kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Hedef 17 Aralık

BAKANLAR Kurulu'nun dünkü toplantısında Türk Ceza Kanunu'yla ilgili görüşmeler sonucunda gelinen aşama şöyle özetlenebilir:
"İşin bu noktaya gelmesi bizim de tercihimiz değildi. İlerleme Raporu'na olumsuz yansısa bile 17 Aralık'taki AB Zirvesi'ne kadar bu tartışmaları soğutup bir çözüm bulmak için hâlâ zamanımız var. Hele Brüksel temaslarının sonucunu bir görelim."
Kabine Toplantısı'nda bu yönde görüş ortaya çıkarken dün öğleden sonra AKP'de beliren görüş ise şöyleydi: "6 Ekim'de AB İlerleme Raporu yayınlanmadan TCK'nın Meclis'ten çıkması iyi olur..."
Parti yönetiminde bu görüşü dile getirenler, sadece Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması için çaba gösterenler değil.
Zinanın TCK'da suç olması gerektiğini savunanlar dahi dün bu noktaya gelmiş bulunuyordu.
Hemen hepsi, İlerleme Raporu'nun olumlu olması için bir an önce TCK'nın çıkması gerektiğini belirtiyordu.
Kamuoylarının da baskısıyla Türkiye'ye olumsuz yaklaşım gösteren AB liderlerinin dahi İlerleme Raporu'nu "mihenk taşı" yaptıklarına işaret ediliyordu.
Türkiye'ye müzakere tarihi vermek istemeyenlerin ekmeğine yağ sürülüp, değirmenlerine su taşındığına inanılıyordu.
Türkiye taraftarlarının dün Brüksel'den gönderdikleri "Sizin için savaşırken, kendimizi arkadan hançerlenmiş gibi hissediyoruz..." sözleri de bu yaklaşıma etki etmişti.
Sonuç olarak AKP'de ortaya çıkan sıkıntının yükleneceği bir günah keçisi aranıyordu...

Sadakatsizliğin teşhiri
Bazı milletvekilleri de bu noktaya gelinmesinin sebebini kamuoyuna durumun çok iyi anlatılamamasında buluyordu.
Oysa zina konusunda istenen; Başbakan'ın da geçen hafta parti yönetimi toplantısında dile getirdiği, "kamuoyunda eş ve çocukları güç durumda bırakan, onları küçük düşüren, eşlerden birinin sadakatsizliğinin teşhir edilmesinden" başka bir şey değil.
Bu da eşin şikâyetine bağlı olarak gerçekleşecek bir ceza. Zinanın, "İslami kurallara dayalı" bir suç haline getiriliyor gibi gösterilmesi, geçmişte en radikal kadrolarda yer almış milletvekillerini dahi rahatsız ediyor.
AB için harcanan iki yıllık emeğin heba edilmesinden kaygı duyuluyor.
Her ne kadar, "TCK siyasi kriterler arasında değil" denilse de "ifade özgürlüğünden, kadın erkek eşitliğine, töre cinayetine" kadar birçok konunun TCK içinde düzenlendiği anımsatılıyor.
Dolayısıyla, "bu siyasi kriterler içinde yer almıyor" denilerek bir çıkış yolu bulunamayacağının altı çiziliyor.
Dikkat çekilen bir diğer nokta Başbakan'ın yakın çevresince zinaya karşı AB'nin iki ülkesinde gösterilen emsal: "Hollanda'da uyuşturucu serbest, İrlanda'da da kürtaj yasak..."
AB konusunda uzun süredir çaba gösteren bir AKP kurmayı, bu yaklaşımın kendisine de ulaştığını belirterek şöyle diyor: "Sayın Başbakan dilerim yakınındakilerin bu yöndeki sözlerine itibar edip Brüksel'de böyle bir yaklaşım sergilemez. Hollanda'da uyuşturucu serbestisine karşı AB ülkelerinin yaptığı baskıyı herhalde bilmiyorlar. Yaşam hakkıyla şahsi hakkı karıştırıyorlar. Elmayla armutları topluyorlar. Kötü, emsal olmaz."

Çözüm Medeni Kanun'da
AKP'deki beklenti, gelecek hafta Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılması ve CHP ile üzerinde uzlaşılan maddelerdeki değişiklikleri gerçekleştirip TCK'nın süratle çıkarılması.
Zinaya da Medeni Kanun'da yapılacak düzenlemeyle çözüm bulunması. Medeni Kanun değişikliği ile ilgili getirilen formül ise şöyle:
"Zina nedeniyle boşanma olması halinde, evlilikte edinilen mallar mağdur olan tarafa bırakılır..."
AKP'de "araba devrilince yol gösteren çok olur" atasözünü anımsatacak gelişmeler yaşanıyor.
Hoş, bu durumu "hayra yorup" şu görüşü dile getirenler de var: "AB'- deki Türkiye karşıtları TCK'ya odaklandı. TCK Meclis'ten geçince müzakere için başka engel yok noktasına gelindi."
Ancak, ortada hiç neden yokken yaratılan bu durumun Türkiye'ye maliyetinin ne olduğu görülmüyor.
Enflasyonu düşürmek için uğraş veren hükümet, dünkü Hazine borçlanmasını bir öncekine göre 3 puan daha yüksek maliyetle, yüzde 26.9 ile gerçekleştiriyor.
İçeride ekonomik, dışarıda ise itibar kaybı yaşanıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 AKP'nin "inandırıcılık" sorunu   / 19-09-2004
 Ağar'ın 'değişim ve dönüşümü...'   / 17-09-2004
 Gül: Söylenecek her şey söylendi   / 15-09-2004
 Siyaset de başlangıç yaparken   / 14-09-2004
 Sınıfları doldurduk, yaşasın dershanemiz   / 12-09-2004
 Verheugen'ın önünde kavga   / 10-09-2004
 Rusya'nın gerisine düşmek...   / 08-09-2004
 Boru tamam, gaz yok   / 07-09-2004
 Irak eylem planı...   / 05-09-2004
 Baykal: Zina cezasına oy yok...   / 03-09-2004
ERDAL ŞAFAK
Buyurun size çıkış yolu
Zinanın aile kurumuna zararları...
MAHMUT ÖVÜR
Başkan var, yönetim yok
CHP İlçelerinde garip şeyler...
MUHARREM SARIKAYA
Hedef 17 Aralık
BAKANLAR Kurulu'nun dünkü toplantısında...
Ailecek çim hokeyciler
Mamak'taki İlköğretim Okulu'nun üç yıl önce kurulan çim hokeyi...
Avukata tecavüze 36'şar yıl hapis
Avukat A.Ç.A'yı kaçırarak tecavüz ve gasp etmekten yargılanan üç...
Veziroğlu'nun zor seçimi
Veziroğlu'nun zor seçimi
Kaçırılan 10 Türk işçisiyle, 160 milyon dolarlık yol 'iş'i arasında...
'Engel' tanımıyorlar
'Engel' tanımıyorlar
Japonya'dan özel olarak getirilen dokuma tezgâhı sayesinde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.