kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İnsanların değerini onlar ölmeden anlamak çok mu zor?
Kimler ne zaman darbe bekler?
ŞAKA

İnsanların değerini onlar ölmeden anlamak çok mu zor?

Elimizdeki değerlerin acaba ne kadar farkındayız?
Ne doğal çevreden, ne de tarihi kalıntılardan söz etmek istiyorum.
"Elimizdeki değerler"le ifade etmek istediğim, "insanlar"dır.
Geçen gün Levent Kırca ile oturup Türk tiyatrosunun yaşayan büyük isimlerini konuştuk.
Örneğin uzun uzun Yıldız Kenter'i andık. Yapıp yaşattığı tiyatrosunu mu, oynadığı unutulmaz rolleri mi, yetiştirdiği öğrencileri mi önce ele alsak diye bir türlü karar veremedik.
Yıldız Kenter benim arkadaşım. Onun insan ve dost olarak nasıl üstün bir değer olduğunu da, uzun yıllar boyunca her an yaşayarak öğrendim. Mesleğine ilişkin onca çalışmasının arasında evinin kadını olmayı da hiç ihmal etmedi. Konuklarını da mükemmel bir ev sahibesi olarak özenle ağırladı.
Rahmetli eşi Şükran Güngör'ü hem bir meslektaş, hem de bir erkek olarak mutlu etti.
Levent Kırca ile insanları konuşurken, Nejat Uygur'u düşündük.
Nejat Uygur tek başına bir tiyatro değil mi? Yıllardır, İstanbul'a da, Anadolu'ya da güldürü sanatının bütün lezzetlerini olabildiğince sunmadı mı?
Geleneksel Türk Tiyatrosu'nu, orta oyununu yaşatan tek örnek Nejat Uygur.
İnanılmaz bir vodvil yorumcusu olan Gazanfer Özcan'ın hakkını, tiyatroseverler nasıl ödeyebilir?
Levent Kırca ile birbiri ardınca sıralamaya başladık isimleri.
Müşfik Kenter, Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Atacan Arseven, Haldun Dormen, İsmet Ay, Suna Pekuysal, Ali Poyrazoğlu, Lale Oraloğlu...
Her biri hakkında ayrı ayrı makaleler yazılması gereken isimler.
Macide Tanır, Erol Günaydın, Tevfik Gelenbe, Işık Yenersu, Hepşen Akar, Rana Cabbar, Beyhan Hürol, Bahri Bayat, Şahin Tek...
Bunlar ve bunlar gibi isimler, bizleri tiyatro ile kaynaştırmadı mı?
Peki bunlara karşı toplum olarak ne verebiliyoruz?
Böyle isimlerden biri, bir yıldız gibi kayıp, sanat hayatımızdan sonsuzluğa karıştığı zaman üzülüp yakınıyoruz.
Ancak ölümün fark ettirdiği değerler olarak, yaşamlarında inanılmaz zorluklarla boğuşuyorlar.
Ne kimsenin, ne de devletin aklına, böyle isimlere ilgi gösterip, maddi veya manevi destek vermek geliyor. Ben de bilemiyorum tam olarak ne yapmamız gerektiğini. Ama gelişmiş ülkelerde bunlara nasıl değer verildiğini çok iyi biliyorum.
Sade tiyatro için geçerli değil bu durum. Musikimizin yaşayan büyük bestecilerinin, bir Alaeddin Yavaşça'nın, bir Avni Anıl'ın, bir Selahaddin İçli'nin ne kadar kıymetini biliyoruz ki?
Onlar bugünün Hacı
Arif Beyleri, Şevki Beyleri veya Itri'leri, Dede Efendileri değiller mi?
Münir Nureddin Selçuk'un çapını, onun ölümünden çok sonra anlamaya başlamadık mı?
Şaka değil... Bu isimler, 70 milyonluk bir toplumun sanat yaşamını yaratan, biçimlendiren insanlara ait.
İnsan sanatçı olunca, ancak bir televizyon dizisine kapılandığı zaman mı toplumda ilgi görmeli?
Levent Kırca ile bunları konuşup dertlendik. Dertlenmekte de kesinlikle haksız olmadığımızı düşünüyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Erdoğan dil bilmeden yabancılarla nasıl yakın ilişki kuruyor?   / 11-07-2004
 Yolu onarmak için ille de kına gecesi mi yapmak gerekiyor?   / 10-07-2004
 "Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını beklemiyorum   / 09-07-2004
 Ahirette iman ve Bodrum'da mekân mı?   / 08-07-2004
 İnsanların değerini onlar ölmeden anlamak çok mu zor?   / 07-07-2004
 Gündoğan'da yaşanan "Dolar" krizi   / 06-07-2004
 Saddam'a bakıp "Bu herkese ders olsun" demek mümkündür   / 05-07-2004
 Saddam "Cesur"cu ise, Bush da "Sarar"cı değil mi?   / 04-07-2004
 İsim vermek kolay ama o ismi korumak çok zordur!   / 03-07-2004
 Paradan sıfır atmak kolay, beynimizdeki sıfırlar ne olacak?   / 02-07-2004
ERDAL ŞAFAK
Sarıgül olayı
Önümüzdeki günlerde medyanın ve siyaset...
AHMET HAKAN COŞKUN
Dünür
Ben onun "Yüksek İslam Enstitüsü mezunu, genç ve...
MEHMET BARLAS
İcazetli gazete yazarlığının dayanılmaz ağırlığı...
ÖMER LÜTFİ METE
Düşman içeride, dost dışarıda mı?
İsrail gazetesi...
REFİK DURBAŞ
Sevgi orada işte...
Hayvanları Koruma Yasa Tasarısı...
SAVAŞ AY
Dertleri zevk edindim!..
Ben size söz verdim.
EMRE AKÖZ
Sarıgül ve CHP delegesi
İstanbul Şişli'nin...
Del Bosque'yi seçtim
Del Bosque'yi seçtim
"Beşiktaş bana çok heyecan verici geliyor. Ayrıca Del Bosque'nin...
İstesinler geleyim
İstesinler geleyim
"AB vatandaşı statüsü kazanana dek Barcelona beni kiralamak istiyor.
Sezer: Nüfus artış hızı düşmeli
Sezer: Nüfus artış hızı düşmeli
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yaşam koşullarının iyileşmesinin...
Bakan tırmandı, aşağıdakiler korktu
Bakan tırmandı, aşağıdakiler korktu
Erzurum'un Aşkale İlçesi'ne bağlı Küçükgeçit Köyü yakınında bulunan...
Açlara giden yardım zengin sofrasında
Açlara giden yardım zengin sofrasında
Yüzbinlerce Afrikalı'nın ölüm sınırında açlıkla boğuştuğu kamplara...
34 yıllık GAP rüyası artık kâbusa döndü
34 yıllık GAP rüyası artık kâbusa döndü
1970'lerde temeli atılan Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise 8'inci...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.