| |
|
|
Pazar Neşesi
Bu hafta pazar neşemiz faksıma düştü. Yazarını biliyorum. "Açıklama" dedi. Saygı duyuyorum. Başlığı "17 Aralık AB'ye doğru/ Hayali bir Röportaj"
Soru: Cumhurbaşkanlığı forsumuzda niye 16 yıldız var? Cevap: Tarihimiz boyunca, 16 devlet kurup 15 tanesini yıktığımız için... Soru: AB'ye yolculuğumuzu nasıl yorumluyorsunuz? Cevap: Ölümsüz filozofumuz Sakallı Celal'in geçen yüzyıldan kalma sözleriyle "Devamlı doğuya giden bir gemideyiz... Bazı safdiller üst güvertede batıya koştukları için, batıya gittiklerini zannediyorlar..." Soru: Tarih tekerrür mü ediyor yani? Cevap: Marx, "Tarih iki kere tekerrür eder. İlkinde trajedi, ikincisinde fars (tülüat) olarak..." demişti. Soru: Bunun konumuzla ne ilgisi var? Cevap: Anonim bir kaynak aktarıyorum. "Ahmaklar tarihten ders alsaydı, tarih de tekerrür etmekten vazgeçerdi..." Soru: Bunun konumuzla ne ilgisi var? Cevap: Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldı. Batı'ya gitmek istiyordu. Gidemedi, erken öldü. Soru: Gitseydi ne olacaktı? Cevap: 16 Devlet Kurup 15'ini göçerttiğimize göre, Atatürk'ün Paris'e Gelişinin kırkıncı, Londra'nın düşman işgalinden kurtuluşunun otuzuncu yılını kutluyor olacaktık. Soru: Yani? Cevap: Tarihten ders alıyoruz. Fatih Sultan Mehmet Batıya gidiyordu. Gidemedi. Yavuz Sultan Selim doğuya döndü. Devlette istikrar ve istikamet esastır. Batıya gider gibi yapıp doğuya dönersin. Asıl istikamet ve yerine... Yarım bin yıl gecikmeyle de olsa, tarih tekerrür eder. Soru: Yine yani? Cevap: Yarım bin yıl geriye gittik, Fatih'in Avrupa özlemiyle Yavuz'un şarklılığı arasına döndük yeniden... Konjonktür içinde, kim Fatih, Kim Yavuz? Sen kendine, seçmenlerimize sor artık... Soru: O kadar mı? Cevap: Amerikanca, Yes!
|