kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aysegul Aldinc @ SABAH
 

Persona non grata

Türkçesi: İstenmeyen kişi!... Erkek ya da dişi Durun hele yazı gelişme kısmına bir gelsin anlatıvereyim bu işi. Yağmur İstanbul'u talan ederken bizler de Amasya'da sessiz sakin, güzel güzel çalışaduruyoruz. Fekat bazen bu sükiçerisinde, boş bir kafadan çıkan 'tınnn' sesi bile bizim ayarımızı bozabiliyor. Anlatıcaam, az bekleyin hele. Bu arada sizler nasılsınız? Sağ ve sâlimsiniz İnşallah. 'Yolcu yolunda gerek' diyerek 'hoş gelen' trenlere binmiş olabilirsiniz (nasıl unuttunuz değil mi? Tabii canım , felaket gündemi çok çabuk değişiyor!) Zemin kattaki evinizde dünyayı gelip geçenlerin ayakkabı modellleri üzerinden takibetmeye mahkedilmiş olabilirsiniz. Ki bu da 'Yağmurun sesi'nin aşka daveti yerine günümüzün Türkiye'sinde size öbür dünyanın kapısını açabilirliği açısından dezavantajlı bir durumdur. Umarım Yüce Allahım ve bilumum alt yapı hizmetlim sizi hâlihazırda bu dünyada tutmaya devam ediyordur. Beni sual edecek olursanız. Onbeş günlüğüne İstanbul'dayım. Gelin beklerim! Bu arada yeri gelmişken SABAH'ta oturmadığımı da belirteyim. Bazınız öyle sanıyorsunuz çünkü. Evimde oturmaktayım. Yazılarımı evden posta güvercini(!) aracılığıylan değerli saz arkadaşlarıma gönderiyorum. Fakat bazen gidip gelme esnasında yazıdaki bir kaç harf düşebiliyor (e düşmesin tabii). Alıngan vatandaş bunu dahi yanlış algılayabiliyor (Allahü minessabirin!). Oysa bir kelimeye gelene kadaar tamamlanmamış ne çok şey var ülkede. Ama olsun; yollarda insanların başlarına neler geliyor, harflerin gelmez mi?! Artık ufaktan mevzuya girelim: 'Şehzadeler şehri Amasya'ya iltihak edip şehrin büyülü atmosferini solumaya başladığımız günlerde'Amasya'nın bardağı' başlıklı bir yazı yazdımdı. Geçen hafta çıkan bu yazıda kaldığımız turistik otelin yeni yapılan havuzuna kadınlar ve erkeklerin birlikte girmesinin adetler açısından uygun oladığı konusunda aldığım bilgiyi herzamanki gırgır üslçerçevesinde canımdan çok sevdiğim okurlarımla paylaşmıştım. Durumdan vazife çıkaran karanlık bir arkadaş 'Vay sen bizim Amasya ilen nassı dalga gecersin. Biz sana bi tanıtırız görürsün gününü' özetli bir telefon konuşmasıylan Fredi'nin kâbusu kılığına girmelere kalktı. Düpedüz tehdit edildim sevgili okur ve kıymetli Amasya halkı. Yaa ...Duy da inanma. Bu durumda başlığa dönecek olur isek 'Persona non grata' ben oluyorum! Yani tehditçi arkadaşımızın istemediği kişi! Oysa bilseniz, aahh bilseniz Amasya'lılarla yediğimiz içtiğimizin ayrı gitmediğini aramızdan sular sızmadığını. Ve benim onları onların bizi ne kadar sevdiğini. Bu 'havuz problemi'ni ben hayal gücümle üretmedim sevgili dostlarım. Yaptığım tüm işlerin gözlem kısmında gözlemlediklerimi oynarım, söylerim ,yazarım. Bunu yaparken şehir ayrımı yapmam. O yazımın bir tek harfinde Amasya ve halkına haksızlık edilmemiştir. Yazdığım her satırın sonuna kadar arkasında olduğumun da bilinmesini isterim. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olduğunu bilmediğimi düşüneniniz yoktur inşallah. Ama bu işler böyledir kardeşler. Ön yargının önüne geçmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur derler. Bişey daha derler. Ki burda ( bak altını çiziyorum) lafım saaadece bana bu salak telefonu edene... Sen ne anlatırsan anlat, anlattığın karşındakinin anladığı kadardır... Bak bi daa diyorum alınganlık yapmak yok. Burnunuzun dibindeyim Allahın aşkına. Görüyorsunuz herbiriniz bizler neyiz ne değiliz. Bir delinin attığı taşı kırk akıllı çıkaramazmış. Siz şimdi buna da alınırsınız içinizden
BİR TEK kişiye deli dedim diye. Beş parmağın bile beşi bir değil aziz vatandaşım. Haksızlıklar karşısında tavır gösterin. Ama misafirinize yapıldığında da gösterin. Ve lütfen alınganlık etmeyin. Olur mu güzel Amasya'nın güzel insanları. Öptüm hepinizi elma yanaklarınızdan.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Karışık kuruşuk işler   / 16-10-2004
 Artık üşüme vaktidir   / 09-10-2004
 Sevgili okuyucu   / 02-10-2004
 Hayat bir kiraz tabağıdır   / 25-09-2004
 Ya ümitsizsiniz ya sizsiniz   / 18-09-2004
 Lüzumsuz ise söndür!   / 11-09-2004
 Hem nalına hem mıhına   / 04-09-2004
 Selülit problematiği   / 28-08-2004
 Persona non grata   / 21-08-2004
 İlla birisi   / 14-08-2004
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
KENAN ONUK
Dvorak'ın anısına özel konserler
Akbank Caz Festivali,...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Davulcuları seviyorum
İstanbul'dan bildiriyorum. Uykum...
Cinselliğin dikenli yolları
Cinselliğin dikenli yolları
İşte ne TRT'de, hatta ne de Digiturk dahil özel kanallarda karşımıza...
Sağlıksız olmak hiç de zor değil
Sağlıksız olmak hiç de zor değil
Amerikalılar niye böyle şişmandır? Daha doğrusu her ülkede şişmanlar...
İstanbul'un en güzel balkonları
Sheree Barka ve Oya Şengör "İstanbul'un Balkonları" adıyla bir kitap hazırladı.
Matematik değil hayal gücü
Sayısal Loto yine trilyonları devirdi. En az 6 trilyon liralık hasılat herkesin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.