| |
|
|
Damardan tuzlama işkembe çorbası da olsaydı...
Hürriyet'ten Ayda Kayar'ın haberine göre, Cumhurbaşkanı Sezer'in 29 Ekim resepsiyonunda davetlilere döner-ekmek ikram edilmesine yemek uzmanları tepki göstermiş. Kimi "Döner-ekmek sokak yemeği" demiş, kimi de "Türk mutfağının kimliğini tencere yemekleri belirler" diye görüş açıklamış. Bu "Yemek ve Mutfak Kültürü" gerçekten çok zor ve tartışmalı bir alandır. Bazılarına göre sade döner-ekmek değil, kokoreç-ekmek de, Türk mutfağının büyük lezzetleri arasında. Veya Çankaya resepsiyonunda bir köşede "Midye Dolması", bir başka köşede de "Köfte-ekmek" verilseydi, sanki davetliler mutsuz mu olurdu? Gece geç saatlerde de, davetliler "Damardan tuzlama olsun" diyerek işkembe siparişi verebilselerdi Çankaya'nın hizmetkarlarına. Bütün mesele, bu lezzetlerin tadılacağı mekanların da, söz konusu lezzetlere uygun olmasıdır. Örneğin ayakta geçen resepsiyon ve kokteyl türü davetlerde, insanların bir ellerinde kadeh, bir ellerinde tabak taşımaları ve bu arada karşılaştıkları ile tokalaşırken, diğer yandan da çatal bıçak kullanmaları için, ahtapot gibi çok kollu olmaları gerekir. Sezer'in başı örtülü eşlere Çankaya'yı kapatırken, ahtapot-insanlara kapıyı açması herhalde mümkün değildir. Bu bakımdan Çankaya'da döner-ekmek ikram edilmesini doğal karşılamalıyız. Havyarlı kanepe ikramına alışkın olanlar, beklentilerini İstanbul'daki resepsiyonlara saklamalıdır.
|