamaz   / 13-11-2004
 Of, of kömür gibi yanıyorum   / 06-11-2004
 Ah şu papatya falları başka bahara kaldı   / 30-10-2004
 Evinizde işler yolunda mı?   / 16-10-2004
 Kötülük genetik mi yoksa sonradan mı?   / 09-10-2004
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk bir yanılsama
Ben demiyorum Ahmet Ümit diyor. Öyle...
FİLİZ AKIN
Sanatın gücüyle hayat daha da güzelleşiyor
Batı resminin...
Prens düğünlerinin özel şarabı yarışmayla seçiliyor
Saray düğünlerinin şarapları bütün dünyanın dilinde... İspanya Veliahtı'nın...
Az yemek bol eğlence
Yılbaşı gecesini rahatsız olmadan geçirmek istiyorsanız gün boyunca...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.