kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Azar azar azmak, azıtmak, azarlamak

Kimi zaman, "nasıl söylediğiniz", "ne söylediğiniz"in önüne geçiverir. "Neyi nasıl söylediğiniz" haline geliverir.
Türkiye'de, Allah'a şükür, herkes pek bi demokrat olduğu için, kurumlar ve makamlar, her ağızlarını açışta, demokratlığı ve demokrasiyi ne kadar da sular seller gibi yutmuş olduklarını üsluplarıyla beyan ederler.
Tartışma, polemik ve öfkenin de ötesinde, azar azar azan ve giderek azıtan "azarlama kültürü"dür yurdumu bir baştan bir başa saran.
Her "baş"a yapışan ve yakışan.

***

Tayyip Erdoğan'ın karşısına, parti kongresinde, niçin bir tek kişinin azıcık farklı bir görüş savunmak için çıkmadığını, onu bırakın, kendi içinden geldiği gibi onaylayan bir konuşma dahi yapamadığını düşünürseniz...
Tezkere oylamalarındaki farklı oylar dışında, AKP Grubu'nda neden sıkı bir tartışma yapılamadığını...
Biraz farklı düşünen birkaç milletvekilinin neden dışlandığını düşünürseniz...
Çok sayıda sesin çıkmasına meyilli bir CHP Grubu'nda bile, Baykal konuştuğunda neden başkasının konuşturulmadığını, başkaları konuşurken neden Baykal'ın orada bulunmadığını düşünürseniz...
Şimdi diklenen birçok rektörün, bir zamanlar Kenan Evren, üstelik "Paşa" sıfatıyla kürsülerde, aydınları, profesörleri, üniversiteyi azarlayıp dururken ve onlara YÖK gibi bir "emir-komuta" düzeni dayarken neden gık çıkaramadıklarını düşünürseniz...
Bu emir-komutadan hiç sıkılmayan koca koca birçok profesörün, dekan olup rektör olup YÖK olup bizzat kendi üniversitelerinde nasıl bir emir-komuta-azarlama-tahakküm sistemi kurduklarını düşünürseniz...
Kimi yüksek rütbeli subayın, topluma ve toplumun çeşitli temsilcileri ile bireylerine nasıl emir erleri gibi hitap edip azarladıklarını düşünürseniz...
Tabii emir erlerinin yahut erlerin veya altların neden durmadan azarlanması gerektiğini düşünürseniz...
Yani, uzatmayayım, çalıştığınız, yönettiğiniz yahut yönetildiğiniz yerlerde nelere muhatap kaldığınızı veya başkalarını nasıl azarladığınızı bir düşünürseniz...
Herhangi bir kamu mekanında, ki adı "devlet dairesi"dir, o dairenin içinde bir mahpus gibi nasıl azarlanabildiğinizi düşünürseniz...
Serveti, kıyafeti, mülkiyeti, asaleti, apoleti hasebiyle yolda, sokakta, alışverişte, yemekte filan esip gürleyenleri ve kendi gibi olmayanları, kendinden aşağı gördüklerini aşağılayıp azarlayanları düşünürseniz...
Eh zahmet olmazsa, lütfedip biraz büyüklerinizi, biraz kendinizi düşünürseniz...
Azan, azıtan azarlama kültürünün nasıl içimize ve dışımıza yer ettiğini, böyle bir kabalık, buyrukçuluk, hor görme yahut ezme kültürünün bu denli yer ettiği bir ortamda ve o üsluplarla "demokrasi"nin sürekli "buyruk ve azarlama" olarak idrakini de makul bulursunuz.
Tabii bu işin ağaları, abileri, babaları, vardır; büyükleri mevcuttur hep.
Kimi kavganın taraflarının hepsi öyledir! Bazen milleti arkasına aldığı için... Bazen tarihi arkasına aldığı için... Bazen diplomasını, makamını arkasına aldığı için...
Bazen imanını, bazen silahını arkasına, eline aldığı için; bazen bunların sahiplerini arkasına aldığı için.
"Büyüklük" büyük şeydir.
Büyük oldunuz mu, yüksek oldunuz mu, herkes ne kadar küçük görünür.
Küçük ve böcek ve alçak.
Ayakların altına layık! Azgın azarlara müstahak. Eminim, siz öyle değilsinizdir. Ötekiler öyledir!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bağımsız ama bitkin!   / 17-05-2004
 C-4'teki parmak izlerinin meçhul tarihi   / 16-05-2004
 Ülkenin bütün imajcıları birleşiniz!   / 14-05-2004
 Azar azar azmak, azıtmak, azarlamak   / 13-05-2004
 Tahakkümle kendi içinde hesaplaşmadan...   / 12-05-2004
 Aşağılamanın merkezi gözünüzden kaçmasın   / 11-05-2004
 Sınav soruları!   / 10-05-2004
 Bazen bunları demek geçiyor içimden!   / 09-05-2004
 Tıpta bir 'mucize'nin raporlu öyküsü!   / 07-05-2004
 Sonra demokrat, önce muhafazakar!   / 06-05-2004
MEHMET TEZKAN
Rektörler de ipleri germemeli
Yasa Meclis'ten geçti..
EMRE AKÖZ
'Ayrıcalığıma dokunma'
Esas konuya geçmeden önce bir...
UMUR TALU
15 milyar dolarlık meraksızlık
Birkaç yüz milyon...
MUHARREM SARIKAYA
"Eski komutanlar göreve..."
Dış politikada üç aydır...
ABD'nin konuştuğu gazeteci
Irak'taki işkenceleri, Vietnam Savaşı'nda ABD askerlerinin silahsız...
Savunma harcaması kısıtlanıyor
Türk ve Yunan Savunma Bakanları, iki ülke arasında karşılıklı savunma...
Para lafı etmem
Para lafı etmem
Para sorunumuz yok. Ama 'Şu kadar param var' diye çıkmayı etik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.