kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
O benim de annem sayılır!..
'Okulumuza kitap istiyoruz'
Artık kimsenin canı yanmasın

O benim de annem sayılır!..

Fikri Nazif Ayyıldız'dan bahsetmiştim size geçenlerde. Işık Üniversitesi'nde bir fotoğraf sergisi açmıştı. "Kaybolmadan önce" gördüklerini, gözlemlediklerini, hissettiklerini fotoğraf fotoğraf sunmuştu bize. 30 yıllık bu Bab-ı Ali emeklisi bir meslektaş olmanın dışında lise yıllarımdan kalma bir de kardeştir benim için. Bu kardeşliğin temel taşlarından biri de Fikri Nazif Ayyıldız'ın annesi Sevim annedir. Uğur Dündar abimizin deyimiyle "bilen kadın"dır yani. Hepimizin böylesi yakınları sevdikleri vardır elbet. Ben de onları hatırlayın diye gelin bir Sevim anne anlatayım size.
"Sosyal İçerikli Memeler" adlı kitabını imzalayıp verdi bana Fikri. Üstüne de: "Bu kitapta bir yerlerde, belki de pek çok yerde sen varsın!" yazdı. Sevindim. Kitabın ilk sayfasında da matbaada dizilmiş harflerle bir kelime yazıyordu: "Anneme." Ona da sevindim. "Anneme." Fikri'nin annesine, benim ikinci anneme yani. Yani Sevim anneye... Herkesin ondan doğmadığı bir annesi daha yok mudur? Vardır sanki. Fikri onun oğlu, tamam. Fikri'yi o doğurmuş. Ama Sevim anne benim de annem. Benim ikinci annem. "Kız peşinde dolaşacağına, otur da dersine çalış!" diye bağırırdı birincisi. O ise cebimde buruşmuş on liralıklardan koyar: "Al şunu da kızı kırk yılda bir sinemaya götür!" derdi.
İlle ki solcu olmamız gereken okul günlerinde: "Bomba momba atmayın, ben size güzel molotof kokteyli tarifleri öğrenirim" derdi. Politzer hatmederken, bizle birlikte diyalektik çalışır, "Her Şey Değişir" bölümüne kadar gelip, kendimizi derya sanarken o bize Dimitrov'dan cımbızlanmış cümleler kurardı.
Hep şaşırırdık: "Hem nasıl komünist, hem nasıl namaz-niyazında?" O ise, "Allah hepinize helal sütü emmiş kızlarla evlenmeyi nasip etsin" derdi, gülerdik. "Sütçü su kattıysa heee" diye yüzsüzlük yapardık. Bu halimizle dalga geçmeyecek kadar dalgacıydı.
Zibilin Zekayi, Kamburun İbrahim, Deli Mehmet, Kelle Işık, Baba Kadri, Dar Hasan, Gerzek Semra, Kör Halit, Keçiboku Bülent, Tikkocu Veli, Sarhoş Salih, Mevlüt, Zeki, Tahsin ve Uzunkol Hakan amma da çok çocuklarıydık onun. Selahattin'i de o doğurmuştu, ama küçük diye itibar sıralamasında bizden sonraydı Selo.
En kralının bile, "Bilen kadınıydı." Gelinlerinin bir türlü büyü tutturamadığı, ezelden muskalı bir zamane ermişiydi sanki. Saraydan geldiği söylenirdi Yıldız Saray Apartmanı'na.
Gönlünü Draman'ın en bitirim ve en babayiğit adamı Nadi'ye ancak görücüyle evlendikten sonra, ama "tam" kaptırdığı söylenirdi.
Bunalım kusmanın hepimizin içine emri hak gibi çöreklendiği delikanlı günlerimizin tatlı dilli ilacı, yola sokucu lokmanıydı. Bütün zamanların en iyi "bili bili çorbasını", "sarma arap dolmasını" o yapardı zannımca. "Gecenin saat kaçı" yoktu o evdeyse. Çalarsın ve girersin. İster kıvrılır uyur, ister şımarır, ister ağlardın kucağına yatıp: "Bu da bırakıp gitti" diye. Bi kere bile "mutsuz olma hakkını" kullanmaz mıydı insan? Umutsuz bir tek sözcük bile dökülmez miydi ağzından insanın bir kez bile? Onca çamaşırın, bulaşığın; ev toplama, yemek yapma, çarşıya çıkma, insan ağırlama ve her biri orduyu bozmaya muktedir bizim gibi "hırt"larla uğraşma arasında nasıl da becerdi o işi. Kısa devre kontağına kurban gitmiş, ıskalamış bir sevdanın armağanı "Ekim torun" nasıl büyüdü ellerinde. Hayret bi şey! Büyüyüp bir de filiz gibi bir Deniz Harp Okulu öğrencisi oldu Ekim bebe. Adettendir. Her semtte, Draman'da bir nöbetçi annem var. Ve hah "o" evdeyken gecelerin saat kaçı yok. Çalarım ve girerim. Ya bir yere kıvrılır uyurum ya da şımarır yatarım kucağına... Ağlarım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Merkez Haber Ajansı üzerine...   / 08-07-2004
 NATO sendromunun kurbanı oldum   / 07-07-2004
 Adanalılar, orkestranıza sahip çıkın!..   / 07-07-2004
 Hülya'nın Zaman filminde tatsız zamanlar!..   / 06-07-2004
 Aziz Nesin'siz dokuz yıl...   / 05-07-2004
 İki rektör, iki üniversite ve anılar!   / 04-07-2004
 Özkök Paşa şakalaştı; "Bir zamanlar teğmendim!.."   / 03-07-2004
 O benim de annem sayılır!..   / 02-07-2004
 Dikkat siyah kadın ticareti!..   / 01-07-2004
 Muhlis Akarsu kiminle sevişirdi?..   / 30-06-2004
ERDAL ŞAFAK
Rakamların diliyle Türkiye
Bir gün arayla yeniden...
AHMET HAKAN COŞKUN
Hedef göstermek mi?
Herkes gibi ben de hayatım boyunca...
MEHMET BARLAS
"Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını...
ÖMER ÇELİK
Hep aynı hastalık
İnsanın gücü ele geçirdiği zaman ilk...
REFİK DURBAŞ
Misyonerliğin dünü, bugünü...
Bir zamanlar Tünel'in...
ÖMER LÜTFİ METE
'Askerimiz fakirdendir'
Küresel barbarlarca Saddam'dan...
SAVAŞ AY
Çocuğunuz ne iş tutsun istersiniz?..
"Verelim birinin...
HINCAL ULUÇ
İşte gazetecilik bu!..
"Herkes bilsin ki, bugünden...
Karışmak yok
Karışmak yok
Önce Haluk Ulusoy'u, ardından Levent Bıçakçı'yı desteklediği iddia...
Fenerin artı umudu
Fenerin artı umudu
Sarı-lacivertliler, en azından Şampiyonlar Ligi için 6+2 formülü...
Genelkurmay' dan Zana eleştirisi
Genelkurmay' dan Zana eleştirisi
Genelkurmay İkinci Başkanı Zana ve arkadaşlarını eleştirdi.
DEP kararı çarşambaya
DEP kararı çarşambaya
Eski DEP milletvekillerini tahliye eden Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi,...
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Worldwatch Enstitüsü'nün araştırmalarını içeren ve TEMA Vakfı...
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
İklim değişikliği, sigorta sektörüne 10 yıl sonra 150 milyar dolarlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.