Ticari kaygı olduğunda başkalarını eleştirmeyen bizi neden eleştiriyor!
* Sahip olduğunuz Şişe Cam dünyanın en önemli cam ve mamullerini üreten şirketlerinden biri. En son Bulgaristan'da yatırım yaptınız. Ama içeride ise pek çok eleştiri vardı. Beykoz Fabrikası'nın kapatılması özellikle. Beykoz'daki fabrikanın durumu çok farklı. Beykoz'da el üretimi ağırlıklıydı. Uzun süre bu tesisin sürdürülmesi için çaba sarf etmemize karşın, sonunda fizibıl olmayan bir işletmenin faaliyetini durdurmak zorunda kaldık. Biz sahip olduğumuz işletmecilik anlayışımızın bir gereği olarak sosyal konularda da mümkün olduğunca sorunları önleyici hareket tarzı izliyoruz. Bu bankanın sahibinin çalışanları olması ve dolayısıyla endüstriyel ilişkilerde konuya daha farklı yaklaşmasından kaynaklanıyor. Ancak şu soruyu kendimize sormalıyız. İş Bankası ticari gereklerden hareketle bir fiilde bulunduğunda niye bu kadar çok eleştiriliyor ve reaksiyon görüyor? Ülkenin büyük grupları verimlilik, kârlılık ve benzeri gerekçelerle "Şu fabrikayı kapattım veya burası verimli değil" dediğinde tepki görmekten öte, övgüye muhatap oluyorlar.
* Bu reaksiyon sizin için bir avantaj değil mi? Avantajdan öte söylemek istediğim şu açıkçası. Bu bankanın, sahip olduğu işletmelerin ülkesine, hissedarlarına karşı bir sorumluluğu varsa, bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek konusundaki çabalarımızın, benzer konumda olan diğer kuruluşların çabalarıyla aynı objektif esaslarda değerlendirmesi lazım.
* Doğru ama halkın size biçtiği değer demek ki biraz daha farklı. Sizi kendisinin bir parçası olarak görüyor. Saptamanızı paylaşmamak mümkün değil. Bu teveccühün bilincinde mümkün olabildiğince kârlılık olgusu ile sosyal yükümlülüklerimizi örtüştüren ve bu teveccühe uygun olan çözümler üretmeye çalışıyoruz.