|
|
|
|
|
3 Yıldızın Öyküsü
|
|
Aziz Yıldırım sezon öncesi Daum'a, "Bu yıl çok önemli senin de benim de kredim yok. Şampiyonluğa mecburuz" diyordu.
*** İkimizin de son şansı
Aziz Yıldırım sezon öncesi Daum'a, "Bu yıl çok önemli senin de benim de kredim yok. Şampiyonluğa mecburuz" diyordu.
Fenerbahçe 100. yılında şampiyonluğu kutlamaya hazırlanan Beşiktaş'ın 30 puan gerisindeydi. Başkan Aziz Yıldırım, alt yapı hocalarına teslim ettiği F.Bahçe takımı için yeni yılın planlarını yapmış, herkesten "sır" gibi saklıyordu. Halbuki Oğuz Çetin'i göreve getirmesinden 1 ay sonra kafasında her şeyi şekillendirmiş, Daum ile ön görüşmesini yapmış, "F.Bahçe'nin temelleri" için atacağı adımların zamanlamasını ayarlıyordu. "Kimsenin bir yorum yapamayacağı, herkesin onaylayacağı bir teknik adamla anlaştım" diyerek merakları bir ölçüde gidermeye çalışıyordu. Bu sırada takım içindeki operasyon için çoktan start vermişti. İlk etapta Ortega, Revivo, Rapaiç gibi pahalı yıldızların gönderilmesi vardı. Sözleşmeleri feshederek, hem yabancı kontenjanını boşalttı hem de 10 milyon dolarlık bir tasarruf sağladı. Bu rakamın üstüne Ortega'nın da eklenmesiyle 20 milyon doların üstünde bir parayı ödemekten kurtuldu. Bu miktar yeni transfer dönemi için de ek bir kaynak gibi kullanılacaktı. Oğuz Çetin, takımın ligde iddiasını kaybetmesiyle, Ogün, Abdullah, Oktay ve Ali Akdeniz gibi gelecek adına ümit taşımayan oyuncuları da gönderince, Daum'un eline "sıfır kilometre" bir takım verilmesi için gerekli ortam hazırlandı. Alman hocanın transfer listesi elindeydi. Brezilyalı oyuncuların ağırlıkta olacağı bir takım için transfer listesini Yıldırım'ın eline de vermişti. Austria Wien'den ayrılma gerekçesini ise, "Hedeflerimiz örtüşmedi" yorumuyla şekillendiriyordu.Zürih'te Aziz Yıldırım ile anlaşıp el sıkıştığında, Başkan, Daum'un gözlerine bakarak, durumu özetleyen cümleyi kullandı: "Senin de, benim de son şansımız.." Yıldırım, Daum'un çalıştığı her takımda başarıya ulaştığını biliyordu. F.Bahçe Başkanı olduğu günden bu yana da Daum'u takımın başına getirmek için en az üç kez girişimde bulunmuştu. Önünde halka açılmayı plandığı bir dönem ve kongre vardı. Fazla para harcamadan genç bir takım oluşturmayı, Daum'un tecrübesiyle kongreye kadar iddiasını korumayı istiyordu. Nitekim F.Bahçe yeni sezon hazırlıkları için Almanya'ya gittiğinde kadrosunda üçü kaleci olmak üzere 13 futbolcu vardı.
FIFA'da büyük başarı Daum'la ilk teması zamanın Futbol Şubesi Sorumlusu Sadettin Saran kurmuştu. Saran'ın istifasıyla birlikte, O'nun en iyi arkadaşı Hakan Bilal Kutlualp'i devreye soktu. Kutlualp, mükemmel Almancası ile sezon başında "Daum'un eli, ayağı" oldu. Bir Alman gibi düşünerek Daum'un kafasındaki endişeleri yok etti. Aziz Yıldırım, 6 yıllık başkanlık süresi içinde en olgun dönemini geçirdi. Boğuşması gereken bir sürü fırtına vardı. Başarısız geçen sezonun ardından öncelikle eski Başkan Ali Şen'in başını çektiği "Senato toplantıları", basının gündemine oturuyordu. Sadettin Saran'ın kulisler içine girmesi ve seçim için nabız yoklamaya başlaması Yıldırım'ın, futbol takımı haricinde baş etmesi gereken sorunlar arasındaydı. Daum ile olan ilişkilerini her zaman düzeyli tutup, futbol takımına hiç bir sorun yaşatmadı. En çok sevdiği oyuncular arasında olmasına rağmen Yusuf'un gönderilişine bile ses çıkarmadı. Ortega ile ilgili olarak FIFA nezninde elde ettiği başarıyla, sadece F.Bahçe'yi değil, yıldız futbolcuları ile sorunlar yaşayan tüm kulüpleri rahatlattı. Yıldırım, halka açılmayı gerçekleştirerek kongre öncesinde 30 milyon dolarlık bir nakitin kulüp kasasına da girmesini sağladı. Saran'ın kararlı görüntüsü, Yıldırım'ın tüm grupları ezip geçtiği Divan Başkanlığı seçiminden sonra kayboldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|