|
|
Sağlıklı yaşamın sırrı Japon mutfağında
Deniz yosunlarını, sebzelerini ve balığı sofralarından eksik etmeyen Japon halkı, dünyanın en sağlıklı mutfaklarından birine sahip. Japon kadınlarında selülit yok denecek kadar az. Ciltleri pürüzsüz. Saçları çok kuvvetli; geç beyazlıyor, dökülmüyor, kırılmıyor... Onlar bütün bu özellikleri beslenme alışkanlıklarına borçlular.
Deniz mahsulleri ve balık çeşitleri, uzmanların sağlıklı yiyecekler listesinde en başlarda yer alıyor. Bu ürünler pek çok ülkenin mutfağında geniş bir yere sahip ama söz konusu Japon mutfağı olunca, bu mutfak kültürünün temel taşını oluşturduklarını söylemek hiç de abartılı olmaz. Japon mutfağı giderek tüm dünyada yayılmaya başladı, başta Amerika olmak üzere, pek çok ülkede Japon restoranlarına rastlamanız mümkün. Japon yemeklerinin neden bu kadar sağlıklı olduğunu, 1998 yılından bu yana Taksim'de hizmet veren Udonya restoranın ortağı ve işletmecisi Katsumi Makishi'ye sorup öğrendik... Japon mutfağının "az miktar, bol çeşit" esasına dayalı olduğunu söyleyen Katsumi Makishi, aslında bir turizmci. 1995 yılında geldiği Türkiye'yi çok sevince, eşiyle birlikte yerleşmeye karar vermiş. Kendisi Udonya restoranı işletirken, eşi Hiromi de restoranın mutfağıyla ilgileniyor.
Et Yerine Soya Fasulyesi "Bizler fizik olarak minyon yapıya sahibiz. Bu sebeple az yemek yiyoruz, çok fazla yemeye ihtiyaç duymuyoruz. Geleneksel olarak, eskiden beri az ama bol çeşit yiyoruz" diyor Makishi ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Hayvansal protein yerine bitkisel proteini tercih ediyoruz, soya fasulyesi yiyoruz. Soya fasulyesine 'tarlanın eti' diyoruz. Çünkü soya fasulyesinde, en az et kadar protein var. Üstelik zararsız..." Japon mutfağında; balık, deniz mahsulleri, yosunlar, deniz sebzeleri, pirinç ve soya fasulyesi, en çok kullanılan gıdaların başında geliyor. Dünya genelinde en çok bilinen yemekleri ise; sushi. "Japon mutfağı denince akla ilk olarak sushi gelse de, mutfağımız sadece sushi'den ibaret değil. Biz günlük hayatta; evlerimizde sushi hazırlamayız. Sushi dışarıda, restoranlarda yenir" diyor Makishi'nin eşi Hiromi Makishi. "İyi bir sushi nasıl olmalı?" dediğimizde, en önemli özelliğin "tazelik" olduğunu söylüyor. "Balıkların taze kalması ve besin değerini kaybetmemesi için -85 derecede muhafaza edilmesi gerekiyor. Balıklar denizden çıkarıldıktan sonra -85 derecede muhafaza edildiğinde, ne zaman çıkarıp yerseniz, o zamana kadar tazeliğini koruyor. Bu sistem Udonya'da var" diyor Makishi.
Çaya Şeker Yok Japon mutfağının en önemli temel taşlarından biri de; yeşil çay. Japonlar yaklaşık olarak, günde on bardak yeşil çay içiyor. "Günde en az on bardak yeşil çay içiyoruz ama kesinlikle şeker koymuyoruz. Bizde Shizuoka diye bir bölge var, Tokyo'ya iki saat uzaklıkta. Biz oraya Japonya'nın Rize'si diyoruz, Rize'ye gittiğimde orayı Shizuoka'ya çok benzettim. Yeşil çayın işleniş şekli siyah çaydan farklı. Yeşil çay sağlıklı özelliğini kaybetmiyor, daha doğal" diyor Makishi.
Yemekleri İlaç Gibi... Japon halkı, beslenme alışkanlıkları sayesinde uzun ve sağlıklı yaşıyor. Denizden çıkarıp sofralarına taşıdıkları deniz yosunları ve sebzeler, vücutlarındaki toksinleri atmalarını sağladığından, Japon kadınları selülit nedir tanımıyor, pürüzsüz cildi ve güçlü saçları ile yıllar boyu gençliğini koruyor. Peki Japon halkının bu kadar sağlıklı olmasını sağlayan diğer etkenler neler?...
* Kökler sindirim sistemini koruyor: Sebzelerin genelde köklerini tüketiyorlar. Kökler vitamin ve lif açısından zengin olduğu için, sindirime faydalı oluyor.
* Vücut terapileri her derde deva: Yakın zamanda keşfedilen vücut terapilerinde, okyanustan çıkan deniz suyu, deniz çamuru ve deniz sebzeleri kullanılıyor. Vücuda uygulanan bu terapilerin; yüksek tansiyonu dengelemede, kronik romatizmada, gut hastalığında, astımda, egzamada ve bazen hemoroidde bile etkili olduğu görülüyor.
* Sushi kalbi koruyor: Sushi'de kullanılan deniz yosunu, kolesterolü düşürüyor, kalbi koruyor.
* Japon mantarı kalbe iyi geliyor: Japon mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alan Shiitake mantarı; tümörlere, soğuk algınlığına, kalp rahatsızlıklarına, yüksek tansiyona, şişmanlığa ve yaşlanmaya karşı koruyucu özellik taşıyor.
* Omega 3 sayesinde uzun yaşıyorlar: Omega 3 yağ asidine sahip deniz ürünleri, vücudu güçlendiriyor. Denizden çıkan ürünlerin sağlığa yararlı olduğu, 1927 yılında Japonya Tohoku Üniversitesi profesörü S. Kondo'nun araştırmalarıyla kanıtlanmış.
* Yeşil çay zihni açıyor: Yeşil çay; ateş düşürücü, baş ve mide ağrısını hafifletici, eklem ağrılarını giderici özelliğe sahip. Ayrıca, vücudu rahatlatıyor, zihni açıyor. C vitamini açısından zengin olan yeşil çayın kataraktı önlediği de ispatlanmış.
ZEYNEP GÜLER
|