TÜRKİYE'YE vaat edilen 8.5 milyar dolarlık 'koşullu' Amerikan kredisiyle ilgili pazarlıklar sonuç verdi. SABAH'ın dünkü manşetini doğrulayan Bakan Gül, "Anlaşma metninde ifadeler düzeltiliyor. Kredi istenirse kullanılabilir" dedi.
***
İfadeler değişiyor kredi kullanılabilir
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Anlaşma metnindeki ifadeler düzeltiliyor. Kredi istenirse kullanılabilir" dedi Devlet Bakanı Ali Babacan ise "Kredi metninde bazı cümlelerin düzeltilmesi her an yapılabilir. İcap ederse anlaşmayı yeniden yazarız" mesajı verdi.
8.5 milyar dolarlık ABD kredisine 'ince ayar' yapılıyor. SABAH'ın kredi anlaşmasındaki bazı ifadelerin değiştirileceği yönündeki haberleri, hükümet tarafından da teyit edildi. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Anlaşma metnindeki ifadeler düzeltiliyor. Kredi istenirse kullanılabilir" dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan ise "Kredi metninde bazı cümlelerin düzeltilmesi her an yapılabilir. İcap ederse oturup anlaşmayı yeniden yazarız" mesajı verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın son ABD ziyareti sırasında Amerikan Hazine Bakanı John Snow'la da görüştüğünü hatırlatan Babacan, kredi konusunun görüşmelerde ABD'li yetkililer tarafından gündeme getirildiğini belirtti. Babacan, ABD Hazine ve Dışişleri bakanlarının "Krediyi vermeye hazırız" dediklerini bildirdi. Krediye dönüştürülebilir hibe paketinin, ABD yönetiminin Irak Savaşı Ek Bütçe Çalışması çerçevesinde geçen yıl sunduğu bir öneri olduğunu söyleyen Babacan, "Sadece Türkiye değil, pek çok ülke bu kapsamda vardı. Mısır, İsrail gibi.. Bu ülkelere belli bir oranda hibe ayrıldı ve Kongre'de kabul edildi" dedi.
'İLELEBET BEKLEMEZ' Kredi anlaşmasının 2003 yılı eylül ayında IMFDünya Bankası toplantıları sırasında Dubai'de imzalandığına işaret eden Babacan, "2004 yılı finansman programını yaparken bu krediyi dikkate almadık, yok saydık. 2005 ve sonrasında ne yapmayı düşündüğümüzü açıklamadık. Henüz karar vermiş değiliz" dedi. Krediyi kullanmak için son tarih olmadığına işaret eden Bakan Babacan şöyle devam etti: "Kredinin son tarihi, (Eylül 2005'tir) diye bir şey yok. Bu tarih ABD'nin kendi iç prosedürleri gereği kredi paketini bütçeleştirmesi için son tarihti ve bu da yapıldı. Dolayısıyla son bir tarih pratik olarak yok. (Peki, biz bunu ilelebet bekletebilir miyiz?) Yani 10-15 sene. E tabi o zaman (Orada kaynak duruyor. Niye Türkiye bunu kullanmıyor?) diyebilirler. İlelebet tutmak olmaz. Dolayısıyla bir süre sonra kararımızı veririz."
SİYASİ YÜKÜMLÜLÜK YOK Babacan, kredi koşullarının 1 yıldır ABD Kongresi web sitesinde görülebildiğini hatırlatarak, söz edildiği gibi ağır siyasi koşullar bulunmadığını savundu. "Böyle bir yükümlülük altına girecek, imza atacak kurum Hazine değildir. Bunu karşı taraf da kabul etmez" diyen Babacan, kredinin belli koşullar gerçekleştiğinde kullanılabileceğini ve kullanmanın isteğe bağlı olduğunu bildirdi. Babacan "Ne kullanmayacağız diye bir olumsuz beklenti yaratmak ne de kullanacağız diye olumlu havaya yol açmak doğru. İşimize geldiği zaman kullanırız" diye konuştu. Bakan Babacan, ATV'de yayımlanan 'Ankara'da Sabah' programında Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri de değerlendirdi. Devlet Bakanı Ali Babacan, ekonomide son günlerde yaşanan gelişmelerin en büyük nedeninin küresel rüzgar, ikinci büyük nedeninin ise cari açıkla ilgili gerçekleşme ve önümüzdeki dönem için beklentilerin revize edilmesi olduğunu söyledi. Bu gelişmelerin kurlardaki hareketlenmenin nedeni olduğunu anlatan Bakan Babacan, Türkiye faiz artışlarında gelişmekte olan ülkeler ile aynı paralelde giderken, kur hareketlenmesinin bu ülkelerden daha fazla olduğunu bildirdi. Gelişmekte olan ülkelerden daha fazla kur artış farkı nedeninin cari açık olduğunu ifade eden Babacan, kurdaki hareketlenmede Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmelerin etkisinin minimal olduğunu vurguladı.