kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

NATO: Açılımlar ve açmazlar

Dünya "güvenlik" ve "demokrasi" arasında doğru orantılı bir ilişki ürettiği her dönemde barışı korumayı başarmıştır. Güvenlik ve demokrasi arasında "çelişki" üretildiği dönemler ise kaosun egemen olduğu dönemlerdir.
Demokrasinin, özgürlüğün ve insan haklarının güvenlik açısından zaaf oluşturduğunun düşünüldüğü dönemler, insanlığın kazanımlarından geriye düşülmesine yol açan olaylara yataklık etmiştir.
En azından geçen yüzyılın son çeyreğinde demokratik rejimlerin güvenlik açısından en donanımlı rejimler olduğu kabul görmüştü. Bu nedenle demokrasi, sadece refah üretimi ve insan hakları boyutları açısından değil, güvenlik boyutu açısından da en elverişli rejim olarak öne çıkmaktaydı.
11 Eylül sonrasında ise demokrasiden geri adım atan, bunu da güvenlik gerekçesiyle temellendiren yaklaşımlar ileri sürülmeye başlandı.
İnsanlık tarihinde defalarca tanık olduğumuz gibi, insanlığın birikimlerinin tehlikeye düşmesi de böyle ortaya çıktı.
Güvenlik adına özgürlüklerden "taviz" verilebileceği şeklinde fikirler dillendirilmeye başlandı.

***

Birkaç gün sonra İstanbul'da yapılacak NATO Zirvesi pek çok açıdan önemli olmakla beraber, en çok da "güvenlik ve özgürlükler ilişkisi" bakımından önemli olacaktır.
Bir güvenlik örgütü olan NATO'nun işlevinde oluşacak değişiklikler, demokrasi ve özgürlük paradigmasını da doğrudan etkileyecektir.
En kaba şekilde söyleyecek olursak, NATO'nun "Avrupa'nın güvenliği için, Avrupa'nın dışına çıkacak olması" başlı başına ciddi etkiler yaratacaktır. Kuşkusuz NATO'nun "ABD'yi Avrupa'nın içinde, Almanya'yı yerinde ve Rusya'yı dışarıda tutmak" şeklinde tanımlanan geleneksel işlevi, Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle çoktan aşılmıştı.
Bu ara dönemde NATO geleneksel işlevini daha dinamik yollarla koruma yoluna gitti. Bir bakıma geleneksel işlevin dinamik aksesuarlarla donanmasıydı bu. Bugün ise bizzat işleve dönük ciddi paradigma değişiklikleri gündeme geliyor.

***

NATO'nun, Avrupa'yı korumak için Avrupa dışına çıkması, Ortadoğu bölgesine odaklanması ihtimalini güçlendirmektedir.
Bu ise çok ciddi risk analizlerini zorunlu kılıyor. Çünkü Ortadoğu'da demokrasi dinamiklerinin nasıl güçlendirileceğinin tartışıldığı bir dönemde, güvenlik gücünün bölgeye aşırı odaklanması bir dizi sorunu beraberinde getirecektir.
Büyük Ortadoğu ve Afrika girişimi söz konusu edilirken, bölgenin iç dinamiklerinden, her ülkenin özgünlüğünün dikkate alınması gerektiğinden ve sivil girişimlerin merkezi misyonundan bahsedildi çokça. Bunun dışındaki yaklaşımların sonuç almaktan öte, tam tersine etkiler yaratacağı dillendirildi. AB'nin bu konuda sağduyulu bir zihniyet duruşu içinde olması umut verici oldu.
Şimdi ise NATO gibi bir güvenlik örgütünün Ortadoğu bölgesine ciddi bir ağırlıkla yerleşmesinden bahsediliyor. İki durum arasında "kökten çelişki" vardır. Güvenlik örgütü vasıtasıyla demokrasi ve özgürlük dinamiklerinin geliştirilmesi diye bir şey işin doğasına aykırıdır.

***

Dünya özgürlük ve hukuk gibi değerlerin yaygınlaşması için daha çok etkinlik üretmelidir.
Fakat bu değerleri belli coğrafyalara ait sayarak, başka coğrafyaları güvenlik duvarlarıyla kuşatmak, "değerler arasında soğuk savaşı" tetiklemekten başka işe yaramaz.
Demokrasiyi güçlendirmek, güvenlik örgütlerinin işi değildir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Grinin yüzleri...   / 07-07-2004
 Sol siyasetin dünyalılık problemi   / 05-07-2004
 Değişimci istikrar   / 02-07-2004
 Bir güvenlik stratejisi olarak laik değerler   / 30-06-2004
 Güvenliğin maliyeti   / 28-06-2004
 İlk adım güvenlik felsefesi olmalıdır   / 25-06-2004
 NATO: Açılımlar ve açmazlar   / 23-06-2004
 AB ve İKÖ coğrafyası...   / 18-06-2004
 Gerçek demokrasi bilinci, terörü kökten reddetmeyi gerektirir...   / 16-06-2004
 Siyasi oryantalizmin ötesine geçmek...   / 14-06-2004
ERDAL ŞAFAK
Rakamların diliyle Türkiye
Bir gün arayla yeniden...
AHMET HAKAN COŞKUN
Hedef göstermek mi?
Herkes gibi ben de hayatım boyunca...
MEHMET BARLAS
"Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını...
ÖMER ÇELİK
Hep aynı hastalık
İnsanın gücü ele geçirdiği zaman ilk...
REFİK DURBAŞ
Misyonerliğin dünü, bugünü...
Bir zamanlar Tünel'in...
ÖMER LÜTFİ METE
'Askerimiz fakirdendir'
Küresel barbarlarca Saddam'dan...
SAVAŞ AY
Çocuğunuz ne iş tutsun istersiniz?..
"Verelim birinin...
HINCAL ULUÇ
İşte gazetecilik bu!..
"Herkes bilsin ki, bugünden...
Karışmak yok
Karışmak yok
Önce Haluk Ulusoy'u, ardından Levent Bıçakçı'yı desteklediği iddia...
Fenerin artı umudu
Fenerin artı umudu
Sarı-lacivertliler, en azından Şampiyonlar Ligi için 6+2 formülü...
Genelkurmay' dan Zana eleştirisi
Genelkurmay' dan Zana eleştirisi
Genelkurmay İkinci Başkanı Zana ve arkadaşlarını eleştirdi.
DEP kararı çarşambaya
DEP kararı çarşambaya
Eski DEP milletvekillerini tahliye eden Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi,...
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Tüketim çılgınlığı kıyameti çağırıyor
Worldwatch Enstitüsü'nün araştırmalarını içeren ve TEMA Vakfı...
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
'Yarından sonra' dünya nasıl bir yer olacak?
İklim değişikliği, sigorta sektörüne 10 yıl sonra 150 milyar dolarlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.