kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Ya değerler ya barbarlık...

Dünyayı anlamlı kılan şey, üzerinde yaşatılan değerlerdir. "Değer"den yoksun bir dünya, insanın yaşadığı bir mekan olarak adlandırılamaz.
Aydınlanma Devrimi'nden bu yana çok yol alındı, ama özünde bir "değerler devrimi" olan Aydınlanma öncesinden bugüne yaşanan en derin değer krizinin içinden geçiyoruz.
Dünyanın bir "küresel köy" olması, iletişim imkanlarının sınırlarına dokunup, bir yakıcı siyasi gerçek haline geldikçe, dünya düzeninin hangi değerlere göre "renk" kazanacağı daha önemli bir problem haline geliyor.

***

Irak, dünya sistemini omurgasından sarsan bir olay olarak orta yere geldi. Bu nedenle Irak'ta "değerler" temelinde elde edilecek bir başarı, gelecek açısından çok önemliydi.
ABD'nin son derece tartışmalı metotlarla gerçekleştirdiği müdahale, Irak Diktatörü'nün iktidarının sona erdirilmesi ile sonuçlandıktan sonra, gözler geleceğin nasıl kurulacağına odaklandı.
Madem ki -ABD resmi söylemine göre- bu savaş salt demokrasi için gerçekleştirilmişti, savaş sonrasında demokrasinin Ortadoğu'nun en sorunlu bölgesinde nasıl kurulacağı büyük bir "test alanı" olmaktaydı. Neyin test alanı? Diktatörlükten sonra demokrasinin nasıl kurulacağının test alanı...
ABD'nin tasarladığı Irak modeli, Irak realitesi ile çokça çatışan yönlere sahip olunca, Iraklılar içinde "beraber yaşama iradesi" yerine, etnik, dini ve bölgesel asabiyetlerin yükselmesi söz konusu oldu.
Diktatörlük zamanında, baskı yüzünden yeraltına inmiş ya da bastırılmış tüm katı asabiyetler, yeni dönemde "modelsizlik" yüzünden güç kazandı.
Bu nedenle Irak, görünürde koalisyon birliklerine karşı yürütülen bir savaş fotoğrafı içinde çok acı bir iç savaş yaşıyor aslında. Dini ve etnik iç savaş kendini koalisyon birliklerine karşı direniş olarak maskeliyor.
Bu tablonun ortaya çıkmasında büyük pay, dünya sistemini böylesine derinden etkileyen bir olay karşısında yaşanan hazırlıksızlıktır.
Hazırlıksızlığın esasını da, "petrolpolitik"in yerini henüz "değerler siyaseti"nin alamamış olması oluşturmaktadır. Dini ve etnik asabiyetleri aşma konusunda, dünyanın geldiği nokta yeterli bir model sunamamaktadır...
Irak örneği, dünya sisteminin önde gelen gücü ABD'nin "değer siyaseti" temelindeki modelsizliğini ortaya koymuştur.

***

Uluslararası iradenin diğer önemli odağı AB ise benzer bir görüntü vermektedir.
AB'nin en önemli zeminlerinde hâlha geleceği belirleyecek referansın Hıristiyanlık olması gerektiği, entegrasyon stratejisinin özünü dinin oluşturduğu, genişlemenin bu esası dikkate alarak gerçekleşmesi gerektiği gibisinden ilkel ve gerici fikirler dillendirilebilmektedir.
Avrupalıların Avrupa ile ilgili düşünceleri ile başka coğrafyadaki insanların Avrupa değerleri üzerine düşünceleri arasında ortaya çıkan bu makas farkına çok dikkat edilmelidir.
Avrupa'nın temsil ettiği değerler, Avrupa temsil ettiği için değil, "insanlığın birikimi"ni belli bir siyasi denklem biçiminde yansıttığı için değerlidir.
Bu bakımdan, Avrupa'nın temsil ettiği değerler, Avrupa'nın kendisinden çok büyüktür.
Şu anda dünya sistemi içinde, salt güce ya da ekonomik birlikteliğe değil aynı zamanda bir "değerler sistemi"ne dayanan tek bütünleşme biçimi olduğu için AB farklı bir yere sahiptir. Küresel güç sistemi içinde AB'yi ayrıksı kılan, değerler sistemini eksen alarak ekonomik ve siyasi güç üretimini sağlamasıdır.
AB ise kendini farklı kılan bu özellikleri zedeleyen tutumlara sert ve kesin tepkiler vermekte zaman zaman zorlanmaktadır ve bu da, Avrupa'nın ayrıksılığını gölgeleyecek gelişmeleri tetiklemektedir.
Son olarak kilise destekli bir ırkçılık içinde hareket ettiği ortaya çıkan Rum kesimini kendi içine almaya dönük adımı atacak şekilde kendini bağladığı görülen AB'nin, "değer siyaseti" konusunda büyük bir zaafı ortaya çıkmıştır.
AB'nin de içinde yer aldığı uluslararası iradeye karşı gelen, üstelik bu karşı gelişi "kilise destekli ırkçılık" zemininde gerçekleştiren Rum kesimine kar- şı, AB'nin herhangi bir yaptırım mekanizması olmadığı görülmüştür.
Bu da "değer siyaseti" bakımından AB'nin ayrıksılığını omurgasından zedeleyen bir gelişmedir

***

Ortaya çıkan bu tablo, değer siyasetinin geçersizliğine götürmemelidir dünyayı. Çünkü, "değer siyaseti"nin olmadığı bir dünya barbarlığa teslim olmuş demektir.
Dünyanın pek çok yerinde "değer siyaseti"nin güçsüzleşmesine yol açan gelişmeler daha dikkatli olmamızı sağlamalı ve değerlerin siyasal alanda gerçekleşmesi için yeni stratejiler üretmeye sevk etmelidir herkesi. Aksi halde, terörden daha büyük bir bela olan barbarlığa gün doğacaktır...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Siyasetin gücü...   / 05-05-2004
 25 üyeli siyasi güç?   / 03-05-2004
 Ya değerler ya barbarlık...   / 02-05-2004
 Beraber yaşama ve laik değerler...   / 30-04-2004
 KKTC'nin yaşam alanı...   / 28-04-2004
 Sayısal engel, siyasal açılım...   / 26-04-2004
 Kıbrıs siyaseti keşfediyor...   / 25-04-2004
 Büyük Ortadoğu'nun karekökü   / 21-04-2004
 Süpermarket ülkeler   / 19-04-2004
 Güçlü demokrasi   / 18-04-2004
ERGUN BABAHAN
Amerika kaybediyor
Bush yönetimi, Japonya'dan...
ERDAL ŞAFAK
Genç kurt, aslanı yendi
Varan 3! Spekülasyonla elde...
AHMET HAKAN COŞKUN
İmam-hatipli olmaya dair
Geçen gün yazdığım "Saç...
ÖMER ÇELİK
Dünyanın vicdanı...
Adalet ve doğruluk insanın unutma...
MEHMET BARLAS
Siyasi aşklar da, sonunda normal ilişkiye...
ÖMER LÜTFİ METE
Eski takiyye yeni takiyye
Adalet ve Kalkınma Partisi...
REFİK DURBAŞ
Ruhban Okulu açılmamalı...
Heybeliada Ruhban Okulu...
SAVAŞ AY
Asılmayıp da beslenenler üzerine...
Deniz Gezmiş idam...
HINCAL ULUÇ
Gazi Üniversitesi'nde bir gün..
Çarşamba günüm Gazi...
Ah bir şampiyon olsak
Ah bir şampiyon olsak
"Kupayı kazanmak güzel. Ama bu takım çok daha büyük başarılara layık"...
'Spora en ağır leke'
'Spora en ağır leke'
Spor Bakanı Şahin, "Disiplin ve Tahkim Kurulları'nın kararları...
16 yıl sonra ilk ziyaret
16 yıl sonra ilk ziyaret
1988'de Özal'ın yaptığı ziyaretten sonra Atina'ya giden ilk Türk...
Asker: Biz bu konuda tarafız
Asker: Biz bu konuda tarafız
İmam hatiplilere üniversiteye giriş kolaylığı getiren YÖK tasarısına...
Başka hemşirenin hastasını öldürmüş
Başka hemşirenin hastasını öldürmüş
İsmi 'Ölüm Meleği'ne çıkan Seda Yavuz'un ölüme sebebiyet verdiği...
Bize zenci gibi davranmayın
Bize zenci gibi davranmayın
Şahika Altuntaş, Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi ikinci...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.