TOBB ve İKV, 17 Aralık AB zirvesi öncesinde Brüksel'e gidecek. 400 kişiyi aşkın heyet, 10 Aralık'ta Türkiye Platformu başlıklı bir toplantı gerçekleştirecek..
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konusunda bir kararın çıkmasının beklendiği 17 Aralık AB zirvesi öncesinde özel bir uçakla Brüksel'e gidecek.
400 kişiyi aşkın kalabalık bir heyetle 10 Aralık Cuma günü gidilecek Brüksel'de, ''Türkiye Platformu'' başlıklı bir toplantı gerçekleştirilecek. Söz konusu toplantı Brüksel Konrad Otel'de yapılacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılmasının beklendiği toplantıda, bazı bakanlar, bürokratlar, oda ve borsa başkanları, işadamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yer alacak.
Toplantıda açış konuşmaları katılması halinde Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile İKV Yönetim Kurulu Başkanı Davut Ökütçü tarafından gerçekleştirilecek.Toplantıda daha sonra Türkiye AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı Jann Olsson, AB Parlamentosu eski Başkanı Pat Cox, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alejo Vidal, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn de birer konuşma yapacaklar.
Toplantının ardından TOBB heyeti aynı gün Brüksel'den ayrılacak. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, toplantıya katılacak üyelere gönderdiği davet mektubunda içinde bulunulan dönemde Türkiye'nin AB üyeliğinin büyük önem arz ettiğini belirterek, şöyle dedi: ''6 Ekim 2004 tarihinde açıklanan AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin siyasi kriterleri yeterli düzeyde karşıladığı belirtilerek katılım müzakerelerinin açılmasının önerilmesi, ülkemizi AB üyeliğine bir adım daha yaklaştırmıştır. Bugün, önümüzdeki en önemli randevu 17-18 Aralık 2004 tarihlerinde gerçekleşecek AB Zirvesi'dir. Beklentimiz, Zirve'de Türkiye ile müzakerelerin gecikmeksizin başlatılması kararının alınmasıdır. Ancak bilindiği üzere, bazı üye ülkelerin söz konusu kararın alınması konusunda taşıdığı kaygılar nedeniyle Birlik düzeyinde halen tam bir görüş birliği oluşturulamamıştır. Bu nedenle, Zirve öncesinde AB ve üye ülkeler nezdindeki lobi faaliyetlerinin yoğunlaştırılması ve Zirve kararının, ülkemizin beklentilerini karşılar şekilde çıkması için çaba gösterilmesi gereklidir.''
Bu süreçte, sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü münferit çalışmaların son derece etkili ve yararlı olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bu çalışmaların, farklı kesimleri temsil eden 245 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Türkiye Platformu ortak çatısı altında yaratılan sinerji ile AB siyasi karar alıcılarına ulaştırılması ise kuşkusuz daha güçlü bir etki yaratacaktır'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, söz konusu platformun geçtiğimiz dönemde Türkiye'de ve Brüksel'de düzenlediği toplantılarda yayınladığı deklarasyonların, Türkiye'de olduğu kadar AB kurumları ve üye ülkeler nezdinde de büyük yankı bulduğuna dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, içinde bulunulan kritik dönemde de Türkiye Platformu'nun, oda ve borsa başkanlarının katılımıyla genişletilmiş şekilde, Brüksel'de bir kez daha biraraya gelerek, ''müzakerelerin gecikmeksizin başlatılması ve bu sürecin, üyelikten başka bir sonucu olamayacağı'' beklentisini ortaya koyan bir deklarasyon yayınlamasının, Türkiye'nin AB hedefinin toplumun tüm kesimlerini kavrayıcı niteliğini teyit etmesi açısından son derece yararlı olacağını bildirdi.