|
|
|
|
|
|
İpeksi bir cilt için şifalı bitkilerle bakım yapın
Her evin mutfağı doğal bir laboratuvardır. Yeter ki doğru ürünü, doğru yerde kullanmasını bilelim. Öncelikle cildimizin tipini belirlemeliyiz. Vücudumuzun beslenmesinde rol oynayan birçok gıda maddesinin, cildimizin bakımı ve beslenmesinde de rolü vardır. Estetik açıdan bitki, meyve, tahıl ve yağların nerede, nasıl kullanılacağı da çok önemli...
* Adaçayı: Gözenekleri genişlemiş yağlı ciltleri temizler, sıkıştırır, serinletir. Ter bezlerini etkileyerek teri keser. Banyoda kullanıldığında ağrıyan kaslara, yorgun ayaklara iyi gelir. Bir miktar çiğnenirse ağız kokusunu giderir. Yaprakları kaynatıldığında saç boyamaya yarar. Buğu banyolarında ve losyonlarda, adaçayına papatya da katılabilir.
* Atkestanesi: Özelliği, yanaklarda görülen ince kılcal damarların ve göz kenarlarındaki kırışıklıkların tedavisinde kullanılmasıdır. Atkestanesi, kabuğundan çıkarıldıktan sonra ince ince rendelenip bir kavanoza konur. Üstünü örtecek kadar badem yağı ve saf zeytinyağı eklenir. Güneşte bir ay bekletildikten sonra süzülüp kullanılır. Gözenekleri genişlemiş ve kuru ciltli olanlar bu bitkinin yağından faydalanabilir.
* Badem: Tatlı bademyağı en eski kozmetik malzemesidir. Yüzdeki lekelere, siyah noktalardan dolayı gözenekleri genişlemiş, kuru, ihmal edilmiş, pullanmış ciltlere yararlıdır. Makyajı çıkarma, cildi temizleme açısından bademyağı ile yarışacak madde az bulunur. Cildi yumuşak tutan bu yağ ince ve duyarlı ciltlere özellikle tavsiye edilir.
* Ebegümeci: Yumuşatıcı ve rahatlatıcı bir etkisi vardır. Çay gibi demlendiğinde duyarlı ince ciltlere yararlıdır. Kompres olarak uygulandığında yüzdeki çıbanların ve apselerin olgunlaşmasını sağlar. Ayaklara ve ellere uygulanırsa yorgunluğu alır.
* Gül: Gülün taç yapraklarının üstüne kaynar su dökerek cilde gül banyosu uygulanabilir. Sıkıştırılmaya muhtaç ciltler, gülün buğu banyosundan yararlanabilirler. Güzel kokulu bir yağ elde etmek için taze gül taç yapraklarını badem yağına yatırıp bir süre bekletmeli. Göz çevresindeki kırışıklıklara yararlı olan bu yağ, sürüldükten otuz ila kırk dakika sonra çıkarılmalıdır. Daha uzun bir süre yüzde bırakılırsa, dokuların gevşemesine neden olabilir. Güzel kokulu gülün taç yaprakları parmaklarla sıkılıp ezilir, çıkan özsu tüm yüze sürülürse cilde iyi gelir. Bir iki avuç taze gül taç yaprağı birkaç saat soğuk arı suda bekletildikten sonra süzülür. Bu güzel kokulu losyon bir süre sabah ve akşam yüze sürülürse, cildi yumuşatır.
* Rezene: Bu bitkide, kükürt, potasyum ve organik sodyum bulunur. Yorgun ve cansız ciltlere rezene tohumuyla hazırlanmış buğu banyosu tavsiye edilir.
* Isırgan otu: Buğu banyolarında kullanılırsa cildi derinden temizler. Demlendirilmiş ısırgan otu losyonu ile saçları yıkamak da yararlıdır.
* Nane: Nane, çay gibi demlendirilip losyon olarak kullanılırsa cildi nemlendirir, bazı lekeleri yok eder.
* Menekşe: Taze yaprakları cildi yumuşatır, yatıştırır. Çok az suda bir taşım kaynayan yapraklar temiz bir bezden süzüldükten sonra lapa halinde cilde uygulanır. Çiçeklerinden yapılan losyon ise ciltteki kızarıklıklara ve ellere iyi gelir. Bir avuç menekşe çiçeğine, üstünü örtecek kadar sıcak süt konur. Elde edilen losyon yüze ve ellere sürülür.
|
|
|
|
|
|
|
|
|