|
|
|
|
Dur bi dakka!
Mutsuzluğun, aşksızlığın, stresin, sigara tüketimindeki artışın birinci nedeni aynı; bir türlü yetişemediğimiz hız! Uzmanlara göre çözüm basit: Durun! Dünyada, bu tavsiyeye uyarak zamanı yavaşlatmayı amaçlayan örgütlerin sayısı artıyor.
Meksika'da İnka tapınaklarına çıkmak isteyen Avrupalı bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle yola koyulur. Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yol, çok kısa sürede yarılanır. Birden yerliler kendi aralarında konuşup, yere oturur ve beklemeye başlarlar. Arkeologlar buna bir anlam veremez. Saatler sonra yola koyulan kafile, tepedeki görkemli tapınaklara vardığında, arkeologlardan biri yaşlı rehbere, "Hiç anlayamadım, niye yolun ortasında durup saatlerce yok yere bekledik?" diye sorar. Yaşlı rehber şöyle yanıt verir: "Kısa sürede çok hızlı yanıt aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik." Öykü, zamanla sebepsiz bir yarış içinde olan, ama zamana yetişse de mutluluğu yakalayamayan günümüz insanı için hayli ibret verici. Aktüel dergisinde yer alan bu öykünün ardından "Neden her şey bu kadar hızlı?" diye soruluyor.
AŞKLARIN ÖMRÜ KISALDI Hemen uyumalıyız, hemen kalkmalıyız, hemen, hemen... Otomobiller, trenler, vapurlar da hep hızlı olmak zorunda. Beklemeye tahammülü yok eden bu telaşı anlamak zor. Çünkü yaşadığımız hız zafiyeti, aslında teknolojinin sunduğu nimetlerin ek vergisi. Çünkü yaşamı bize kolaylaştırmak için sunulanlar, hep daha az zamanda daha çok iş yapmayı teşvik ediyor. Ya yaşadığımız ilişkiler? Aşkın süresi de, cep telefonundan gönderdiğimiz mesajın karşı tarafa ulaşma hızıyla yarışmakta. Ve sonuç: Küçük bir 'kullan, at' toplumu. Dünyada bu duruma bir son vermek isteyen ve hızın önüne kendisini atan insanların sayısı giderek artıyor. Society for the Deceleration of Time (Zamanın Yavaşlatılması Derneği) bu yola baş koyan onlarca hareketten biri. Almanya'da bini aşkın üyesi bulunan derneğin amacı; zaman denen fenomenle başa çıkabilmenin yollarını araştırıp, üyelerine yol göstermek. Dünyada zamanla başa çıkmaya çalışan birçok hareket var. Örneğin; İtalya'dan tüm dünyaya dalga dalga yayılan Yavaş Yemek Yeme Hareketi, Yavaş Şehirler Hareketi ve Yavaş Seks Hareketi, Japonya'daki Yavaş Yaşam Hareketi ve ABD'deki Uzun Vadeli Düşünme Derneği, bunlardan bazıları. Bu hareketleri birleştiren felsefeyse,tek cümleyle şöyle özetleniyor: "Belki de mutluluk arkadan geliyor. Bu yüzden durup beklemek lazım." Amerikan Hastanesi psikiyatristlerinden Dr. İsmet Bora, günümüzde zaman yönetiminin başlı başına bir sorun olduğunu belirterek, özellikle zamanla yarışanların, insan ilişkilerinden yoksun kaldığını söylüyor: "Bu gibi durumlarda insan beyninde yapısal olarak varolan duygu ve düşüncelerin bütünleştirilerek davranışa aktarılması ağında aşırı yüklenme ve buna bağlı psikiyatrik bozukluklar görülebiliyor."
HIZ SİGARA İÇİRTİYOR Sigara tüketiminin tüm yasaklara ve karşı propagandalara rağmen artmasının, sigara bağımlılığının nedenlerinden biri de, artan yaşam hızı. Henüz ülkemizde Batı'da olduğu gibi hızlı hayata karşı kurulan bir dernek yok. Ama Şair Özdemir Asaf'ın "Yaşamak değil, bizi bu telaş öldürecek" dizeleriyle başlayan şiiri, gelecekte var olacak hız karşıtı sivil hareketlerin marşı olabilir: "Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz, / Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda, / Bir de bakıyorsunuz ki, / Tedavülden kalkmış."
|
|
|
|
|
|
|
|
|