|
|
|
|
|
|
TRT topa girdi
TRT Genel Müdürü yarım milyar dolarlık maç yayını ihalesi için, ilk SABAH'a konuştu: 'Biz de katılacağız'
Futbol sektörünün en büyük cirolu etkinliği olan Süper Lig maçlarının yayın hakkı için ilk net tavır TRT'den geldi. Genel Müdür Şenol Demiröz "Yayın hakkı ihalesinde mutlaka biz de olacağız" dedi. Gelirimiz Az Ama İhaleye Gireceğiz Demiröz , "TRT gelirleri iki yıldır enerjiden ayrılan payların kesilmesi nedeniyle büyük oranda azaldı. Ama Süper Lig bizim için önemli, bir ortakla birlikte ihaleyi almak istiyoruz" diye konuştu.
ŞİFRELİ YAYINI TRT DEĞİL, ORTAK YAPACAK GENEL Müdür ticari sır olduğu için ortağının kim olduğunu açıklamadı ama, şifreli yayının TRT değil, ihaleye girilecek ortak tarafından yapılacağını söyledi.
*** 'Kürtçe kozu artık bizde'
Ülkücü bir gelenekten gelen TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün, pazartesi başlayacak Kürtçe yayınla ilgili yorumu "Türkiye'de devrim yapılıyor" şeklinde Demiröz, bu yeni durumdan hiç rahatsız olmadığını üzerine basa basa söylüyor: Belirli güçlerin bize karşı kullandığı Kürtçe yayını şimdi biz koz olarak kullanabiliriz.
Yalnız Kürtler'in değil, en az onlar kadar AB çevrelerinin de merakla beklediği Kürtçe yayın, sonunda hayata geçiriliyor. TRT yönetimi yarından itibaren haftada 5 gün TRT 3 kanalından ve Radyo-1'den "Farklı Dil ve Lehçelerde Yayın"a başlayacak. Haber, müzik ve belgesel programlarından oluşacak yayınlar 5 ayrı dil ve lehçede; Kırmançi, Çerkezce, Arapça, Lazca ve Zazaca olarak yayınlanacak. TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, 'farklı dilde yayın'ın ayrıntılarına; iki-üç hafta sonra başlaması planlanan projenin hükümetin ısrarıyla öne çekilip çekilmediğine; RTÜK'ün TRT'yi denetleyip denetlemeyeceği tartışmalarına açıklık getirdi.
* Uygulama yarın başlıyor; son dakikada sorun çıkma ihtimali var mı? Hayır kesinlikle yok.
* Hükümet AB'den gelen uyarılar üzerine yayının öne çekilmesi için ısrar etti mi? Bu konu daha önce de gündeme getirildiği için TRT belli hazırlıklarını yapmıştı zaten. Yalnız bu hükümetin değil bundan önceki hükümetlerin de bu tür istekleri vardı. Türk devleti rotasını AB'ye çevirmiştir. Bu artık hükümetlerin de meselesi değildir, devletin bütün organlarının müşterek aldığı bir karardır. Böyle bir kararda herhangi bir kurum yol kesici olamaz. TRT niye bunu öne aldı? Çünkü AB, Değerlendirme Raporu'nu 12 Haziran'dan itibaren yazacağını ifade ettiği için biz devletimizin önünü açmak, Türk milletinin geleceğinin önünü kesmemek için bu kararı aldık. Bize bu yönde bir uyarı gelmedi. Gelemez de... TRT özerk bir yapıdır.
* Türkiye'de sayısız lehçe var ama şu anda Kırmançi, Çerkezce, Arapça, Lazca ve Zazaca olmak üzere 5 dil ve lehçede yayın yapılacak. Bu 'beş'i hangi kriterlere göre belirlediniz? Hepsini yapma mecburiyetimiz yok; bizi buna zorlayan hukuki bir durum da yok. Bizim inisiyatifimize bırakılmıştır. Bu o lehçe ve dille ilgili altyapınıza, hazırlıklarınıza, personelinize bağlı olan bir şeydir. Türkiye'nin bir tarafında Balkan göçmenleri, bir tarafında Kafkas göçmenleri, bir tarafında Anadolu'nun yerli sakinleri var. Bu dengeler ışığında ve imkanlarımızı gözönüne alarak seçim yaptık.
TÜRKİYE'DE DEVRİM YAPILIYOR * Sınırları olacak mı bu yayın politikasının? Çünkü çok sayıda dil ve lehçe var Türkiye'de? Başkalarından talep geldiğinde cevabınız ne olacak? Taleplere bakarsak o zaman tüm Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun ekranlarını onlara ayırmak lazım! Böyle bir şey sözkonusu değil. Bu bizim yayıncılık tercihimizdir, biz değerlendiririz. Karara da herkes uymak mecburiyetindedir.
* Yayın denetimini nasıl sağlayacaksınız? Kendi elemanlarımızla... 70'e yakın personeli olan bir denetleme kurulumuz var. Kendi personelimiz içinde bu dil ve lehçeleri bilen insanlar var.
* Yayında görev alacak ya da sorumluluğu bulunacak kişiler kimler olacak? Hepsi kendi personelimiz. Bir kısmı kurumun farklı kesimlerinde, bir kısmı yurtdışında çalışıyordu.
* Kürtçe yayınla birlikte bir dönem kapanacak mı? Türkiye çok farklı bir noktada zaten. Yapılan anayasal değişiklikleri takip ediyor musunuz? Türkiye'de aslında devrimler yapılıyor. Türkiye bir değişim ve dönüşüm noktasında.
* Bunu AB'ye borçlu olduğumuzu düşünmüyor musunuz? Şuna borçluyuz ya da buna borçluyuz! Şu anki gerçeği söylüyorum ben. Türkiye bunu yapma gücünü ve iradesini gösterdi. Ona paralel olarak TRT de devletin yeniden yapılandırılmasına uygun bir yapı içine girecektir doğal olarak. Böylece bazı korkuların da yersiz olacağını hep birlikte göreceğiz.
* Ülkücü geçmişe sahip biri olarak bu yayının sizin döneminizde hayata geçmesi sizi rahatsız ediyor mu? Hayır beni rahatsız etmedi. Ben TRT genel müdürüyüm. Genel müdürün yüklenmesi gereken görevler var. Şahsi kanaatlerim ayrı bir şey. Şahsi kanaatlerimle devlet yönetimini birbirine karıştırmam; işimin gereğini yaparım.
* Peki şahsi kanaatinizi sorsam... Hiç sormayın.
* Bu yayın konusunda TRT çok gönüllü davranmadı, uzun süre ayak dirediniz. Dayatmalar sonrası mı kabul etmek zorunda kaldınız? Benimle alakalı bir mesele değil; önceki yönetimlerle ilgilidir. Yani benim dönemimde, benim genel müdürlüğümde yönetim kuruluma ben resmen bu meseleyi getirdim, tartıştık, oybirliğiyle karar verdik. Bir kere götürdük, bunu tartışmış da değiliz.
YASAK KALKTI DA NE OLDU? * Bir röportajda, "Zaten Türkiye'de Kürtçe yayın başka şekillerde yapılıyor. Madem öyle bunu neden biz kullanmayalım? Bu yayını Türk kültürünü, devlet politikalarını ve tezlerini anlatmak için kullanabiliriz" demişsiniz. Bu yayınları siyasal güç olarak kullanmayı tasarlamışsınız. Amaç burada Kürt kültürünü ve dilini öğretmek değil mi, biz mi yanlış anladık? Söylediğim çok farklı. Yani belirli güçler Türkiye'de Kürtçe yayın yapılması konusunda ağırlıklı olarak duruyorsa, yani bunu size bir silah olarak çevirmişlerse; siz de bu silahı alır onlara karşı kullanırsınız. Ama bunun belirli yolları var. Ayrıca şu anda konumuz Kürtçe yayın meselesi değil, yerel dil ve lehçelerde yayını konuşuyoruz. Batı kamuoyu bunu Kürtçe meselesi gibi takdim ediyor ama bu söz konusu değil.
* Ama Kürtçe yıllarca konuşulamadı, yasaktı, bir tehdit olarak görüldü. Böyle özel bir tarafı var! Kalktı o... Daha önce Kürtçe kurslar yapılmasına karar verildi, Kürtçe müzik yapılmasının önündeki engeller kaldırıldı. Rahmetli Özal'ın zamanında başladı bunlar. E yapıldı da ne oldu?
* Nasıl yani? Ne kadar ilgi oldu? Kurslara kaç kişi gidiyor?
* Tam anlatmadınız, bu yayınla Türk devletinin politikalarını ve tezlerini mi anlatmayı tasarlıyordunuz? O stratejik bir meseledir. Uluslararası alanda Türkiye'nin üzerine tevdi edilmiş bir Kürtçe yayın var. O zaman siz bu Kürtçe yayını farklı şekilde yaparsınız, ulaslararası planda bunu kullanırsınız. Bunu kullandığınız vakit de çok büyük bir güce sahip olursunuz. Ben bunu söylemek istedim.
* Nasıl bir güç? Bütün komşu coğrafyamızda Kürtçe konuşan geniş bir kesim var. Dış dünyadan yapılan Kürtçe yayın Türkiye'ye nasıl farklı mesajlar veriyorsa siz de kendi doğrultunuzda farklı mesajlar verirsiniz.
* RTÜK bu konuda TRT'yi denetleyecek mi? Hayır, TRT'nin yayınlarını kimse denetleyemez. Denetleyecekleri farklı noktalar vardır ama biz nasıl bir yayın yapacağımız konusunda başka bir kurum ya da kuruluşun denetimi altına girmeyiz. TRT'nin durumu Anayasa'da ve yasalarda çok net olarak belirtilmiştir, burası özerk bir kurumdur.
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|