İşsizlik Sigortası'nda biriken para 11.1 katrilyon liraya ulaştı. Fon'dan 2.2 milyon kişiyi bulan işsizler ordusundan şartlar çok ağır olduğu için sadece 70 bin kişi yararlanabildi.
Türkiye'de işsizlik sigortası uygulaması başlayalı dört yılı aştı. 1 Haziran 2000 tarihinde çıkarılan yasa ile oluşturulan İşsizlik Sigorta Fonu'nun kasası kesilen primlerle o tarihten sonra doldu taştı. Haziran 2004 itibariyle Fon'un büyüklüğü 11.1 katrilyon liraya ulaştı. Ancak bu Fon resmi rakamlara göre sayıları 2 milyon 280 bini bulan işsizlerin yaralarına merhem olmaktan çok uzak. Çünkü bu dönem içerisinde sadece 70 bin kişi bu fondan yararlanabilme imkanına kavuştu. Bunlara aktarılan fon ise 322 trilyon lirada kaldı. Bu da toplanan paranın yüzde 3 bile etmiyor. Değeri 11.1 katrilyona ulaşan bu Fon'un işsizlere ulaşmasındaki en büyük engel yararlanma şartlarının çok ağır olması. Yasaya göre işsizlik sigortasından yararlanabilmek için bir kişinin son üç yıl içinde 120 gün sürekli çalışmış olması, kendi istek ve kusuru olmaksızın işini kaybetmiş bulunması gerekiyor. Bunlar arasında 600 gün çalışmış olanlara 180 gün, 900 gün çalışmış olanlara 240 gün, bin 80 gün çalışmış olanlara da 300 gün ödeme yapılıyor. Aslında bu durumdan Fon'u yöneten İş ve İşçi Bulma Kurumu (İŞKUR) da, Dünya Bankası da, sendikalar da rahatsız. Bir süre önce ani bir şekilde görevinden ayrılan İŞKUR'un Genel Müdürü Necdet Kenar, sürelerin kısaltılması ve primlerin düşürülmesi yönünde bir çalışma hazırlayarak hükümete sunmuştu. Dünya Bankası ve İŞKUR, 120 günlük prim ödeme süresinin 60 güne çekilmesini istedi. İşçi sendikaları da "vitrinden seyrediyoruz" dedikleri Fon'un kullanımının kolaylaştırılması için taleplerini ilettiler ancak henüz taleplerine ulaşabilmiş değiller.
ÇOK ÖDEYENE AZ MAAŞ Fondan yararlanabilmek için yasal süre limitlerini tutturan bir kişinin alacağı maaş ise atla deve değil. Çünkü çalışırken yüksek maaş alan ve buna göre prim ödeyen kişinin önüne işsizlik sigortası almak üzere başvuru yaptığında komik rakamlar çıkabiliyor. Örneğin aylık işsizlik ödeneği kişinin çalışırken aldığı günlük net kazancın yüzde 50'sinin 30 ile çarpımı ile bulunuyor. Bu rakamdan da binde altı oranında damga vergisi düşülüyor. Diyelim ki bir kişi son işinden 2 milyar net maaş alıyor. Bu kişiden kesilen işveren primi 55.6 milyan lira, işçi primi de 27.8 milyon lira. Toplam her ay 83.5 milyon liralık bir kesinti söz konusu. Üstelik bu rakama devletin yüzde 1'lik katkısı dahil değil. O da eklendiğinde toplam prim miktarı 110 milyona kadar ulaşıyor.
ÜST SINIR VAR Söz konusu kişinin işsiz kaldığı zaman ayda 999 milyon liraya yakın para alması gerekiyor. Fakat yasa işsizlik sigortasında bir üst sınır getirmiş durumda. O da mevcut asgari ücretin neti ile sınırlanmış. Yani 318 milyon liralık bir üst sınır var. Bunun üzerinde kimseye işsizlik sigortası maaşı ödenmesi mümkün değil. Yasaya göre işsizlik sigortası için kişinin brüt kazancı üzerinden işverenden yüzde 2, işçiden yüzde 1 ve devlettten de yüzde 1 oranında prim alınıyor. Haziran 2004 itibariyle işçi ve işverenden yapılan toplam kesinti 3.4 katrilyona ulaşmış durumda. Devletin katkısı ise 1.2 katrilyon lira.