kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ünlü markaların James Bond'u
Ünlü markaların James Bond'u
Davalardan örnekler
2'den 4 yıla kadar hapis cezası var

Ünlü markaların James Bond'u

Taklit cenneti Türkiye, dünyaca ünlü markaların her yıl milyonlarca dolar zarar etmesine neden oluyor. Marka ajanlığı yapan eski polis K.K., ünlü markaların emrinde 'taklitçi zihniyetle' savaşıyor.

K.K., ünlü markaların taklitlerini tüm Türkiye'de araştıran, bulan, hukuksal sürecin başlamasına yardımcı olan bir dedektif. Kendisini 'marka simsarlarını ortaya çıkaran, kellesi koltukta bir dedektif' olarak tanımlıyor. 8 yıldır bu işi yapıyor. En ünlü markalar onun müşterisi. Türkiye'de taklit denilince akla gelen tek isim o. Ancak güvenliği için ne çalıştığı markaların adını veriyor, ne de kendisinin ismini. Türkiye, ünlü markaları taklit edenleri 1995 yılında Gümrük Birliği üyeliğinden sonra çıkarılan 556, 554 ve 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yargılamaya başladı. Taklit ürünlerin üretim ve satış yerleri tespit edildikten sonra savcılık ve mahkeme kararıyla polis tarafından toplanıyor. Taklit ürünler sadece kitap ve CD değil; mobilya, kumaş, halı, çakmak, tekstil ürünleri, kalem pil, saat pilleri ve kırtasiye malzemeleri de olabiliyor. Taklitçilerin peşindeki isim ise K.K. 12 yıl polis olarak görev yaptıktan sonra İsviçre'de taklit işleriyle ilgili davalara bakan bir avukatla tanışmış. Sonra da meslekten ayrılma kararı almış. Birkaç yıl bu avukatla çalışan K.K., Gümrük Birliği ile birlikte çıkan yasalar sonrasında kendi şirketini kurmuş. 8 yıldır dünyanın en ünlü markaları için çalışan K.K., 30 kişilik ekibiyle taklitçilerin peşinde koşuyor.

İÇLERİNE GİRİYORLAR
Bir markanın taklidinin Türkiye'de üretilip üretilmediği, o marka Türkiye'ye girmek istediğinde ortaya çıkıyor. K.K., marka Türkiye'de ofis açıp çalışmak istediğinde, o markadan kendilerine araştırma yapmak için talep geldiğini söylüyor. K. Bey, taklit ürünün ortaya çıkarılmasının düşünüldüğü kadar kolay olmadığını söylüyor. Eğer müşteri bir duyum almış ve taklit konusunda çalışan bir kişinin ya da taklit malların bulunduğu yerin adresini vermiş ise bu konuda çalışma yapmak hiç de zor olmuyor. K.K., o kişinin tüm bilgilerini bulduklarını, yaptığı taklit ürünlerden numune alarak bunları tespit ettirdiklerini belirtiyor. Bazen ise taklit konusunda araştırma yapmak 2 ya da 3 yıl alabiliyor. K.K., uzun süren bu araştırmada yaşanan süreci şöyle anlatıyor: "Markanın yetkilileri bizi arıyor. Türkiye'nin herhangi bir yerinde ürünlerinin taklidinin yapıldığı ihbarını aldığını söylüyor. Bunu araştırmak için önceki tecrübelerimizden faydalanıyoruz. Çünkü tekstilin, mobilyanın, tütünün, çikolatanın çikolatanın taklitlerinin hangi illerle ve ilçelerde yapıldığını biliyoruz artık. Dolayısıyla bu bölgelere yöneliyoruz. Taklit üreticileriyle alıcı ve satıcı gibi görüşürüz. Gerekirse o iş yerine bir elemanımızı tezgahtar, muhasebeci, kasiyer olarak yerleştiririz. Zor işler için birkaç kişiden kurulu farklı ekipler oluşturuyoruz. Biri taklit üreten kişi hakkında araştırma yaparken, bir başkası şirket ile ilgili yapıyor. Biz bu malların numunelerini aldığımızda polise haber veriyoruz ve baskın yapılarak bu mallar ele geçiriliyor." Çok uluslu şirketlerin gücünü markasından aldığını anlatan K.K, Türkiye'de İstanbul ve Gaziantep'te her türlü markanın taklidinin bulunabileceğini anlatıyor. Bu arada İstanbul ve Gaziantep'te bazı markaların taklitleri ürünün çeşidine göre değişik ilçelerde yapılıyor. Buna göre; ayakkabı İkitelli ve Halkalı'da, otomobil yağı Pendik, Kurtköy ve Tuzla'da, ilaç Tahtakale'de, mobilya Çağlayan, Halkalı ve İkitelli'de, tütün Güneşli ve Bağcılar'da, tekstil ise Yenibosna, İkitelli, Bağcılar, Ümraniye ve Pendik'te imal ediliyor. Çikolata ve şekerleme taklidi ise Gaziantep'te yapılıyor. Kırtasiye Çin'den kaçak gemilerle gelip, Tahtakale'de piyasaya sürülüyor. Aynı şekilde sigara da Çin'den gelip Mersin Limanı'ndan ülkeye dağıtılıyor. K.K., 8 yıldır taklit malları ortaya çıkarıyor ve binlerce anıya sahip. Başına gelmeyen kalmadığını anlatan K.K., kimi zaman kendisine silah çekildiğini, tetik çekilip de ateşlenmediğini, bıçakla tehdit edildiğini söylüyor. 24 saat çalıştıklarını anlatan K.K., çalışanlarının hepsinin özel sağlık sigortasının bulunduğunu belirtiyor. Taklit konusunda yılda bini aşkın dosyaya baktıklarını belirten dedektif, taklit konusunda inceleme fiyatlarının ise bin ile 50 bin dolar arasında değiştiğini kaydediyor.

BİR SORU CANINI KURTARDI
K.K., yaşadığı ilginç olaylardan birini şöyle anlatıyor: "Çanta ile ilgili taklit konusunda bir araştırma geldi. Araştırmamızı yaptıktan sonra hukuk bürosu polislerle birlikte operasyon yaptı. Bir yıl sonra aynı kişi hakkında yine taklit çanta yaptığına ilişkin yine araştırma talebinde bulunuldu. Ben bu kişilerin içine girdim. Benden şüphelendiklerini söylediler. Taklit malları yaptıkları depoya götürdüler beni. İtiraf etmemi, aksi takdirde öldüreceklerini söylediler. Bu arada benim karnım acıktı. Yemek söylediler. Yedim. Daha sonra 'Son isteğin nedir?' diye sordular. Ben de rakı istedim. Hep birlikte rakı içtik. Bu arada herkes gevşeyince bana güvenmeye başladılar. Evimin adresini sorup, beni gözetim altında tutmak istediklerini belirttiler. Ben de işim gereği İstanbul'u çok iyi bildiğim için, Fulya'da bir adres verdim. Halbuki bu gerçek adresim değildi. Beni, evim olarak gösterdiğim apartmana götürdüler. Kapıda beklediklerini gördüm. Kapıda en üst katın ziline bastım, apartmandan içeri girdim. Ama yukarıya çıkmadım. Bodrum katına indim. Amacım, onlar kapıdan ayrılınca gitmekti. Ama benim peşimden apartmana girdiler. Onlar da sanırım en üst katın ziline basmışlar. Yukarıdan bir kadın 'Sevgilim sen mi geldin?' diye seslenince adamlar gülümseyip apartmandan ayrıldılar. Kurtulmuştum, zaten ertesi gün de o depo ve işyeri basıldı."

İNCİ DÖNDAŞ MERKEZ

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Resmen açıldı
 Her şey onun kontrolündeydi
 Olimpiyatlara işportacı kovalayarak hazırlandı
 Ünlü enflasyonunun ipliği internete çıktı
 Dünya ayak ko(r)kusunu bu krem sayesinde yendi
 Geçmişi unutmaya kararlı
 Hülya kızım çay içmeye de gel
 Yeni Çıkanlar
 Ustalar 'Terminal'de buluştu
 Aşkı nasıl yaşarsınız?
 Lapis taşlı takı seti
 Ajanda
GÜLSE BİRSEL
Başbakan'ın davetindeydim inanır mısınız?
Geçtiğimiz...
AYŞE TÜTER
Etli dolma
Bir kapta hindi eti, rendelenmiş soğan,...
ESRA CEYHAN
Günlerden bana kalanlar...
Sevgili Yüksel Aytuğ'un 'Esra...
REFİK DURBAŞ
Sonsuzluk, şiirde yaşar
İlya Ehrenburg, dünyanın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.