kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..
Erdoğan, 2'nci Erbakan olur mu?
ŞAKA

İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..

Sonunda ben de dişimi sıkıp, televizyonda haftalarca canlı yayınlanan çöpçatan programlarından birini, sonuna kadar izledim.
Show TV'deki, "Kalplerde İkinci Bahar"dı bu program.
Orta yaş ve üst sınırındaki kadın ve erkekleri biraraya getirmişler. Bunlar bir villaya kapatılıyor.
Sonunda bazıları elenecekmiş. Birbirleri ile anlaşan olursa, bunlar evlendirilirken, değerli hediyeler verilecekmiş.
Televizyon kanalı açısından, tabii ki parlak bir proje. Belli ki çok izlenecek ve çok gelir sağlayacak bu program.
Ama ya katılımcılar açısından durum ne?
Katılımcılarla birer birer röportajlar yapıldı. Çoğunluk dul... Bazıları da hiç evlenmemiş.
Bir hanım vardı, üç kez evlenmiş, üçünde de "şiddetli geçimsizlik" nedeniyle ayrılmış.
Erkeklerin hepsi "şiddetli titiz" olduklarını vurguladılar.
Aradıkları hanımların, temiz, düzenli, özenli olmasını istiyorlarmış.
Hanımlar da doğruluk, sadakat ve saygı istiyor aradıkları erkeklerden.
Acaba hangi dürtü veya hangi hesap, yaşını başını almış insanları, bu tür bir şeffaf yaşama (veya teşhirciliğe) itebilir?
Hepsi (galiba 7 kadın ve 7 erkek) tanışıp, villanın salonunda oturdular. Sunucu onlara, "Rahat mısınız, bir eksiğiniz var mı" diye sordu. Hepsi bir ağızdan "Burada kahve var mı" diye cevap verdiler.
Belli ki, belirli yaşın ertesinde, hepsinin alışanlıkları, tiryakilikleri oluşmuş.
Sunucu "Mutfakta kahve var. Kendiniz yapacaksınız" deyince, erkekler yerlerinden bile kıpırdamadı. Hanımlar mutfağa yollanıp, kahve pişirmeye başladılar.
Bu çiftler genç olsalardı, böyle mi olurdu?
Ertesi gece yarısı, o kanalın naklen yayınına baktım.
Katılımcılar mutfakta oturmuş, yemek pişiriyorlardı...
Bu arada, hangi yemekte kolesterol yüksek, hangi yemek tansiyona olumsuz etki yapar, onları konuşuyorlardı.
Gece yarısını epeyi geçtiği için, erkekler dökülmüştü. Hepsi uyuyordu. Kadınlar yediler, içtiler. Sonra bahçeye çıkıp, sigaralarını tellendirdiler.
Demek herşeyin bir yaşı var.
Bilinen hikayedir.
Evliliklerinin 40'ıncı yılını bir otelde kutlayan çiftin kadını, gece kocasını uyandırmış.
- Beni 40 yıl önceki balayımızda olduğu gibi ısır, demiş...
Adam bir of çekmiş.
Sonra karısına bağırmış, - Şu yanındaki bardakta duran takma dişlerimi ver ki, seni ısırayım!
İkinci baharlarını arayan bu kadınlar ve erkekler, o villada 1-2 ay kapalı kalacaklarmış.
Dilerim, hepsi sağ ve salim bitirir bu gecikmiş sevda maratonunu.
Bir erkek, 30 yıl evli kaldığını, iki çocuğu olduğunu anlattı. Eşi vefat edince dul kalmış.
"Neden buradasınız" sorusuna "Ben mutluluğu hiç tanımadım ki" diye cevap verdi.
Eski Cumhuriyet'te, zayıflığından ötürü "Gandi" dediğimiz, kalıpçı bir arkadaşımız vardı. Çok yoksuldu.
Birgün konuşurken, 5 çocuğu olduğunu söyledi. Şaşırıp sormuştum.
- Bu yoksullukta neden 5 çocuk yaptın?
- Çocuklardan 4'ü, benim hanımın birinci kocasından, dedi.
Üsteledim, - Neden 4 çocuklu kadınla evlendin?
- Çok namusluydu, ondan, demişti.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İkinci bahar, herhalde "Sonbahar" olmalı!..   / 11-05-2004
 Aynı medya grubunun farklı gazeteleri, farklı politika izler mi?   / 10-05-2004
 Kızını gelin etmek denilen acıklı mutluluk!..   / 09-05-2004
 Devlet-Siyaset kavgasını özleyen akılsızlara uymayın!   / 08-05-2004
 Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye dönüşmelidir!   / 07-05-2004
 Suya sabuna dokunmayanlar, tüm çamaşırları AK Parti'ye bıraktı!   / 06-05-2004
 "Rahat"ın iktidara da batması şaşırtıcı değil mi?   / 05-05-2004
 Amerikan ittifakı olmadan AB üyeliği fazla anlam taşımaz!   / 04-05-2004
 Sibel Can'ın diyeti ile Hülya Avşar da zayıflar mı?   / 03-05-2004
 2'nci Abdülhamid'e "Kızıl Sultan" damgası, Londra ve Paris'te vuruldu!   / 02-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Sıra Ermenistan'a geldi
Başbakan Erdoğan'ın YÖK ve...
MANSUR FORUTAN
Marjinal fayda teorisi ve futbol
Yoğun istek üzerine...
MEHMET BARLAS
"Millet" iktidar yapar ama "Kurumlar" iktidarı...
ÖMER ÇELİK
Uluslararası jest
Kıbrıs'ta referandumdan sonra ortaya...
REFİK DURBAŞ
Sait Faik yaşıyor...
Akşam üstleri Tünel'den Taksim'e...
SAİT GÜRSOY
Katsayılar gençleri iyice gerdi
Üniversite giriş sınavı...
SAVAŞ AY
'Bambaşka biri' olma
Bütün zamanların en güzel, en hoş,...
HINCAL ULUÇ
Sıradan çoğunluk.. Nadir azınlık.. Sorun bu..
Ülkemizde...
Paylaşmayı bilirim
Paylaşmayı bilirim
"Aklımda her zaman takım var. Tuncay'ı takım oyuncusu olması için çok...
Bir telefon bana yeter
Bir telefon bana yeter
Tomas, "Kalmak istiyorum" dedi
F.Bahçe'nin Hırvat oyuncusu Tomas,...
Beni 4 kez aldattılar
Beni 4 kez aldattılar
YÖK tartışmaları Başbakan Erdoğan'ın restiyle tırmanışa geçti:...
Teziç: TBMM, egemenliği tek başına kullanamaz
Teziç: TBMM, egemenliği tek başına kullanamaz
Erdoğan'ın AKP grubunda yaptığı konuşmaya, önce Yıldız Teknik...
'Rum yönetimini dize getireceğiz'
'Rum yönetimini dize getireceğiz'
Belçika Dışişleri Bakanı Michel, Kıbrıs'ın birleşik olarak AB'ye...
Emirgan geyiksiz kaldı
Emirgan geyiksiz kaldı
Emirgan Korusu'nun içinde bulunan ve bakır ile tunç karışımından...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.