|
 |
 |
 |
 |
|
Çocuğum babasız büyüyecekti
İkinci evliliğinizi de bitirdikten sonra hayatınızı nasıl devam ettirdiniz, nasıl para kazandınız?
İkinci evliliğim sırasında bir şeylerle uğraşmak istedim. Eski manken olduğum için modayla ilgilenmeye başladım. Tasarlayıp ürettim, dışarıdan getirtip sattım. Ticaret zihniyetim yoktu ama. Boşandığım kimseden hiçbir şey de almadım. Çünkü bir şeyi bitirdiğim zaman artık arkaya dönmek istemiyorum.
* Zorluk çekmediniz mi hiç?
Bir birikimim, bir evim vardı. Onlarla idare ederken 80'lerde tekrar sahne teklifleri aldım. Fakat eski seviyeli dinleyiciler yoktu. Bizim zamanımızda dinleyici vardı; artık izleyici halini almışlar. Bir gece Ankara'da, bir dinleyici saygısızca şarkı isteyince 'salonu terk etsinler' dedim. Sonra düşündüm bunları kime yapıyorum, kapıda neyle karşılaşacağım meçhul. 'Nebahat bu sana göre değil, noktala artık bu işi' dedim kendime.
* Hiç yalnızlık çekmiyor musunuz?
Arkadaş ve dost olarak çok zenginim; ama aşk yok! 12-13 senedir yok. Onun arkasında bir ilişki de yok. Bana o heyecanı, o elektriği yaşatacak kimseye rastlamıyorum. Çıkmıyor Allah kahretsin! (gülüyor) Belli bir yaştan sonra daha da zorlanıyor, seçici oluyorsunuz. Çünkü kendinize dönük yaşıyorsunuz. Ama insan istemez mi iki çift güzel laf işitmek, hoş bir yerde yemek yemek, çiçek almak... İki kez dolu dolu sevgi yaşamış biriyim tabii ki özlüyorum bunları. Olmayınca olmuyor.
* Geriye dönüp baktığınızda pişmanlıklarınız var mı?
Nebahat Çehre'nin biraz hırslı bir kadın olmasını isterdim, mücadeleci, kavgacı olmasını.. Ben mücadele etmem, hemen kaçarım. Çünkü kavga etmeyi, işin yozlaşmasını sevmiyorum. Geriye güzel şeyler kalsın istiyorum. İşimde de öyle bu.
* Ya çocuk? Yılmaz Güney'den çocuğunuz olsun istemez miydiniz?
Hayır! Ben babamı tanıyamayacak kadar küçük yaşta kaybettim, üvey babam vardı. İki fakülte bitirmiş bir insandı ama anlaşamıyorduk. Bu anlaşmazlıklar küçük yaşta beni çok etkiledi. Ve ben bir çocuğun anneli-babalı büyümesinden yanayım. Yılmaz'la ilişkimize baktığım zaman çocuğumuzun babasız büyüyeceğini gördüm. Bana olanlar olacaktı!
* Evlendiğinizde kısa süreceğini hissetmiş miydiniz?
Evet. Nişanlılık döneminde gördüm ama tek başınıza bitiremezdiniz ilişkiyi. Her ikimiz de birbirimize çok aşıktık ama Yılmaz'da tutku haline gelmişti... O tutku bizi yıpratmaya başlamıştı. O nedenle yürümedi. Ama her şeye değdi. Benim okulum oldu Yılmaz. Hem sinemada hem hayata bakışımda... Pembe dizilerin çocuğuydum ben, hayatın gerçeklerini ondan öğrendim. Farklılıkları, başka çevreleri, başka hayatları...
* Sizde ne buldu peki Yılmaz Güney, ona göre çok çocuk değil miydiniz?
E tabii... Ben ayağı yere basmayan bir çocuktum. Çevrem çok farklıydı. Ama ben onun üzerine çok gittim; tanıdığım an çok beğenmiştim. Zaman zaman bana anlatırdı bende ne bulduğunu... Herhalde o saf, içi dışı bir olmak var ya... Çok açık, dürüst, karşılıksız yapmak bazı şeyleri...
* Ya güzelliğiniz?
Bilmiyorum çok güzel miydim? Kraliçe oldum ama çok anlamlı bir surat değildi. Zamanla çizgiler anlamlı yaptı bence.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
