|
|
|
|
|
|
Demokrasi kavgası
Başbakan: YÖK Meclis'in işi. Bu iradeye kimse baskı yapmasın YÖK Başkanı: Meclis çoğunluğu millet çoğunluğu demek değil
YÖK tasarısı tartışması demokrasi tarifi kavgasına dönüştü. Başbakan Erdoğan AKP Grubu'ndaki konuşmasında YÖK'ü düzenlemenin Meclis'in işi olduğuna dikkat çekerek "Biz milletin verdiği yetkiyle hareket ediyoruz. Herkes saygı duymalı" dedi.
"YÖK, Yürütmeye Ortak Olmak İstedi" Erdoğan YÖK'ün yürütmeye de ortak olmaya çalıştığına dikkat çekti: "Bize yolladıkları taslakta 'Bu kanunu Bakanlar Kurulu ve YÖK birlikte yürütür' deniyordu. Bu nasıl demokrasi?"
Teziç: Son Söz TBMM'nin Değildir YÖK Başkanı Teziç ise Anayasa Mahkemesi'ni hatırlatarak "TBMM son sözü söyleyen yer değildir. TBMM içindeki çoğunluk, milletin çoğunluğu demek değildir" diye konuştu.
Meşru zeminin dışına çıkılmasın Erdoğan, demokrasinin 2 unsuru olduğunu belirtip uyardı: "Kurumlar hukuki prosedürlere riayet etmezse meşru zemin dışına çıkarlar. Demokrasinin asli öğesi millet iradesidir..." Erdoğan toplumsal mutabakatın salt kurumlar arası mutabakat değil vekâleti veren milletin mutabakatı olduğunu söyledi.
*** Beni 4 kez aldattılar
YÖK tartışmaları Başbakan Erdoğan'ın restiyle tırmanışa geçti: Konuşanlar dürüst davranmıyor. Millet iradesine kimse baskı yapmaya kalkmasın.
Yök Yasa Tasarısı ve imam hatip lisesi mezunlarının üniversite giriş katsayısı konusunda hükümetle rektörler arasında başlayan gerilim demokrasi tartışmasına dönüştü. "Toplumsal mutabakat, vekaleti veren milletin mutabakatıdır. Baskı yapılmasın" diyen Erdoğan "Rektörler beni dört kez aldattı" diye konuştu. Partisinin grup toplantısındaki konuşmasının büyük bölümünü YÖK Tasarısı'na ayıran Başbakan Tayyip Erdoğan şu mesajları verdi:
DÖRT KEZ ALDATTILAR: 17 aylık süreçte bütün tarafların katkısına açık bir tartışma ortamı hazırladık. Üniversite içinde meselenin enine boyuna tartışılması için zaman istediler. Ben buradan aziz milletime sesleniyorum: "Sevgili milletim, bir Başbakan dört kez aldatılır mı sizlere soruyorum? Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) başkan ve ihdasında olan kişiler, (15 Aralık'ta hazırlığımızı sizlere sunacağız) demişlerdir. Ve bana 15 Aralık'ta sunmamışlardır. O zaman demişlerdir ki (Yeni başkan geliyor bu dönemde sunacağız.) Yeni başkan yönetim değişikliği sebebiyle tasarıyı hazırlayıp getiremediklerini söyledi.
MİLLETİN VEKALETİ: Hükümetler problemleri çözmek için görev üstlenirler. Bu görev anlayışının bilinci içinde buraya geldik. Toplumsal mutabakat kurumlararası, kuruluşlararası bir mutabakat değildir. Toplumsal mutabakat vekaleti veren milletin mutabakatıdır. Millet iradesine kimse baskı yapmanın gayreti içerisine lütfen girmesin. Girerse Meclis'ten alacağı cevap görülecektir.
SİYASET YAPIYORLAR: Dün bu Meclis'in çatısı altına gelmek suretiyle muhalefet partisinin kürsüsünden siyaset yapma durumunda olan rektör ve öğretim üyelerinin bir kısmının da içinde bulunduğu görüşmede aynen şunu söylemişlerdir: (Yeni yıla, yeni YÖK Yasası ile girelim.) Ama şimdi hepsi çark ediyor. Bunları anlamak mümkün değil. Yeni YÖK Başkanı (Hazırlıkları yapalım, beraberce bu işi çözelim) derken, maalesef bu hazırlıkları yapıp bitirdikten sonra getirip de Milli Eğitim Bakanı ve bize gönderildiğinde en son yürütme ile ilgili kararda şunu görmüşüzdür. Aynen şu ifadeyi kullanıyor: (Bu kanunu Bakanlar Kurulu ve YÖK birlikte yürütür.) Bu nasıl demokrasi? Ne zamandan beri YÖK bu ülkede yürütme kurulu sıfatı almıştır, (Erdoğan'ın sözleri alkışlar ve yuhalamalarla kesildi).
DOĞRU KONUŞMUYORLAR: Doğru konuşmuyorlar. İzmir İktisat Kongresi'ndeyken ÜAK Başkanı beni aradı ve dedi ki (İki arkadaşımız oradaki çalışmalar esnasında aldatıldılar.) İki koskoca rektörü nasıl aldatıyorlar acaba? Benimle görüşmek istediğini söyledi. Ve akabinde baktım ki beyefendi basın açıklaması yapmış. Bu nasıl samimiyettir? Bu ülkenin başbakanı ile İstanbul'da görüşmek üzere randevulaşacaksın. Arkasından da kalkacaksın çirkin basın açıklamasını yapacaksın.
DEMOKRASİ DERSİ: Demokrasinin, demokratik meşruiyetin birbirini tamamlayan iki unsuru mevcuttur. Bunlardan biri şekil, diğeri muhteva unsurudur. Şekil unsuru, demokratik rejim içinde yer alan bütün aktörlerin uymak zorunda oldukları hukuki-teknik süreçleri ifade eder. Sistem içindeki organlar, kurumlar ve toplumsal aktörler, bu hukuki-teknik prosedürlere riayet etmezlerse meşru zeminin dışına çıkmış olurlar. Muhteva unsuru ise toplumsal iradenin, millet iradesinin, demokratik rejimin asli ve belirleyici öğesi olmasına işaret eder. Parlamento ve hükümet millet iradesine göre şekillenir ve milletin taleplerine göre hareket eder. Türkiye, şekle ve muhtevaya ilişkin unsurlarıyla birlikte demokrasisini işletecek tarihi tecrübeye ve fikri olgunluğa sahip bir ülkedir, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|