kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Özürlüye tavır, uygarlığı ölçer!..
Tecelli'den Abuzittin'e Mektuplar
Pazar Neşesi
Sevdiğim Laflar
Bizim Duvar
Sevgiliye Öğütler

Özürlüye tavır, uygarlığı ölçer!..

1994 yılında Amerika'daydım.. Bacağımda alçı, ellerimde koltuk değnekleri ile.. Dünya Kupası izledim.. Ve de Allah sizi inandırsın, hayatımın en kolay, en rahat, en ayrıcalıklı, en güzel günlerini yaşadım.
Her şey daha uçakta başladı.. Lufthansa'nın hostesleri o uzun yolu en rahat geçirmem için çırpındılar. Gak dedim, koştular, guk dedim koşturdular.. İnerken körükte beni bir tekerlekli sandalye bekliyordu. Kim haber vermiş, nasıl organize edilmiş bilmem.
Los Angeles'e gidenler bilir.. Polisten geçmeniz uzun kuyruklarla bir saat sürer. Beni arabamla aldılar. Öteye götürdüler. Bir kahve ısmarlayıp "Bekleyin lütfen" dediler.. Az sonra damgalanmış pasaportum elimde, gümrükten geçmiş çantalarım yanımdaydı..
Bu VIP muamelesinin sebebi Özürlü oluşumdu. Amerikan deyimi ile Disabled!..
Orada kaldığım 20 gün, orada özürlü olmanın nerdeyse kıskanılacak bir şey olduğunu ortaya koydu.
Dünyanın en zor şeyidir, Los Angeles'ta park yeri bulmak.. Kazım bir Disabled plakası almış benim için.. Park yeri nereye gideceksem oranın kapısında hazır.
Tiyatroya bilet istedik.. "3 ay sonra" dediler telefonda.. Kazım "Ama disabled" deyince birinci sıradan o gece seyrettik.
Los Angeles'de maçların oynandığı stad tamamen açık.. "Alçılı ayağınız terler" diye bana basın tribününden değil, en tepede locaların önünde yer ayırdılar. O sıra gölgeli çünkü.. O sıraya yürüyerek nasıl çıkarım peki?..
Şeref Tribünü'nde bir asansör var. Onunla çıktım.. Final maçında Eski Başkan Reagan da orada olacak diye, Şeref Tribünü CIA ajanları tarafından korumaya alınmış. Asansöre binme izni sadece Başkanın.. Güvenlik bu.. California Valisi merdivenlere hamle etti, ben sadece başkanın kullanacağı asansörle çıktım gene.. Özürlü olduğum için..
Basın merkezi-stad arası 1.5 kilometre falan. Bölgeye araç girmiyor. Herkes maça yürüyor. Ben hariç.. Gitmek isteyince telefon ediyorum. Bir mini mini araba geliyor, özel, beni alıyor götürüyor..
En müthişi en sona.. Final gecesi bir konser var. Yetişmemiz gerek.. Kazım "Ben gelir seni alırım maçtan sonra" dedi.. "Basın merkezi kapısında beni bekle..."
Maç bitti, felaketi gördüm.. Polis stada tüm gelişleri iptal etmiş iki saat için. Bütün yollar sadece gidiş.. Stad kazasız belasız bir an önce boşalsın diye..
"Ben ne yapacağım şimdi.." O zaman cep telefonu yok.. Gitsem nereye gideceğim.. Kazım'la nasıl buluşacağım.. Beklesem yollar kapalı.. Kazım iki saat sonra gelse, konser kaçacak..
Kara kara düşünürken sirenleri duydum.. Bir trafik arabası bangır bangır, tüm trafiğe ters geliyor.. Arkasında Kazım'ın Ford'u.. Trafik otosu Kazım'a ters yönde eskortluk yapıyor..
Kazım kesilmiş yola hamle edince, polis "Hop" demiş.. "Gidemezsin.."
Kazım "Özürlü" plakasını göstermiş.. "Arkadaşm stad kapısında beni bekliyor.. İki saat beklesin mi?.."
Düşünmemiş bile polis.. "Düş arkama o zaman" demiş.. Telsizle amirini aramadan. Ona durumu anlatıp, eylem izni almadan. Anında.. Kendi karar verip..
Ayrılırken Kazım'a "Bir daha bu ülkeye gelirsem ayağıma sahte bir alçı koyacağım" dedim, gülerek..
Amerika'da Özürlüye, "Yok" yok!.. Amerika uygar.. Bakın en şaşmaz uygarlık ölçüsü bence bu.. O ülke, devleti, yerel yönetimi, özel teşebbüsü ve insanları ile özürlüye nasıl davranıyor bakın, ne kadar uygar olduğuna karar verin.."
Geçen hafta bu köşede Sevgi erkek arkadaş ile başna gelenleri yazdı. Hafta sonu için Bodrum'a gitmişler, rallici Sevgilisi ile.. Daha bir hafta önce Türkiye'yi temsil etmiş delikanlı Antalya'da.. Jet ski kazası, ayak üç yerinden kırılmış. Bodrum'da ilk yardım.. İstanbul'da ameliyat..
Türk Hava Yolları'na binmişler.. Uçak dolu.. Tesadüf bunların önündeki koltuk boş.. Arkalığı yatırmışlar.. Delikanlı alçılı ayağını oraya koymuş.. Talihsizliğe bakın. Son dakikada o yolcu gelmiş.. Sevgi hostesten rica etmiş.. "Business'in yarısı boş. Bu yolcuyu oraya alsanız da, arkadaşm ayağını bu koltuğa koysa.."
Bir dayak yemedikleri kalmış.. Yazı bu..
İmzasız bir yanıt geldi.. "Hostes arkadaşlarım adına" diye..
İçinde bir ifade var, okurken yıkıldım.. Cidden yıkıldım..
"Manitanızın (!) kırık bacağını koymak için ekstra koltuk bulma lüksü.."
Bir özürlüye yardımı "Lüks" olarak kabul eden ve "Manitanızın (!) kırık bacağı" diye olaya hem de nasıl tepeden, hem de nasıl şmarık, hem de nasıl alaycı bakan bir anlayış..
Olacak şey mi?..
O kırık bacaklı manita, yolcunun değil de, pilotun, ya da hostesin kendisinin olsaydı, tavır gene bu mu olurdu, düşünürüm.. Ya da sıradan vatandaş değil de, mesela "Ben" olsaydım, hostes hanım gene ayni şeyleri söyler miydi?.
Doğrudur. Kabin görevlileri, yolcuları upgrade etmek hakkına sahip değildir. Ama ayağı taze kırık, alçılı ve sancılı bir özürlüyü rahat ettirmek, upgrade etmek midir?..
Pilot uçağın tek hakimidir. Yolcu indirme hakkına dahi sahiptir. Hatta istemezse uçmaz.. Pilota gidilip durum anlatılamaz mıydı?. Bu yardım yapılsa ve bir raporla genel müdürlüğe bildirilse, o kabin memurları ceza mı alırlardı, ödül mü, bunu bilmek isterim..
Türk vatandaş Hıncal'a, Başkan Reagan'a tanınan hakları aynen uygulayan Amerikan kafası ile, Türk HavaYolları'nın bu tavrını siz mukayese edin sevgili okurlar ve kararı siz verin..
İnsanlık uygarlıktır.
İnsanlığın kuralı da, sınırı da yoktur.. Eğer insansan, ceza almayı göze alır, insanlığını yaparsın..
Eğer insansan.. Uygar insansan..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geyik Sevgi sunar   / 24-07-2004
 Ulusoy biliyordu   / 23-07-2004
 Devlet bitmiş.. Tümüyle bitmiş..   / 23-07-2004
 Lance Armstrong kanserin üzerine yürüyor!..   / 22-07-2004
 10 yıl sonra.. Hisar'da..   / 21-07-2004
 Cennette iki gün..   / 20-07-2004
 Hükümet desteği şart   / 20-07-2004
 Özürlüye tavır, uygarlığı ölçer!..   / 18-07-2004
 İki enfes defile.. Bir süper model!..   / 17-07-2004
 Türk Hava Yolları nereye konuyor?..   / 16-07-2004
ERDAL ŞAFAK
Bir lidere veda yazısı
Son dakikada kendine ve değerli...
AHMET HAKAN COŞKUN
Tren ve ideoloji
AK Parti hükümetinin bu zamana kadar...
MEHMET BARLAS
"Ölüm" olabilir ama "istifa" olamaz şeyler mi?
Refik...
ÖMER ÇELİK
Büyük acıya karşı insanlık borcu...
Acımız gerçekten...
REHA MUHTAR
35 yaş ve kadın..
Cahit Sıtkı, "Yaş 35.. Yolun...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yağmurdereli'yi hatırlamak
Şu gelip geçen günler bir kez...
REFİK DURBAŞ
Üniversite değil, fabrika...
SABAH Posta Kutusu'nda...
SAVAŞ AY
Kimi kanlı kimi imanlı kulvarlar
Çin ve Japon halk...
HINCAL ULUÇ
Sevginin ve değerin ölçüsü...
Üniversite yıllarımız..
Dere geçerken at değişmez
Dere geçerken at değişmez
Yöneticiler, Hagi'nin gönderilmesinden yana. Ama Canaydın, kulübün...
Hagi sağlam basıyor !: 2-0
Hagi sağlam basıyor !: 2-0
Ergun Gürsoy ile bağları kopma noktasına gelen ve istenmeyen adam...
Avrupa'dan 'insani değer' uyarısı geldi
Tren kazasının, Avrupa medyasında gün boyu "İhmal nedeniyle...
Bülent Ecevit 50 yıl sonra çekiliyor
Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Hanım, 50 yıllık aktif siyasi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.