kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Bir vetonun perde arkası

Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nde Kıbrıs'la ilgili karar tasarısını veto etmesi, yalnızca Ankara, Atina ve Lefkoşa'da değil, tüm başkentlerde geniş yankı uyandırdı.
Çünkü bu veto iki "ilk"i bünyesinde barındırıyor: Birincisi Rusya ilk kez Kıbrıs'la ilgili bir karar tasarısını engelledi. İkincisi 10 yıldır ilk kez Rusya'dan veto geldi. Moskova son olarak 2 Aralık 1994'te Bosna karar tasarısını veto etmişti.
Rusya vetosunu "resmen" üç gerekçeye dayandırdı: Tasarının Güvenlik Konseyi'nin diğer üyelerine danışılmadan hazırlanması. Apar-topar geçirilmek istenmesi. Referandum öncesi iki toplumun iradelerine baskı amacı taşıması.
"Yoksa" dedi, Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Gennadi Gatilov, "Tasarıya ciddi itirazımız yok."
Ancak bu değerlendirmeyi birkaç saat sonra Moskova yalanladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yuri Fedotov, "Tasarıyla ilgili değişiklik önerilerinde bulunduk. Dikkate alınmayınca veto ettik..." Bu da "Oyun içinde oyun"un ipuçlarını gözler önüne serdi.
Rusya'nın çıkarları
Bazı gözlemciler, "Rusya'nın bu vetoda çıkarı yok. O nedenle anlam vermekte zorlanıyoruz" diyorlar. Ama yanılıyorlar. O kadar çok çıkarı var ki...
Rusya ile Rum yönetimi karşılıklı çıkarlara dayalı "Al gülüm ver gülüm planı" uyguladılar.
Rumlar'ın en güçlü partisi ve iktidarın büyük ortağı AKEL, "ret" oyu kararını değiştirmek için Güvenlik Konseyi'nden güvence istiyordu.
Her ne kadar Sovyet rejimi çökmüş olsa da, AKEL'i Kıbrıs'taki en sağlam dostu görmeye devam eden Rusya, vetosuyla bu güvenceyi engelleyerek, onu sıkıntıdan kurtardı. AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas dün "Partimizin pozisyonunu değiştirecek bir gelişme olmadı"derken etekleri zil çalıyordu.
Rus-Rum ortak senaryosu üç gün önce Moskova'da yazıldı. Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, Rus başkentine "Rastlantı sonucu" bu civcivli günlere denk gelen resmi ziyarette bulundu. Yakovu 1998 başkanlık seçimlerinde AKEL desteğiyle aday olmuştu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov görüşmelerde Yakovu'ya Kıbrıs'ın AB üyeliğinin ekonomik çıkarlarını olumsuz etkilemesinden kaygılandıklarını ifade etti. Yakovu da, Rusya'nın desteğinin sürmesi karşılığı olumsuzlukları önleme sözü verdi.
50 bin Rus şirketi
Rusya'nın Kıbrıs'taki ekonomik çıkarları az-buz değil. Birkaç örnek verelim:
Adada Ruslar'a ait 50 bini aşkın offshore şirket bulunuyor. Güney Kıbrıs'ın milli gelirinin yüzde 12'sini sağlayan bu şirketler sadece yüzde 4.5 vergi ödüyorlar. Ayrıca iki ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunduğu için, Kıbrıs'ta vergi ödeyen Rus, ülkesinde muaf oluyor.
Bir nokta daha: Kıbrıs, Ruslar'dan vize istemeyen sayılı ülkelerden biri ve özellikle AB'nin genişlemesinden sonra bu konu Moskova'nın çok canını sıkıyor. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi'ye daha dün Moskova'da, "Eski müttefiklerimizi üye yaptınız. Ekonomik çıkarlarımıza ve yurttaşlarımızın seyahat hakkına zarar verdiniz" sitemleri yapıldı.
Rum yönetimi Rusya'yı yatıştırmak için her türlü taahhütte bulundu: Şip-şak vize verilecek, offshore şirketlerin vergisi yüzde 10'u geçmeyecek...
Zaten "Evet"çi DİSİ lideri Nikos Anastassyades de bu gizli ittifakı açığa vurdu; "Yakovu, Moskova gezisinde Rus yetkililerden Kıbrıs tasarısını veto etmelerini istedi."
Ayrıca "Adlarının açıklanmasını istemeyen" Rus kaynaklarının örtülü itirafları da her şeyi anlatmaya yeterli:
"Plan da, ABD ve İngiltere de Türkler'i kayırıyor. Bizim gibi Ortodoks olan Rumlar'ı kollamayıp da ne yapacağız?"

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hakimler ve sitemler   / 27-04-2004
 2'nci Arafat   / 26-04-2004
 Huzur Ağacı bekleyecek   / 25-04-2004
 Mezar ötesinden çığlık   / 24-04-2004
 Bir vetonun perde arkası   / 23-04-2004
 Bir sorumuz var   / 22-04-2004
 Türkiye'de iki Fransız   / 21-04-2004
 KKTC egemen mi?   / 20-04-2004
 Türkiye'yi küçümsemeyin   / 19-04-2004
 Mal-mülk meselesi   / 18-04-2004
ERDAL ŞAFAK
Kötü zamanlar gençliği
Mutsuz, bencil, maddiyatçı,...
MANSUR FORUTAN
Albert, Yılmaz ve retroseksüel anketi
Albert...
MEHMET BARLAS
Yaşam dinamik bir süreçtir, dondurulamaz!
Hala...
ÖMER ÇELİK
KKTC'nin yaşam alanı...
Rumlar'ın kilise destekli ırkçı...
SAVAŞ AY
Başbakanı duygulandıran güreşçi
Finallerde ilk güreşen...
SAİT GÜRSOY
Sınava 54 gün kala
Üniversite hazırlık sürecinde olan...
REFİK DURBAŞ
Müze kapısında kilit sergisi...
NET Holding Yönetim...
HINCAL ULUÇ
Yüreğimden üç parça
"Bu nasıl gol resmi" diye...
Üç hafta sonra İstanbul'dayım
Üç hafta sonra İstanbul'dayım
"Brugge'de mutlu değilim. Hagi'nin beni ısrarla istemesi gurur...
Lucescu bizi kovdu
Lucescu bizi kovdu
"Lucescu'yu İstanbulspor maçından sonra kovmalıydık. Şimdi o bizi...
Çilingir krizi
Çilingir krizi
TBMM Başkanı Arınç, Sezer'in Meclis'teki odasını önce çilingire...
AB Genişleme Töreni'ne Başbakan Erdoğan gidecek
AB Genişleme Töreni'ne Başbakan Erdoğan gidecek
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Partisinin Meclis Grup...
2 trilyonluk müfettişe 'nereden buldun' davası
2 trilyonluk müfettişe 'nereden buldun' davası
Savcılık, 2 trilyonluk malvarlığı bulunan Başbakanlık Denetçisi Etem...
Barış'ın gözleriyle görüyorlar
Barış'ın gözleriyle görüyorlar
Bar cinayeti kurbanı Barış Dönmez'in gözleri iki kızın dünyasını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.