kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aqualand (Su şehri)
Aqualand (Su şehri)
386 kişi kurtarıldı
İstanbul'u kurtaran adam

Bir kara parçasına ulaşmaları 10 dakika sürdü

SABAH muhabiri Güngör Karakuş, bu dört Alibeyköylü, oturdukları kahveden dışarı fırlayıp sulara kapıldığında oradaydı: Ben binadan girerken kahvede oyun oynuyorlardı. İkinci katın çatısına çıktığımda onları yine gördüm. Kafaları suya gömülmüş, sele kapılmamak için bir duvar parçasına tutunuyorlardı. Zor kurtuldular.


Aqualand (Su şehri)

İstanbul'da sağanak yağışın oluşturduğu sel, her zaman olduğu gibi Alibeyköy'ü etkiledi. Karadolap Mahallesi, selden sonra açık bir su parkı gibi olmuştu. İnsanlara 'evinizden çıkın' deniyordu ama mal canın yongasıydı. Alibeyköy su parkında iki gün boyunca hayatta kalma ve eşyaları koruma savaşları yaşandı.

Günler öncesinden başlamıştı İstanbul'un sel sularına kapılacağı söylentileri... Kimi evini bırakarak yakınlarının yanına giderken kimi ise, her şeyi göze alıp ölümüne beklemeye başlamıştı evini... Belediye, itfaiye tüm birimler yağacak sağanağa karşı önlemler alırken biz de endişeli bir bekleyiş içine girmiştik... Alibeyköy Karadolap Mahallesi'nin kaderi haline gelen sel baskınlarına yakından tanık olduğum için yağmurun en şiddetli beklendiği pazartesi gününden itibaren burayı kendime mesken tuttum. İlk gün (16 Ağustos) korkulan olmamıştı. Bunun rahatlığıyla hayatın normal aktığı mahalleye dün sabah erkenden gittim. Amacım, mahallelinin sorunlarını dinleyip, gece neler yaşadıklarını yazmaktı. 17 Ağustos sabahı hafif hafif çiselemeye başlayan yağmur, saat 10.00 sıralarında birdenbire yağmaya başladı. Göz gözü görmüyordu. Çoluk çocuk herkes bir köşeye kaçmaya başladı. Yağmurla birlikte dere yatağındaki mahalleye tepelerden oluk oluk sular akmaya başladı. Alt katlardakiler çatılara doğru koşarken ben de içinde bulunduğum kahveden dışarı çıkmak istedim. Ancak sadece 25 dakika süren yağmurla birlikte boyu 2 metreyi bulan sel suları buna engel oldu. İlk anda ne yapacağıma karar veremedim. Can havliyle üzerinde iki apartman katı bulunan binanın çatısına çıktım. Evet buraları biliyordum. Her yağmurda su baskınları yaşanırdı. Ama bu kez sel suları koca mahalleyi adeta yutmuştu.

KAHVEDEKİ 4'LÜ BOZULMADI
Tam bu sırada binanın bahçe duvarı ile toprak zemini çöktü. Selden kaçmaya çalışan 4 arkadaş ise aniden azgın sulara kapıldı. Yardım çığlıkları kulaklarda çınlarken 4 arkadaş, ölüme karşı birbirlerine kenetlenerek direndiler. Sel sularına karşı ele ele veren arkadaşlara, yardım ekipleri akıntı nedeniyle yaklaşamadı. Yüzme bilmedikleri için suda aralıklarla düşüp, yeniden doğrulan arkadaşlar, bu şekilde tam 10 dakika ölüm kalım savaşı verdiler. Arkadaşlardan ikisi suların altında şans eseri, tutunacak bir parça buldular. Buradan tutunup, destek alan arkadaşlar, birbirlerini suyun ulaşmadığı bir kara parçasına çıkarmayı başardılar. Yaşadıklarına inanamayan arkadaşlar, ardından da kendilerine kapı açan bir eve sığındılar.

DOZER BİLE GELEMEDİ
4 arkadaşın ölümle kalım arasındaki o ince çizgide oldukları dakikaları görüntülemeye çalışırken kulaklarımda bina sahibinin, "Bina dere yatağında hemen ordan çıkın" sözleri çınladı. Ancak çatıdan inmem mümkün değildi. Beni ve yanımdakileri kurtarması için çağırdığımız dozer bile sel sularına kapılma tehlikesi nedeniyle gelemiyordu. Bulunduğumuz bölümde yavaş yavaş çatlakların oluşması üzerine çatının sağlam olan arka kısmına geçtik. Burada tam 1.5 saat mahsur kaldım. Suların azalması üzerine de aşağıya inerek kurtarma ekiplerinden yardım istedim. Ve gelen bir dozerle kurtarıldım. Ama gazete benden yeterince fotoğraf ve izlenim yazmamı istemişti. 'Bazen görev çağırır' misali, daha yeni kurtarılmama rağmen Alibeyköy sokaklarını görüntülemeye çalıştım. Dere yatağına kurulan Alibeyköy İlköğretim Okulu, bahçesindeki Atatürk büstü ile beraber sular altında gömülmüştü.

BUGÜN HALK EKMEK YOK
Mahallenin ekmek ihtiyacını sağlayan Halk Ekmek arabası da sel sularına kapılan diğer araçlar gibi, tenekeden farksız sürükleniyordu. Bir kadın, çocuklarıyla evini terk etmemek için direniyor, bir emniyet görevlisi ise salın üzerinden onları yaşama davet ediyordu. Dozerlerle insanlar taşınıyor, belediye tarafından gönderilen botlarla mahalle aralarında dolaşan kurtarma ekipleri evleri boşaltıyordu. Sele, su baskınına karşı deneyimli olan Karadolap semtinde yaşayanlar, hem canlarını hem de mallarını korumakta geç kalmamışlardı. İlk paniği üzerlerinden attıktan hemen sonra geride kalanları kurtarmak için kolları sıvayıp, su dolu evlerine işyerlerine koşmuşlardı. Taa ki bir dahaki sağanak yağmura kadar.

Güngör Karakuş

DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Selle gelen jet istimlak
 Oto 'sel' center
 Alibeyköy'deki hayatlar sel vurdukça eriyor
 85'inci seli bekliyor
 Güneş sahile dönüyor
 İngiltere de sular altında
 Melen Çayı taştı
 Yaşlı çobanı yıldırım çarptı
ERDAL ŞAFAK
Su uyumaz ve unutmaz
Doğa, pencere kenarında...
MEHMET BARLAS
Hindistan'da Muson'u bekler gibiydik
Bir eksiğimiz...
UMUR TALU
Sel gider, kum kalır!
Dün tüm Türkiye, televizyonlar...
AB sınıra 'duvar' örüyor
Birliğe yeni katılan üye ülkeler üzerinden kaçak göçü önlemek için...
Putin'in Türkiye gündeminde boru hattı olacak
Türkiye, 32 yıl aradan sonra ilk kez bir Rus liderini ağırlamaya...
Elvan başarır
Elvan başarır
Atletizmde Elvan iki altın da alabilir, karavana da atabilir. 5 bin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.