kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Gülbaran ile gül kıran

Salı günkü yazımda merhum pederi ile ilgili bazı cümlelerimin Sayın Emine Erdoğan'ı çok incittiğini öğrendim ve üzüldüm.
Bir evlat, hele de bir kız evlat için baba hatırasının ne kadar aziz olduğunu bilen ve ölülerin arkasından hayırla konuşmak gerektiğine inanan birinin, rencide etmek gayesiyle hem de vefatının erkesi günü yazı yazması mantık dışı..
Ne var ki Erdoğan ailesi, tarafımdan kasten incitildiklerine en azından bir an hükmetmiş bulunmakta, bu arada belki de fena halde öfke duymaktadırlar.
Çok açık belirtmek durumundayım ki, iktidar zirvelerinden gelebilecek öfke ve gazaba muhatap olmanın hiçbir bedelini umursadığım yok.. Amma ki, bir insanı gerçekten incitmiş olmaktan ödüm kopar.
Bu yüzden Erdoğan ailesine 'tavzih' borcu ödeme zorunluluğu beni, kendi yazımı Türkçe'den Türkçe'ye tercüme gibi bir garabetle karşı karşıya getiriyor. Yine de bunu yaparken, sütunu tamamen kişiselleştirmemek için, 'birden fazla şey' söylemeye ve doğrudan hitap ettiğim kişilerden başkalarına da ilginç gelebilecek kırıntılar sunmaya çalışacağım. Esasen böyle yazmayı seviyor; tek ana fikir etrafında yoğunlaşmayan, farklı göndermeleri ve çağrışımları olan, şiirsel karanlıklar veya hatta aykırılıklar içerebilen, mümkün mertebe çok boyutlu metinler üretmeyi deniyorum.
'Cenaze ve racon' başlıklı yazı da böyle bir deneydi.
İçinde birbiriyle ilintisini kurabildiğimi düşündüğüm farklı bahisçikler vardı.. Biri, görkemli cenazelerin içtenlik sorunuyla uğraşmaktı ki pişman değilim. Çünkü bu tür cenazelere katılanların tamamını içtenlikten yoksun saymak gibi bir genelleme yapılmamıştır. İkincisi de, çağımızda dünyanın 'birinci harikası' saydığım 'sözünün eri' olmayı yüceltmeye çalışmaktı ki ondan da pişmanlık duymam mümkün değildir.
Ancak, yazı çıktığı gün telefonla arayan genç meslektaşlarımızın sorularından hissettim ki siyasi magazin şamatası üretmeye heveslenenler can sıkabilecek. Bazılarının 'Sarhoşken namaza yaklaşmayın' ayetinden sadece son iki kelimeyi benimseyenler gibi davranabileceğini sezdim, hiçbir şey konuşmadım. Kendini derin devlet sanan derin çetelerden hangisine uşaklık ettiği belirsiz birileri ise bana bir şey sormadan nifak makastarlığı yaptılar. Acil servisteki yaralı kadının fotoğrafını çekerken eteğini yukarı kaydırıp iç çamaşırını da görüntülemeyi marifet zanneden hasta ruhun hortlakları söz konusu yazıdan 'alemci kayınpeder' çamuru üretebildiler.
En çok önem verdiğim 'sözünün eri olma' özelliği elbette bu ruhtaki gazeteci için anlam taşımaz. Ona göre cenaze yerindeki gösterişi tartışmak da nifak gazeteciliğine elverişli malzeme değil.
Bu tip, yaralı kadının ancak baldırı görülüyorsa haber olacağına inanan gazeteci döküntüsünün softalık semtindeki uyarlamasıdır.
Gönül yıkmaktan zevk alınan bir diyarda gül, 'baran' olup göklerden boşalsa bahtsızın bağına ve başına bir tek yaprak bile düşmez..
Bu nasipsizlere fırsat vererek Erdoğan ve Gülbaran ailelerinin incinmelerinde sorumluluk sahibi olmaktan üzgünüm..
Kırk yıl önceki 'delikanlı'nın mafya lideri olmadığını, o günlerde temiz bir kahvehane işleten birinin dahi mert kişiliği ile 'kabadayı' namı alabileceğini kestirmekten acizlerin saltanatında sen misin 'sözünün eri' olmayı yücelten!
Kaldı ki, Erdoğan'lardan gelen bilgi, merhum Gülbaran'ın gençliğinde bile deli-dolu ya- şanmış bir dönem olmadığı yönündedir. Bu bilgi de, Hucurat Suresi'nin 6. ayetini bir kere daha beynime indiriyor:
-Ey inananlar; bir fasık (büyük günahları işleyebilen kişi) size bir haber getirdiğinde, iyice inceleyin, yoksa, cehaletle bir topluma sataşırsınız da yaptıklarınıza pişman olarak sabahlarsınız!
Dilerim bu olay, 'fasıktan alınmış haber' konusunda bana son ders olur.
İdama götürülen Temel de son sözünün ne olduğu sorulunca demiş ya:
-Bu bağa eyi bi ders oldi..
Tabii bizim konumuzda idam sadece temsil.. Ama ağır bir temsil. Zira meşrebimce 'insan hakkı' ile borçlu yaşamak da bir tür idam sehpasında oturmaktır. Üstelik özgür yorumculuktan vazgeçmeyeceğim için Erdoğan'lara daha ne kadar 'insan hakk'ı borçlanacağım da meçhul..
Varoluş bedava değil..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yaver çıkmazı   / 01-06-2004
 Azerbaycansız laşmak   / 31-05-2004
 Gülbaran ile gül kıran   / 28-05-2004
 Haber, çıkarın metresi   / 27-05-2004
 Cenaze ve racon   / 25-05-2004
 Devlette devamsızlık esastır!   / 24-05-2004
 Mazlumun zalimliği   / 21-05-2004
 Öteki varsa aydınlanma yok   / 20-05-2004
 19 Mayıs'ın gölgesinde   / 18-05-2004
 Dinlerarası diyalog ve pop filozof tuzağı   / 17-05-2004
ERDAL ŞAFAK
OPEC, El Kaide ve BOP
Bugün dünya nefesini tutup...
AHMET HAKAN COŞKUN
Amerikancı İslam
Yer: Bağdat'ta Saddam'ın saraylarından...
MEHMET BARLAS
Sivil toplum için, "Atatürk Heykelleri Standartları"...
ALİ KIRCA
Nahif soru!..
Rus bilim adamları fay kırıklarının yol...
REFİK DURBAŞ
Eken'in madalyaları geri alınmayacak
SABAH...
ÖMER LÜTFİ METE
Çürümüşlüğün AK'tarılması
Türkiye'de değişen...
SAVAŞ AY
Surlar sırlarını paylaşıyor
DİYARBAKIR- Bir süredir...
HINCAL ULUÇ
3.58.28!. Bu ikinci madalya demek!..
Şarık Ağabeyin...
Devamı cumartesi:1-0
Devamı cumartesi:1-0
İlk yarıda çok üstün olan ay-yıldız, 22'de Hakan'la galibiyete...
Nihayet 2 yıldız
Nihayet 2 yıldız
Sarı-kırmızılılar, dünya futbolunun iki yıldızı ile her konuda...
Yılmaz ve Taner Yüce Divan yolcusu
Yılmaz ve Taner Yüce Divan yolcusu
TBMM Türkbank Soruşturma Komisyonu, 3 aydır süren çalışmasını dün...
Bumin, oybirliğiyle yeniden başkan
Bumin, oybirliğiyle yeniden başkan
Anayasa Mahkemesi, tarihinin en çekişmesiz başkanlık...
Üniversiteliler AB'ye Türkiye'yi anlatacak
Üniversiteliler AB'ye Türkiye'yi anlatacak
AB'den Aralık 2004'te müzakere tarihi almak için çok yönlü çalışmalar...
Kadının sırtından sopa eksik olmuyor
Kadının sırtından sopa eksik olmuyor
Uluslararası Af Örgütü'nün kadınlara yönelik şiddetle ilgili...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.