kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yuksel Aytug @ SABAH
 
Yüzdük ve kuyruğuna geldik...
Yılın babası: Selçuk Demirelli
Seray'ın çifte şanssızlığı!
Cem'in isyanı
GAF oloji
Alt Yazı

Yüzdük ve kuyruğuna geldik...

AKADEMİ Türkiye yarışmasında bana jüri üyeliği teklif edildiği tarihin üzerinden yaklaşık 5 ay geçti. Şimdi yarışmanın final haftasındayız. Geriye dönüp baktığımda artıların ve keyif aldığım dakikaların, eksilerden ve kaygı duyduğum anlardan çok daha fazla olduğunu görüyor ve mutlu oluyorum. Yarışma, "Türkiye'nin gerçek yıldızını bulmak" için yola çıkmıştı. Diğer müzik yarışmalarının sonuçlarını gördüğümde Akademi'nin bu sloganı ne denli hak ettiğini daha iyi anlıyorum. Sakın, Selçuk ve Emrah Keskin'i küçümsediğimi, halkın beğeni ve tercihlerini hafife aldığımı sanmayın. Her ikisi de başarılı ve değerli şarkıcılar. Ama söz konusu iki yarışmanın jürilerinin sonuçlar üzerindeki "tereddütleri" ve zaman zaman dile getirdikleri "sitemleri", her şeyin tam olarak yerli yerine oturmadığı duygusunu yaratıyor. Selçuk'un insanlığına "kefil" olduğumu daha önce bu sütunlarda yazdım. Ama bu tarzıyla Türkiye'nin pop idolü olup olamayacağı, herkes tarafından kabul görüp görmeyeceği daha uzun süre tartışılacağa benziyor. Keza Emrah Keskin de mert, dürüst, "delikanlı" bir Anadolu çocuğu. Onun da kişiliğine diyecek yok. Ama yine "tarz" olarak milyonları peşinden sürükleyecek "pop idolü" olabilir mi, bilinmez... Gelelim Akademi'nin finalistlerine... Barış, Tolga ve Pınar... Barış'tan söz etmeye bilmem gerek var mı? Sahneye çıktığında Merkez Stüdyoları'nda yaşanan ışık patlaması, ekranlardan dalga dalga Türkiye'ye yayılıyor. Tolga tam bir müzik adamı. Üstelik ölçülü tavırlarının arkasına gizlediği o yaramaz çocuğu gün ışığına çıkardığında, dünyanın en sevimli genci oluveriyor. Pınar'ın sahne şovu ve yüzlerce ses arasından hemen fark edilen "stili", Avrupai görünümüyle birleşip, onu birkaç adım öne çıkartıyor. (Her ne kadar giyim kuşam konusunda zaman zaman inisiyatif kullanmayı beceremese de) Bunlara daha önce elenen Özgür, Timuçin ve Cenk'i de ekleyin. Hepsi tek tek Türkiye'nin pop idolü olmayı sonuna kadar hak ediyorlar. Kimseye haksızlık etmek niyetinde değilim. Amacım; içinde bulunduğum yarışmayı övüp, diğerlerini eleştirmek de değil. Ama galiba "Türkiye'nin gerçek yıldızı" önümüzdeki hafta atv'nin Merkez Stüdyoları'nda seçilecek...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Maç yayını ihalesini almak yetmez   / 25-06-2004
 Maç yayını ihalesini almak!   / 25-06-2004
 Aile dizisi nasıl Dallas oldu?   / 24-06-2004
 Aile dizisi nasıl Dallas oldu?.   / 24-06-2004
 Şaka maka ama nereye kadar?   / 23-06-2004
 Dünyayı küçülten büyük adam   / 22-06-2004
 Dünyaya açılan pencerem...   / 22-06-2004
 Yüzdük ve kuyruğuna geldik...   / 21-06-2004
 Her babanın eli öpülür mü?   / 20-06-2004
 Mucizelere ne kadar da açız   / 19-06-2004
YÜKSEL AYTUĞ
Sevilen diziler, Sınav'dan geçiyor
Önümüzdeki sezon...
ATİLLA DORSAY
Çağdaşlar CNBC-e 20.00
Resmin başkentinde(The...
Mahcup bir ilişki
Mahcup bir ilişki
Eskiden rock ve caz dinleyen, aynı zamanda Orhan Gencebay'ın...
Dikkat! Moda bulaşıcıymış!
Dikkat! Moda bulaşıcıymış!
Yönetmen, sunucu ve yapımcı Nur Onur, 'Moda Bulaşıcıdır!' adlı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.