kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını beklemiyorum
Anne olmak da kolay değil yani
Şaka

"Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını beklemiyorum

Bizim SABAH'ın hemen her gün bir köşesinde, Hıncal Uluç'a cevap verip laf yetiştirmeye çalışan bir yazıya rastlıyorsunuz.
Şimdi tatilde gazeteye uzaktan baktığım için, bu durum bir okuyucu olarak da dikkatimi çekmeye başladı. Tabii ki Hıncal Uluç'a cevap verilmesi, sebepsiz değil. Mutlaka herhangi bir konuda ve herhangi bir nedenle, sevgili Hıncal cevap veren yazarın damarına basmıştır bir yazısında.
"Catch-22"yi okuyanlar bilir. Romanın kahramanı 2'nci Dünya Savaşı'nın en yoğun döneminde "İnsanlar beni sevmiyor" diyerek ruhsal bunalıma girmiş ve rapor alıp hastaneye yatmıştır. Oysa savaş pilotudur ve Almanlar'a karşı başlatılacak harekatta ona da ihtiyaç vardır.
Askeri hastaneyi teftiş eden general, onun yanına gelir "İnsanların seni sevmediğini nereden çıkardın" diye sorar.
O da (yanlış hatırlamıyorsam adı Yossarian'dı) şöyle anlatır bunalımının nedenini:
- Uçağıma bombaları yüklüyorum. Bu bombaları Alman mevzilerine tam atacakken, uçağıma ateş edip, beni öldürmeye çalışıyorlar. Almanlar da beni sevmiyor.
Tabii ki Hıncal Uluç'a verilen cevapların içeriğinde sevgisizlik yok. Sadece öfke ve tepki var.
Çünkü Hıncal mutlaka herhangi bir nedenle onları ya iğnelemiş ya da fırçalamıştır kendi sütununda.
Başta da söylediğim gibi, uzaktaki bir okuyucu olarak bu durum daha çok dikkatimi çekti. Ama hissettim ki, çok da hoşuma gitmeye başladı.
Çünkü Hıncal Uluç'la sürdürülen gazete-içi ve sütunlar-arası tartışmalar, SABAH'a hem dinamizm, hem de ciddi bir özeleştiri katkısı sağlamakta.
Her gazetenin oluşturmaya çalıştığı "Ombudsman"lığı, Hıncal Uluç fark ettirmeden bir nevi kurumsallaştırdı SABAH'ta.
Eski basının (Babıali diye bilinir ya) içinde yaşayanlar, Burhan Felek, Refii Cevat Ulunay kuşağı yazarları ile birlikte yaşayanlar, gazete-içi özeleştirilerin çapını hatırlar.
Tek fark, onların eleştirileri sütunlarına yansımazdı.
Hıncal şimdi bunu yapıyor ve de iyi yapıyor.
Bazen bana göre de haksızlık yapıp, çok sert yargılar seslendiriyor. Ama neticede bunlara hedef olanlar da, aynı sertlikte cevaplar veriyorlar. İşte bu durum, bugünkü SABAH'ın sağlığının işaretidir.
Doğal olarak herkesin, her konuda Hıncal Uluç gibi düşünmesi mümkün değil.
Ben de sayısız konuda Hıncal'dan çok farklı bakıyorum dünyaya ve olaylara. Ama her gün Hıncal Uluç ne yazmış diye merakla Hıncal Uluç'u okuyorum.
Biliyorum ki, Hıncal gibi düşünen milyonlarca insan var.
Ayrıca Hıncal da hepimiz gibi yaşlandığının ve eski ile yeni arasında, insanlığın başlangıcından beri süregelen tartışmaların, bizim kuşakta da sürmesi gerektiğinin farkında.
Bu duygular arasında, hapşırmasını beklemeden sevgili Hıncal'a "Çok yaşa" diyorum.
Ve Hıncal'ın eleştirilerine en az onun kadar açık ve yalın üslupla cevap veren diğer köşe yazarı arkadaşlarımı da kutluyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Erdoğan dil bilmeden yabancılarla nasıl yakın ilişki kuruyor?   / 11-07-2004
 Yolu onarmak için ille de kına gecesi mi yapmak gerekiyor?   / 10-07-2004
 "Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını beklemiyorum   / 09-07-2004
 Ahirette iman ve Bodrum'da mekân mı?   / 08-07-2004
 İnsanların değerini onlar ölmeden anlamak çok mu zor?   / 07-07-2004
 Gündoğan'da yaşanan "Dolar" krizi   / 06-07-2004
 Saddam'a bakıp "Bu herkese ders olsun" demek mümkündür   / 05-07-2004
 Saddam "Cesur"cu ise, Bush da "Sarar"cı değil mi?   / 04-07-2004
 İsim vermek kolay ama o ismi korumak çok zordur!   / 03-07-2004
 Paradan sıfır atmak kolay, beynimizdeki sıfırlar ne olacak?   / 02-07-2004
ERDAL ŞAFAK
Sarıgül olayı
Önümüzdeki günlerde medyanın ve siyaset...
AHMET HAKAN COŞKUN
Dünür
Ben onun "Yüksek İslam Enstitüsü mezunu, genç ve...
MEHMET BARLAS
İcazetli gazete yazarlığının dayanılmaz ağırlığı...
ÖMER LÜTFİ METE
Düşman içeride, dost dışarıda mı?
İsrail gazetesi...
REFİK DURBAŞ
Sevgi orada işte...
Hayvanları Koruma Yasa Tasarısı...
SAVAŞ AY
Dertleri zevk edindim!..
Ben size söz verdim.
EMRE AKÖZ
Sarıgül ve CHP delegesi
İstanbul Şişli'nin...
Del Bosque'yi seçtim
Del Bosque'yi seçtim
"Beşiktaş bana çok heyecan verici geliyor. Ayrıca Del Bosque'nin...
İstesinler geleyim
İstesinler geleyim
"AB vatandaşı statüsü kazanana dek Barcelona beni kiralamak istiyor.
Sezer: Nüfus artış hızı düşmeli
Sezer: Nüfus artış hızı düşmeli
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yaşam koşullarının iyileşmesinin...
Bakan tırmandı, aşağıdakiler korktu
Bakan tırmandı, aşağıdakiler korktu
Erzurum'un Aşkale İlçesi'ne bağlı Küçükgeçit Köyü yakınında bulunan...
Açlara giden yardım zengin sofrasında
Açlara giden yardım zengin sofrasında
Yüzbinlerce Afrikalı'nın ölüm sınırında açlıkla boğuştuğu kamplara...
34 yıllık GAP rüyası artık kâbusa döndü
34 yıllık GAP rüyası artık kâbusa döndü
1970'lerde temeli atılan Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise 8'inci...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.