Sadece arsa tahsisinden 200 trilyon kazanan Turizm Bakanı Erkan Mumcu projesizlikten ağlıyor. Mumcu, "Darphane Projesi dışında elle tutulur tek proje yok" diyor.
Turizm Bakanlığı'nın arazi tahsisi ihalesindeki başarısı konuşulmaya değer. 1980'lerde bedava dağıtıldığında bile yüzüne bakılmayan arsalar bugün yatırımcılar tarafından kapışılıyor. 19 parsel arsanın satıldığı ihalede sadece 11 parselden bakanlığın kasasına giren para yaklaşık 200 trilyon. Müze ve ören yerlerinden elde edilen gelir, Milli Piyango, Emlak Vergisi, RTÜK gelirleri de dahil edildiğinde bakanlığın kasasında çok ciddi paralar birikmiş. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'ya "Elinizde bu paraları harcayacak onlarca proje vardır" deyince, yarasına tuz ekmiş olduğumuzu anlıyoruz. "Tarih Vakfı'nın Darphane Projesi dışında bakanlığın, uygulanabilir dediği tek bir proje yok" diye dert yanan Bakan Mumcu ile yeni projelerini konuştuk.
* Yatırımcı, arsa tahsisinde ilk defa kesenin ağzını bu kadar açtı... Bu ölçekte talep olmasaydı bu başarı yakalanamazdı. Sadece 11 parselden yaklakı 200 trilyon kazandık. 1985'te bugün tahsis ettiğimiz büyüklükteki arazileri bedavaya almıyorlardı. Rahmetli Özal'ın büyük kamu müteahhitlerine, şunu da yaparsan bu ihaleni onaylarım' baskısı ile bu oteller yapılabildi. Benim Turizm Bakanı olduğum gün turist sayısı 7 milyondu. Bugün 17 milyonla yılı kapatacağız. 5 yılda yüzde 120-130 artış. Böyle bir büyüme dünyanının hiçbir yerinde yok. Bu rakamları buraya getiren şey de işte bu büyüme.
YENİDEN YAPILANMA * İyi paralar kazandınız. Nereye harcamayı planlıyorsunuz? Ceplerim para dolu. Ama müzecilik, kültür ve turizm alanında tek bir hazır proje yok. Tarih Vakfı'nın 'Darphane Projesi' dışında bakanlığın, uygulanabilir dediği bir tane proje yok. Şimdi kanunlarımız hazırlanıyor. Bu kanunlarla birlikte proje ihalelerine çıkıyoruz. Neden? Benim gibi bir Allah'ın kulu daha gelir de bir şeyler yapmak isterse, uygulanabilir projeler olsun çekmecesinde.
* Bakanlığın gelir kaynakları neler? Döner Sermaye İşletmeleri (Dösim) gelirleri var. Ama burası tam bir bataktı. Hiç keşfi olmayan, 'iş nedir ve kaç paraya yapılacaktır' konusunda tutulmuş bir raporu olmayan yüzlerce ihale yapılmış. Geliri, Dösim gelirlerinden karşılanmak üzere. Dösim'in gelirleri müze ve ören yeri gelirleri. Buralardan para gelecek. Nereye... Bakanların keyfiyle kültür merkezi adı altında saçma sapan yerler için yapılan ihalelere. Hepsini tasfiye ettik. Ödemedik paralarını. Kendilerine de söyledim. 'Bunlar yüksek fiyatlar. Alacaklarınızın yüzde 10'undan feragat etmezseniz gidin mahkemeyle isteyin. Dösim'in size ödeyecek parası yok' dedim. Çünkü Dösim'in 10 yıllık gelirleriyle ancak bu borçları ödeyebilirim.
* Ne tip ihaleler bunlar... Projesiz ve keşifsiz 500 milyar ön ödemeyle verilen sözüm ona kültür merkezi ya da restorasyon ihaleleri. Ama adı restorasyon olan şeyler tam bir tahribat numunesi. Maliye'den özel ödenek sağladık. 60 trilyon borç tasfiye ettik. Sonra, gazetenin biri, 'utandıran pazarlık' diye yazdı. Haklı olduğuna inanmadığım bir alışverişte kamunun menfaatlerini gözettiğim için mi utanmam gerekiyor?
* Bundan sonra ne yapacaksınız? Prensip kararı aldık. Müze ve ören yeri gelirleri kendi alanı dışında hiçbir yere harcanmayacak. Bu yıl 70 milyon dolar gelir bekliyoruz buradan. Koruma için olmayan bir parayı sağladık. Emlak Vergisi gelirlerinin yüzde 10'u, Milli Piyango gelirlerinin yüzde 1'i, RTÜK harcanmayan paylarının bu alana aktarılması. 100 trilyon sadece İstanbul için Başbakan'ın verdiği ayrı bir ödenek. 200 trilyon tahsislerden kazanılan para.